Rize'de Sigara Salgını Paneli Gerçekleşti

Rize Belediyesi Kent Konseyi Gençlik Merkezi tarafından İsmail Kahraman Kültür Merkezi’nde düzenlenen panele Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ünal Şahin ile Rize Devlet Hastanesi Sigara Bırakma Polikliniği Doktorlarından Dr. Emel İşçeviren konuşmacı olarak katıldı. Rize Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Dr. Şafak Sünbül'ün Prof. Dr. Ünal Şahin'e, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Genel Sekreteri Ali Rıza Köroğlu'nun ise Dr. Emel İşçeviren'e çiçek takdiminde bulunduğu panel sonrasında katılımcılara sigarayı bırakmaları için birer paket fındık ikramında bulunuldu.

Panele Rize Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Dr. Şafak Sünbül, Rize Kamu Hastaneleri Birliği İdari İşler Başkanı Dr. Hakan Görgülü, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Genel Sekreteri Ali Rıza Köroğlu ve davetliler takip etti.

Rize Devlet Hastanesi Sigara Bırakma Polikliniği Doktorlarından Dr. Emel İşçeviren paneldeki konuşmasında sigara içiminin bağımlılığa dönüşen bir hastalık olduğunu kaydederek sigarayı tüketicilerin kendileri bırakabileceği gibi sigaranın tıbbi yardımlar sonucunda da bırakılabileceğini söyledi. Sigarayı bırakma yöntemlerini katılımcılarla paylaşan Dr. İşçeviren, bilimsel kanıta dayalı olmayan (etkisi olmayan veya etkisi kanıtlanmamış) bırakma hizmeti sunulması yoluyla bireylerin yanıltıldığını söyledi.

Prof. Dr. Ünal Şahin ise sunum eşliğinde yaptığı konuşmada, tütünün dünyada en çok zehri bir arada bulunduran bitki olduğunu ifade ederek, “1492 yılında eski dünyanın tütünle tanışması tarihin en büyük kazalarından birisidir. İnsanlığın 1 numaralı sorunu sigaradır. Sigaranın içinde 4 milyardan fazla zehir bulunmaktadır. En önemli madde ise nikotindir. Bu madde insanlarda bağımlılık yapıyor. Nikotin 8 saniyede beyne ulaşıyor ve her nefeste yaklaşık 50 bin beyin hücresini öldürüyor. Sigara içenler içmediklerinde kendilerini mutsuz hissediyor." dedi.

Türkiye Atom Enerjisi Kurumunun, sigara paketleri üzerine  “SİGARA ÖLDÜRÜR” ifadesi ile birlikte “nükleer tehlike” işaretinin de konulmasını önerdiğini belirten Şahin, “Günde bir tane sigara içen bir kişi, her gün röntgen çektirmiş gibidir. 30 yılda 10 bin kez röntgen  çektirmiş kadar radyoaktivite etkisi altında kalmakta. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu günde iki paket sigara içen bir kişinin, 30 yıllık sürede Hiroşima’ya atılan atom bombasının öldürücü dozuna  eş değer radyoaktivite etkisi altında kaldığını raporlamıştır.” İfadesinde bulunduktan sonra konuşmasını şöyle sürdürdü: Her yıl Ülkemizde 115.000 insanımızı erken yaşlarda sigaraya kurban vermekteyiz. Eğer önlem alınmazsa önümüzdeki 20 yılda bu sayı 250.000 e çıkacak. Dünyada her yıl 5,5 milyon insan sigaradan hayatını kaybediyor. Eğer, gerekli önlemler alınmazsa bu sayı, önümüzdeki 20 yılda 8 milyona çıkacak. Günümüzde Dünyada her altı  saniyede bir kişi sigaradan ölüyor. 20 yıl sonra ise Dünyada her dört  saniyede bir kişi sigaradan ölüyor olacak. Sigara savaşlardakinden daha fazla insanı öldürüyor. Gerekli önlemler alınmazsa 21. Yüzyılda 1 Milyar insan sigaradan ölecek. Her yıl, yüz bin nüfuslu bir şehrimize atom bombası atılıyor demektir. Ülkemizde her yıl 4.500 civarında eşten biri pasif sigara dumanı ile eşinin ölümüne neden olmaktadır. Kapalı alanlarda tütün ürünleri içme yasağının başladığı 19 Mayıs 2008’den önce sigara içen çalışanlar her yıl çevresel sigara dumanı etkisi ile 5.000 civarında mesai arkadaşının ölümüne neden olmaktaydı. Ülkemizde her yıl 2.000 civarında  bebek ve çocuk (0-5 yaş)  yanlarında sigara içildiği için, anne veya babaları tarafından öldürülmektedir.

