RTEÜ Tıp Fakültesinde Başarılı Bir Ameliyat Daha

RTEÜ Tıp Fakültesinde Başarılı Bir Ameliyat Daha
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Şenol Şentürk, kadın doğum ameliyatlarının birçoğunun laparoskopik yani kapalı yöntemle gerçekleştirilebildiğini söyledi.

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Rize Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Miyom, yumurtalık kistleri, rahim ameliyatları, erken evre kanserler, tüp tıkanıklığı, dış gebelik,  endometriozis gibi çok sayıda kadın hastalığında ameliyat laparoskopik yöntemle başarılı  bir şekilde yapılabiliyor.

Yrd. Doç. Dr. Şenol Şentürk yaptığı açıklamada, 

“Dünyada da “laparoskopi” denilen bu ameliyatlar yaklaşık  40 yıl önce sadece tanı koymak amacıyla karnın ve rahmin içine bakılması olarak başladı. İlk  yıllarda dünyada da laparoskopinin ilerleyişi yavaş oldu. Şimdi ise bambaşka bir noktada.  Başlangıçta “kanalların bağlanması” ile başlayan laparoskopi daha sonra sırasıyla “dış gebelik  ameliyatlarının”, “iyi huylu yumurtalık kistlerinin çıkartılması” ve 1989 yılında ilk kez,  yıllardır karın açılarak yapılan “rahim çıkartma” ameliyatı başarıyla yapıldı. Türkiye’de  günümüzde Kadın Hastalıklarında bu yöntemin kullanılma oranı yaklaşık % 10 iken birçok  ülkede bu oran yaklaşık % 20” dedi.

rteu-de-laparoskopik-yontemle-ameliyat-1.jpg

RTEÜ'ye bağlı Tıp Fakültesi Rize Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Kadın Hastalıkları alanında laparoskopi ve histeroskopi denilen endoskopik (kapalı yöntem) yolla yapılan ameliyatlara Rize’ye geldiklerinden beri başladıklarını ve bu  dönemde laparoskopik rahim aldırma vb gibi birçok endoskopik ameliyatları Rize’de ilk kez  uyguladıklarını belirten Yrd. Doç. Dr. Şenol Şentürk konu ile ilgili yaptığı açıklamada; “Bizde de yukarda belirttiğimiz sıraya göre zaman içinde basitden daha komplike ameliyatlara  doğru ilerleyerek bugünlere gelindi. Tabii ki bu yöntem ileri teknoloji gerektiriyordu ve bu  süreç içinde devamlı yenilenen ve gelişen teknolojiyi de takip ederek iyi bir ekipman  oluşturduk. Elbette ki teknoloji devamlı gelişen bir süreç olduğundan bir taraftan bunu da  takip etmemiz gerekiyor. Bu süreç içerisinde hastanemizde laparoskopik yöntemle toplamda yaklaşık 150 adet ve başta  Total Laparoskopik Histerektomi (kapalı yolla rahim alınması) olmak üzere yumurtalık kistleri  ve iyi huylu tümörleri, myom alınması, dış gebelik, tüp hastalıkları cerrahisi, tüp açma ve tüp  bağlama operasyonları başarı ile yapıldı. Histeroskopik yöntemle de toplamda yaklaşık 180  adet yapılan rahim duvarında yerleşen endometrial polip, submukozalmyom, rahim duvarı  yapışıklığı (Asherman Sendromu), rahim içi perdesi (uterinseptum),  T- şekilli uterus  düzeltilmesi, kayıp rahim içi araç vb tedavileri uygulandı. Bu ameliyatlar artık hastanemizde  rutin olarak yapılmaktadır. Bu dönemde laparoskopik rahim aldırma gibi birçok ameliyatın da  Rize’de ilk kez hastanemizde uygulandığını söyleyebiliriz. Peki, kapalı yöntemin avantajları nedir? diye sorabilirsiniz. Laparoskopik ameliyatlarda 10-15  cm boyutlara ulaşan büyük kesiler yerine sadece 0,5cm’lik 3 veya 4 ayrı yerden açılan,  sonrasında iz bile bırakmayan minik delikler açıyoruz. Bu nedenle kozmetik olarak tercih  edilmektedir. Yara yeri enfeksiyonu ve kanama riski daha az, kısırlığa neden olabilen  yapışıklıkların görülme olasılığı laparoskopide daha az. Yüksek çözünürlüklü özel optik cihaz  ve kamera sistemi ile karın içi ve pelvis çok daha net hatta birkaç misli büyütülerek  görüntülenebiliyor. Yine hastanın iyileşme süreci ve dolayısıyla hastanede kalma süresi daha  kısa oluyor. Aynı zamanda hasta çalışıyorsa işe dönme süresi açık ameliyatlarda 30¬45 gün  iken bu yöntemde 7 güne kadar inebiliyor. Histeroskopik operasyonlarda ise o gün içinde bile  taburcu olabilmektedir. Görüldüğü gibi bu yöntem kadınlara büyük konfor sunmaktadır." diye konuştu.

Endoskopik ameliyatlarda teknolojik desteğin çok önemli olduğunu kaydeden Şentürk, "Bu konuda Başhekimimiz Prof. Dr. Hasan Türüt’e teşekkür ediyorum. Endoskopinin eğitim ve sertifikasyon gerektiren ciddi  bir iş olduğunu bu konuda da devamlı bağlantı halinde olduğumuz ve sayelerinde dünyadaki  diğer ülkeleri de takip etme şansı yakaladığımız Jinekolojik Endoskopi Derneği  (JED) ve  Başkanı Prof. Dr. Fatih Şendağ’a teşekkür ederiz. Aynı zamanda çalıştığınız ekibinizin de bu  konuda tecrübeli ve bilgili olması gerekiyor, bu konuda da meslek içi eğitimler  düzenliyoruz ve artık iyi bir ekibe sahibiz. Bu ameliyatların bölgede yaygınlaşması amacıyla  yakın bir zamanda da JED ve üniversitenin desteğiyle Jinekolojik Endoskopi Workshop  düzenlemeyi planlıyoruz.” diye konuştu.

Bundan sonraki hedeflerinin Robotik Cerrahi olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Şenol Şentürk, bunun için gerekli eğitim ve sertifikalarının olduğunu ancak Robotun hastaneye alınması  gerektiğini, bunun için çaba sarfettiklerini kaydetti.