Sedat Peker: AYM Üyelerinin Elinde Kan Var!

Ünlü İş Adamı Sedat Peker, Anayasa Mahkemesi’nin Can Dündar ve Erdem Gül hakkındaki tahliye kararı düşüncelerini merak edenler için konu hakkındaki düşüncelerini web sayfası ve soysal medya hesapları üzerinden paylaştı.

AYM’nin Can Dündar kararının paralel yapı bağlantılı olduğuna dikkat çeken Peker, Anayasa Mahkemesi’nin tüm iç hukuk yolları tükendikten sonra müracaat edilen bir üst merci olduğunu hatırlatarak, geçmişte Ergenekon Davası’nda yatan ölümcül hasta durumuna kadar gelmiş birçok insanın yaptığı başvurular Anayasa Mahkemesi tarafından devamlı suretle iç hukuk yolları tüketilmediği gerekçesiyle gündeme alınmayarak reddedilirken, söz konusu Can Dündar olunca iç hukuk yolları tükenmeden AYM’nin devreye girdiğine vurgu yaptı ve “Söz konusu can dündar’ın paralel yapıyla beraber işlediği vatan hainliği olunca karar 70-80 günde, hatta iddianame bile okunmadan verilebiliyor. Ergenekon şehitlerinin kanında bu kararı verenlerin dahli vardır.” dedi.

İşte Peker’in bir kez daha gündeme bomba gibi düşecek o açıklamaları:

Kıymetli Dostlarım, Anayasa Mahkemesi’nin can dündar’ı tahliye etmesiyle ilgili düşüncelerimi birçok arkadaşımız sorduğu için bugünkü paylaşımımda bu konuyla ilgili hissettiklerimi sizlerle paylaşmak istedim.

Öncelikle şahsımda, Anayasa Mahkemesi’nin geçmişte verdiği bir karar sayesinde tahliye olmuş bir insan olarak bu soruyu cevaplarken çok hassas davranmam gerektiğini düşünüyorum (Ayrıca ben Anayasa Mahkemesi’nin tüm iç hukuk yolları tükendikten sonra müracaat edilen bir üst merci olarak bulunmasının son derece önemli olduğuna inanıyorum.).

Benim bu kararı çok büyük bir üzüntüyle eleştirmemin sebebi şudur; geçmişte Ergenekon Davası’nda yatan ölümcül hasta durumuna kadar gelmiş birçok insanın dahi yaptığı başvurular Anayasa Mahkemesi tarafından devamlı suretle iç hukuk yolları tüketilmediği gerekçesiyle gündeme alınmayarak reddedilmişti.

Kıymetli Dostlarım, Yüce ALLAH hiçbirinizi cezaevine düşürmesin. Ancak eğer ki kaderinizde cezaevine düşmek varsa inşaallah üst katınızda yatan mahkumlardan birinin ölümcül hasta olmasını asla nasip etmesin. Ben bu duyguyu cennetmekân Muzaffer Tekin ağabeyle yaşamıştım (Her gece ağrıdan iniltilerini dinlerdim.).

Anayasa Mahkemesi’ne şunu sormak isterim; Madem Can Dündar’ın dosyasında olduğu gibi mahkeme kararını beklemeden hatta iddianameyi bile okumadan karar verebiliyordunuz da neden bu kadar insanın Ergenekon Davası'nda 7-8 sene cezaevinde kalmasına göz yumdunuz? Bu şartlarda Muzaffer Tekin'in, Kaşif Kozinoğlu'nun ve başkaca da birçok Ergenekon Davası şehidinin kanında acaba sizin de dahliniz olmuş olmuyor mu?

can dündar ,MİT tırlarında silah vardı diye haber yapıyor. O tırlar insani yardım taşımıyordu diye de özellikle belirtiyor (Bu haberi okuyan herkes o zamanlar herhalde gülmüştür.). Devlet zaten battaniye, kazak veya yiyecek yollayacak olsa onları Kızılay’ın tırlarıyla yollardı (Eğer ki devlet MİT tırlarıyla bir şeyler yolluyorsa o tırların içinde ne olduğu zaten bir gram aklı olan herkesin anlayacağı üzere bellidir.).

Çok merak ediyorum, acaba rusya’da can dündar kadar zeki bir gazeteci yok mudur? Ya da savcı, hakim, polis, asker yok muymuş? rusya’nın,suriye’ye yolladığı silahları neden yakalayıp işlem yapmıyorlarmış? Durun cevabını size ben vereyim; "çünkü orada paralel yapının benzeri hain bir grup olmadığı için!"

Söz konusu Ergenekon Davası olunca tüm iç hukuk yollarının tüketilmesi gerekiyor. Ancak söz konusu can dündar’ın paralel yapıyla beraber işlediği vatan hainliği olunca karar 70-80 günde, hatta iddianame bile okunmadan verilebiliyor. Biraz önce söylediğim gibi Ergenekon şehitlerinin kanında bu kararı verenlerin dahli vardır.

BİR UMUTTUR YAŞAMAK

SEDAT PEKER