Nargile kafelerin sigara bağımlılığı oluşturulmasında aracılık ettiğini vurgulayan Prof. Dr. Şahin, şunları kaydetti:  1 nargile = 20 sigara. Tütün, esrar ve eroinden 8 kat daha fazla bağımlılık yapar.  Sigara uyuşturucuya giden yolun başıdır. Hiç sigara içmeyenlere göre sigara içenlerin eş zamanlı  alkol içmesi 3 kat, esrar içmesi 8 kat, kokain içmesi 22 kat daha fazladır. Ülkemizde çıkan orman yangınlarının; % 50’sine sigara izmaritleri neden olmaktadır. Sigara insan katili olduğu kadar, ormanların da en büyük düşmanıdır. Sigara firmalarının temel hedefi öğrencilerdir. Her yıl 450.000 çocuk ve genç (11-19 yaş arası) sigaraya başlamaktadır Sigara şirketleri, müşterilerinin %33’nün 13 yaşına kadar, % 90’nın da 20 yaşından önce sigaraya başladıklarını bilirler.  Sigarayı bir kez deneyen her üç gençten biri bağımlı hale gelir. Başlangıçta oyun gibi başlayan bu korkunç alışkanlık, ilerleyen yıllarda kişileri sigara bağımlısı ve hasta biri haline getirecektir. O yüzden Asla sigara içmeyi denemeyin. Sigara içenlerin % 70’i sigarayı bırakmak ister. Ancak bunu çok azı başarabilir. Sigaraya bağlanmak çok kolay, bırakmak zordur.

Sigaranın ülke ekonomisine zararlarına da değinen Prof. Dr. Ünal Şahin sözlerini şöyle sürdürdü: Sigaranın satın alınma bedeli, hastalıkların teşhis ve tedavi harcamaları ve iş gücü kaybı olarak sigara ülke ekonomisine de darbe vuruyor. Sigara üreten ve satan gelişmiş ülkeler hem sigara satışından hem de ortaya çıkan hastalıkların teşhis ve tedavisi için ihraç edilen tıbbi cihaz ve ilaçlardan her yıl büyük kazançlar sağlamaktadırlar. Ülkemizde  bir yılda sigaraya harcanan para 22 milyar lira. Bir kişinin aylık sigara harcaması yaklaşık 135 ile 225 TL. arası, yıllık sigara harcaması ise 1600 ile 2700 TL. arasıdır. Eğer karı koca sigara içiyorsa bu rakam 5000 TL. yi geçebiliyor.

Özellikle çocukların en beğendiği yıldızın sigara içmesi dolayısıyla sigaraya başlamasının ciddi bir artış sağladığına dikkat çeken Şahin, sigara üretici firmalarının bu yönde hiçbir imkandan vazgeçmediklerini ve sportif, sanatsal, kültürel, bütün etkinliklerden faydalandıklarını söyledi.

Şahin son olarak “Bulunduğun odada başka bir kişi tütün ürünü (sigara, püro, pipo, nargile) içiyorsa kapı-pencere açmanın, klima veya aspiratör çalıştırmanın koruyucu hiçbir yararı yoktur. Yaşadığınız evin bir odasında içilen tütün ürünü (sigara, püro, pipo, nargile), o evin diğer odalarında oturan insanları zehirler.” dedi.