Rize Saadet'e Göre Erdoğan'ın Popülaritesi Bunun İçin Artıyormuş!

Rize Saadet'e Göre Erdoğan'ın Popülaritesi Bunun İçin Artıyormuş!
Saadet Partisi Rize İl Başkanlığı, Başbakan Erdoğan’ın Ortadoğu'da popülaritesinin artmasının nedenini açıkladı. İşte Rize Saadet'e göre Erdoğan'ın popülaritesinin artmasının nedeni:

Saadet Partisi Merkez İlçe Başkanlığının her ay düzenlediği ‘Ortadoğu Sohbetleri’nin ikincisi yapıldı. Programda Türkiye- İsrail ilişkilerini değerlendiren Saadet Partisi İl Basın Müşaviri Ramazan Bursa, Türkiye- İsrail ilişkilerinin bozuk olmasının Ortadoğu’da Başbakan Erdoğan’ın popülaritesinin artmasına katkı sağladığı iddiasında bulundu.

Türkiye- İsrail ilişkisinin bozuk olması Erdoğan’a yaradı

Türkiye- İsrail ilişkilerinin bozuk olmasının Ortadoğu’da Başbakan Erdoğan’ın popülaritesinin artmasına katkı sağladığını ifade eden Bursa, “Türkiye- İsrail ilişkileri  ‘One mute’ çıkışından sonra bozuldu, Mavi Marmara hadisesi ile diplomatik ilişkiler Büyükelçilik seviyesinden ikinci katiplik seviyesine indi.  Ancak gelinen noktada ilişkilerin seyrini incelediğimizde, Türkiye’nin  İsrail ile ilişkilerini bozması Türkiye’nin ve Erdoğan’ın popülaritesini  Ortadoğu’da artırdı. Çünkü İsrail ile mücadele eden bir yapı Ortadoğu halkları tarafından taktir edilir. Türkiye- İsrail ilişkilerinin kötü olması başta ABD’nin olmak üzere batının işine gelmiştir. Çünkü popülaritesi hiç olmadığı kadar yükselen Türkiye ve Erdoğan aracılığıyla isteklerinin Ortadoğu ülkelerinde yapılmasını sağladılar. Veya Türkiye eli ile yaptılar” dedi.

İsrail Gazze’yi vururken Türkiye, İsrail ile ticari gemi seferi başlattı

İlişkilerin bozuk olmasına rağmen ticaret hacminin her yıl arttığını belirten Ramazan Bursa, rakamlarla Türkiye- İsrail ilişkisinin her geçen gün artan ticaret hacminin seyrini anlattı.

Bursa, “ Türkiye-İsrail ilişkisine ekonomik düzeyde bakıldığında ikili ilişkilerdeki krizin en şiddetli olduğu 2011 yılında İsrail'in Türkiye’ye ihracatı yüzde 42 artarak 1,85 milyar dolara tırmandı. Aynı şekilde Türkiye’den ithalatı da yüzde 20 artış göstererek 2,1 milyar dolar olarak gerçekleşti. İhracat Enstitüsü'nün 2012 yılının ocak ayında yayımladığı istatistiklere göre İsrail'in son 5 yılda ihracatını en fazla geliştirdiği ülkeler sırasıyla Çin, Hindistan, İngiltere ve Türkiye. Bu dönemde İsrail'in Türkiye'ye ihracatı yüzde 58 oranında arttı” ifadelerini kullandı.

İsrail’in en son Gazze saldırısı sırasında çaktırmadan ticari gemi seferlerini başlattığını hatırlatan Bursa, “ İsrail’in Gazze’ye yönelik 8 günlük saldırılarının sürdüğü ve Başbakan Erdoğan’ın Gazze için “öleceksek adam gibi ölelim” dediği günlerde Türkiye, Suriye politikası sebebiyle ticari olarak açılamadığı bölgeye İsrail üzerinden açılmakta sakınca görmedi ve İsrail’le ticari gemi seferleri başlattı” dedi.

ABD istedi, Türkiye İsrail’e uyguladığı NATO ambargosunu kaldırdı

Türkiye- İsrail askeri ilişkilerine de değinen Ramazan Bursa, kavganın ABD ve Batıya ayrıca Türkiye’nin ve Erdoğan’ın Ortadoğu halkları üzerinde ki popülaritesinin artmasına katkı sağladığı için bu kadar uzun sürdüğünü ve kavganın sadece medya üzerinden yapıldığını, diğer ilişkilere zarar vermediğini belirtti.

