Samistal, Neden Mısır Tarlasından Turizm Merkezine Dönüşen Uzungöl Gibi Olmasın !

Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinde özellikle Rize dışından gelen bazı grupların organize ederek karşı çıktığı Yeşil Yol Projesi şöyle bir kenara duruversin, Trabzon’da 40 yıl önce mısır tarlası olan Uzungöl, yöre halkının çabaları ve devletin de desteğiyle günümüzde binlerce kişinin ekmek teknesi haline geldi.

Trabzon halkı turizmden daha fazla pay alabilmek ve turistleri kendi iline çekebilmek için devlet millet el ele verirken Rize turizmine katkıda bulunacak ve binlerce turistin bölgeye gelmesini sağlayacak Yeşil Yol Projesine karşı çıkmanın maksadı ne? Yöre halkına ek gelir sağlayacak, Rize’ye katma değer oluşturacak Samistal Yaylası da neden bir Uzungöl olmasın?

İşte 40 yıl öncesi mısır tarlası Uzungöl’ü uzungöl yapan ve ismi Uzungöl ile özdeşleşen, Uzungöl'ü turizme kazandırmak için, 50 yıldır maddi ve manevi birçok fedakarlıkta bulunan İnan Tesisleri'nin sahiplerinden Dursun Ali İnan’ın Çamlıhemşin halkına örnek olacak çabası ve sözleri…

Trabzon'un Çaykara İlçesi sınırları içerisinde yer alan ve deniz seviyesinden bin 90 metre yükseklikte bulunan Uzungöl, bölge turizminin lokomotifi olmayı sürdürüyor. Ancak bu günlerde bu lokomotifin yolda kalmasından korkuluyor.

Dik yamaçları, muhteşem orman örtüsü, vadinin ortasında bulunan ve yamaçlardan düşen kayaların Haldizen Deresi'nin önünü kapatmasıyla oluşmuş doğal göl görüntüsü ile Uzungöl beğeni topluyor. Uzungöl, bu açıdan yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olurken, 40 yıl önce çevresi mısır tarlaları ile çevrili olan gölün bu günlerde ise çevresi turistik tesis, otel ve pansiyonlarla dolu. Bölgedeki özellikle yaz aylarındaki otopark sorunu ise cabası.

İsmi Uzungöl ile özdeşleşen ve Uzungöl'ü turizme kazandırmak için, 50 yıldır maddi ve manevi birçok fedakarlıkta bulunan İnan Tesisleri'nin sahiplerinden Dursun Ali İnan, 40 yıl önceki Uzungöl'ün bir mısır tarlasını andırdığını ancak bugün önemli bir turizm merkezi konumuna geldiğini söyledi. Verdiği turizm uğraşının anlatan İnan, ilk yıllarda verdiği uğraşlar nedeniyle "deli" damgası yediğini belirterek, "1974 yılında iki odalı bir evim vardı. Uzungöl'e gelen misafirleri para almadan evimin bir odasında ağırlardım. 1980'li yıllarda borç parayla iki tane 16 yatak kapasiteli bungolov tipi ev yaptırdım. 32 yatak kapasiteli küçük tesisimiz bir zaman sonra turistlerin yoğun taleplerini karşılayamaz hale geldi. Bu kez komşuların evlerini para vererek turistler için kiralamaya başladım. Elde ettiğim kazancın büyük bir bölümünü yine Uzungöl'e, yeni tesislere ve çevre düzenlemelerine harcadım. 40 yıl önce 32 yatak kapasitesi bulunan Uzungöl'de şimdi yaklaşık 5 bin yatak kapasitesi ile 100'ün üzerinde tesis var. Binlerce kişi bu sektörden yörede ekmek yiyor" dedi.

Yaklaşık 20 yıldır Uzungöl'de imamlık yapan Ahmet Şahin ise Uzungöl'ün fiziki yönden yüzde yüz değiştiğini, bu değişimin bir çok sorunu da beraberinde getirdiğini söyledi. Şahin, "Doğdum doğalı buradayım. 20 yıldır da imam olarak burada görev yapmaktayım. Uzungöl'de fiziki yönden yani yapılaşma bakımından yüzde yüzlük bir değişiklik oldu. Maddi yönden belki bir kazanımlar oluyor ancak manevi, fiziki ve yapılaşma yönünden berbat denilebilecek kadar çarpık yapılaşmalar olduğunu söyleyebilirim" diye konuştu.

Geçen seneye oranla Arap turistlerin azaldığını da kaydeden Şahin, "Arap turizmi konusunda geçen seneye göre epey bir azalma olduğunu gözlemliyorum. Arap turizmi konusunda inanılmaz yanlışlar yapılıyor. Biz imam olduğumuz için çok sayıda Arap turistle tanışma fırsatımız oldu. En büyük şikayetleri tesislerde kendilerinden alınan yüksek ücretler olduğunu söylüyor. Gerek tesis gerekse oda fiyatları konusunda bazen Arap turistlerden astronomik rakamlar talep ediliyor. Bunu Arap kardeşlerimiz bize söylediklerinde söyleyecek söz bulamıyoruz" şeklinde konuştu.