Rize'de Sıradışı Bir Eylem

Rize'de Sıradışı Bir Eylem
Rize'nin Çamlıhemşin ilçesinde mezar yeri kazmakta zorlandıkları gerekçesiyle yerleşim alanlarının sit alanı dışında kalmasını isteyen bir grup, yürüyüş yaparak dereye temsili sit tabutu attı.

Çamlıhemşin'de ilçe girişinde toplanan köy muhtarları, bazı siyasi partilerin temsilcileri ile vatandaşlardan oluşan yaklaşık 400 kişilik grup, pankart açıp slogan atarak ilçe merkezine kadar yürüdü.

Burada, kamyonet üzerine temsili olarak boş tabut yerleştiren grup, tulum eşliğinde türküler söyleyerek Çamlıhemşin-Ayder yol ayrımına kadar yürüdü. Köylüler burada tarihi köprü üzerinde tulum eşliğinde horon oynadı.

Grup adına açıklama yapan Tertip Komitesi Basın Sözcüsü Adem Korkut, Fırtına Vadisi'nin 13 yıl önce sit alanı edildiğini, sit alanı içerisinde bir ilçe merkezi, Ayder turizm merkezi, 40'tan fazla köy, 20'den fazla yayla ve çok sayıda mezra olduğunu belirtti.

untitled-2.20101128162745..jpg

Bölgenin sit alanı ilan edilmesi ile sadece yöre halkının cezalandırıldığını ifade eden Korkut, şunları söyledi: 

''Bu yöreyi korunmuş halde görmek, yılda birkaç gün gelip fotoğraf çekmek isteyenlerin de bu yörede yaşayanlara biraz bedel ödemesi gerekir. Fırtına Vadisi dünyanın önemli alanlarından biri olarak kalabilmişse bunu zorunlu yaşamsal ihtiyaçları dışında doğadan bir şey almayan Fırtına yöresi insanı sağlamıştır. Çevreye duyarlı yöre halkına çevre koruma teşvikleri verilmelidir. Doğaya en çok zarar verenler maden ocakları, büyük sanayi kuruluşları, enerji tesisleri ve bazı büyük ticari kuruluşlardır. Bunları engellemek bahanesiyle yöre halkının temel ihtiyaçlarını kısıtlamak çelişkidir. Komşu illerden, hatta komşu devletlerden getirilen çam kerestesi ile Elevit Yaylası'ndaki evini tamir eden Çamlıhemşin'li Fırtına Vadisi'nin doğal yapısına zarar vermez.''

Fırtına Vadisi'nde yaşamaktan başka bir seçeneği bulunmayan yöre halkının yaşam alanlarını kısıtlayıcı yasakların, kaçakçılığı, denetimsizliği, 'ben yaptım oldu' şeklindeki kural tanımazlığı teşvik edeceğini öne süren Korkut, şöyle konuştu:

''Yöre halkı çirkin beton yapılaşmaya gitmiyor. Arsa darlığı çok katlı yapılaşmayı zorunlu hale getiriyor. Bizler toprağını, vatanını ve bayrağını seven, bu uğurda canını feda etmekten çekinmeyen çocuklar yetiştirmeye devam etmek istiyoruz. Sit kararı Fırtına Vadisi insanını kendi yöresinde yaşayamaz hale getirmiştir. Yöre insanı Fırtına Vadisi'nin doğal değerlerindendir. Bu insanlara yaşama şansı vermeden koruma olamaz.''

Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun Tasarısı'nı desteklediklerini belirten Korkut, açıklamasında, taleplerini şöyle sıraladı: 

''Fırtına Vadisi'nde bulunan yerleşim alanları, tarımsal faaliyet yapılan alanlar, yayla ve otlak olarak kullanılan alanların sit kapsamından çıkarılmasını istiyoruz. Bu alanlar içinde korunması gereken tarihi eserler korunmalıdır. Köy sınırları dışında kalan Hazine malı durumundaki ormanlar ile akarsu ve göller koruma kapsamında kalmalıdır. Yaylalarda, mülki idarenin gözetimi altında doğal taş ve ahşap malzeme kullanılarak, yerel mimariye uygun, asgari ihtiyaçları karşılayacak ölçüde barınakların yapılmasına izin verilmelidir.''

Korkut, konuşmasının ardından sit alanı içerisinde cenazelerinin defnedilmesine izin verilmediği gerekçesiyle temsili sit tabutunu dereye atacaklarını söyledi.

Konuşmaların ardından temsili imam Kemal Serin, sit tabutunun başında dua etti. Sit tabutundan helallik istenmesinin ardından imamın ''gömün gitsin'' sözleri gülüşmelere neden oldu.

Daha sonra omuzlarda taşınan tabut, Fırtına Deresi'ne atıldı.