ramazan-bursa-saadet-partisi-rize-il-basin-musaviri.20130205202256.jpg

Bursa; “Hatırlanacağı üzere Amerika, 2012 yılının mayıs ayında "NATO'da İsrail ile ortaklık faaliyetlerin Türkiye'nin itirazları nedeniyle ilerleyememesinden duyduğu rahatsızlığı bildirmiş ve ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Philip  Gordon, Türkiye-İsrail ilişkilerinin mevcut durumundan endişe duyduklarını belirtikten sonra “Bu iki ülke arasındaki derin işbirliği, Ortadoğu'nun en olumlu unsurlarından birisiydi. Bu problemi aşmak için diplomatik anlamda çok çaba gösterdik ve NATO'da İsrail ile ortaklık faaliyetlerinin Türkiye'nin itirazları nedeniyle ilerlememesinden dolayı üzüntülüyüz. Hiçbir ülke ikili anlaşmazlıklarını ittifaka taşımamalı, bu hususta çok netiz'' demişti. Washington’un bu “net” uyarısı, aralık ayında Ankara’nın İsrail’in NATO programlarına katılmasına dönük vetosunu yumuşatmasını sağladı”  değerlendirmesini yaptı.

 İlişkilerin bozuk olması, düzelmesinden daha faydalı olduğu için, Türkiye- İsrail ilişkileri düzeltilmedi

“Gerek Türkiye’nin gerekse İsrail’in Davos’taki “one minute” çıkışıyla gerilen ve Mavi Marmara’daki 9 Türkiye vatandaşının öldürülmesiyle ağır bir yara alan ilişkileri aradan geçen dört seneye rağmen tamir etmekte acele etmemelerinin şu sebeplere dayandığı söylenebilir” diyen Bursa,  Türkiye- İsrail ilişkilerinin düzeltilmesinde acele edilmemesini 4 madde ile izah etti.

Bursa, Türkiye- İsrail ilişkilerinin düzeltilmesinde acele edilmemesinin sebeplerini,  “1- Gerginliğin siyasi düzeyde ve medyatik boyutta kalması, niteliksel olarak ilişkilere zarar vermemesi, 2- İsrail’le yaşanan medyatik-siyasi krizin “Arap Baharı” sürecinde bölgede Türkiye’ye eşsiz bir kamu diplomasisi imkanı yaratması, 3- Amerika’nın “Arap Baharı” sürecinde Türkiye’nin rol model olma hevesini desteklemesi ve İsrail’le yaşadığı medyatik-siyasi gerginliğin Ankara’nın bölgedeki imajını parlattığının farkında olması, 4- Lieberman’ın koalisyon hükümetindeki anahtar konumu ve İsrail’deki koalisyon hükümetinin kırılganlığı” şeklinde açıkladı.

Mısır’da Esrarengiz bir komisyon kuruldu

saadet-partisi-il-basin-musaviri-ramazan-bursa.jpg“Türkiye- İsrail sorununu Türkiye ve Erdoğan’ın popülaritesini artırırken bu popülaritenin daha etkinleştirilmesi için bazı çalışmalarda yapıldı” diyen Bursa, gündeme pek gelmeyen bir iddiayı ortaya attı, “ Mesela; Ak Partili bazı milletvekillerinin ve Mısırlı bazı akademisyenlerinde içinde bulunduğu bir komisyon kuruldu. Bu komisyon Türkiye’de Erdoğan hakkında yazılan kitapları Arapçaya tercüme ettirdi ve Erdoğan ile ilgili yeni Arapça kitaplar yazdırttı. Hatta Mısırda yayına başlayacak bir dergi hazırlığı içinde olduklarını biliyoruz. Bu yayınlar ile dolaylı olarak Arap dünyasında Erdoğan Halife olarak sunuluyor. Bu çalışmaların detayını Türkiye – Yemen Parlamentolar Arası dostluk Grubu Başkanı daha iyi bilir”.

2013 yılında Türkiye- İsrail ilişkilerinde yeni bir başlangıç olacak

Türkiye- İsrail ilişkilerinin 2013 yılında nasıl şekilleneceğine de değinen Bursa, “Hem Türkiye’yi, hem İsrail’i, hem de ortak müttefik ABD’yi, 2012 yılına kadar krizin çözümü yönünde ciddi bir çaba içerisine girmekten alı koyan bu etkenlerde yaşanacak değişimlerin 2013 yılından itibaren iki tarafı yeni bir başlangıç yapmaya zorlaması mümkün gözüküyor”  tespitinde bulundu.

Hiçbir dönemde Türkiye- İsrail ilişkilerinin etkilenmediğini belirten Bursa, “Zaten hiçbir mevsim şartından etkilenmeyen Türkiye-İsrail ilişkilerinin ikinci baharı, bölgeye de Mısır’la birlikte Hamas’ı iki devletli çözüm sürecine hazırlamak şeklinde “Ortadoğu barışı” açısından eşsiz meyveler verebilir” dedi.

Bursa, değerlendirmesini, “Şimdiye kadar krizi kendinden faydalı görüldüğü için tamiri ertelenen Türkiye-İsrail ilişkilerinin yaşayacağı ikinci baharın, “Bahara” uyanan Araplara model oluşturacağından kuşku yok” ifadeleri ile tamamladı.