Sedat Peker: 'O Güçlerin Hizmetine Girseydim Heykelimi Dikerlerdi'

Sedat Peker: 'O Güçlerin Hizmetine Girseydim Heykelimi Dikerlerdi'
İşadamı Sedat Peker, Cafesiyaset.com.tr'den Gazeteci Arzu Erdoğral’a konuştu.

Son dönemlerin en çok konuşulan isimlerden biri işadamı Sedat Peker…

Özellikle de Rize’de yaptığı miting sonrası paralel medyadan Doğan medyasına kadar bazı kesimlerin hedefi oldu. Bunun tek nedeni ise AK Partiyi destekliyor olmasıydı. Hakkında mafya başta olmak üzere çeşitli suçlamalar ile karalama kampanyası da başlatıldı.

Meslek hayatım boyunca inanmadığım hiçbir şeyi yazmayan bir gazeteci olarak bir kişi ile ilgili haber yapmadan önce de onu araştırır ve yakından tanımaya çalışırım. Sedat Peker ismi daha önceleri bana hep Türk filmlerinde kötü adamlar ile mücadele eden karakterleri çağrıştırırdı. Hakkında yaptığım araştırmalarda da farklı birçok yönünü gördüm. Kiminle konuşsam camilerden ihtiyaç sahiplerine kadar düzenli olarak yaptığı yardımları anlattılar. Ve sonunda kendisine de merak ettiğim tüm soruları sordum… Verdiği cevaplarla da karşımda ne yaptığını da inkâr etmeyen bir Sedat Peker vardı…

 

GİZLİ PATRONLARDAN BAHSETME CESARETİMDEN DOLAYI HEDEF OLDUM

-Özellikle 90’lı yıllardan itibaren Türkiye’de adınız duyulmaya başlandı. Mafya, çete gibi suçlamalarla hakkınızda mahkeme görevsizlik kararı verdi. 12 Mart 2005’de de Kelebek Operasyonu ve ardından Ergenekon davasında silahlı terör örgütü kurma suçuyla yargılandınız. 5 yılın ardından da adli kontrol uygulanmadan serbest kaldınız. Bu buzdağının görünen kısmı, peki arkasında ne var?

Maalesef toplumda şöyle bir yanlış bilgi var; Ben 10 senedir cezaevindeydim. Ağızdan çıkarken beş sene insana önemli değilmiş gibi geliyor. Ancak hücrede haksız yere geçirilen 10 seneyi yanlışlıkla 5 seneye düşürmenin adaletsizlik olduğuna inanıyorum. Sorunuza gelirsem size kısaca şunu söylemek isterim. Şuan tehlike olarak görülen Doğan grubunun, paralel yapının ve onların gizli patronlarının varlığını ve haricen başkaca şuan varlıklarından bahsedilen devlet düşmanlarından ben o tarihlerde bahsedebilme cesaretini gösterdiğim için hedef oldum. Yüce Allah’a şükürler olsun ki onlar gazetelerinde ne yazarsa yazsınlar ben sokağa çıktığım zaman onların yazdıklarının bir karşılığı olmadığını halktan gördüğüm sevgiden rahatlıkla anlayabiliyorum.

KARŞINDAKİ KUDUZ KÖPEĞE HÜMANİST SÖYLEMLER İŞLEMEZ!

-Siz AK Partiye desteğinizi açıklayıp bir miting yaptınız. Neticesinde bazı çevreler tarafından mafya suçlamalarıyla karşı karşıya kaldınız… Siz mafya mısınız? Ya da geçmişte mafyavari işlerde bulunup şimdi bunlardan uzaklaşmış biri misiniz? Veyahut hiçbiri mi?

 Benim geçmişte de şuanda da duruşum hiç değişmedi. 16 yaşımdan bugüne kadar inanmış olduğum Türk – İslam davasına  kendimce hizmet edebilmek için doğru olduğuna inandığım şeyleri yaptım. (Karşınızda kuduz bir köpek varsa ona hümanist söylemlerle yapabilecek hiç bir şeyiniz yoktur.)

YAPTIKLARIM HAYAT MÜCADELEMİN ŞEREFLİ BİR PARÇASI

İnandığım değerleri yok etmek isteyen ya da ona zarar vermek isteyen bazı kişilere hayatımın bazı dönemlerinde şiddete matuf eylemlerde bulunduğum doğrudur. Ben bu yaptıklarımı da hayat mücadelemin şerefli bir parçası olarak görüyorum.

O GÜÇLERİN HİZMETİNE GİRSEYDİM HEYKELİMİ DİKERLERDİ

O güçlerin (Doğan grubu, Paralel Yapı ve onların patronları) hizmetine girseydim beni gazetelerinde dünyanın en fedakar, en cesur, en mücadeleci insanı olarak yazarak heykellerimin dikilmesini topluma teklif ederlerdi.

Ben Rize’de söylediğim sözlerden dolayı yaşayacağım sıkıntıları biliyordum. Yüce Allah’a şükürler olsun ki bu sıkıntılar benim hak dünyada şerefim olacaktır.

DOĞAN MEDYA VE PARALEL YAPIYA BİAT ETSEYDİM BARIŞ ÖDÜLLERİNE ADAY GÖSTERİRLERDİ

-Doğan medya ve paralel yapı siz nerede dursaydınız memnun olurdu?

Doğan Medya ve Paralel Yapıya biat edip, şahsımı sevenleri peşimden sürükleyerek onların ihanet projelerine ortak olsaydım bundan çok memnun olurlardı. (Ayrıca beni barış ödüllerine aday bile gösterebilirlerdi.)

“BEN BURADA AHMET HAKAN OLARAK BULUNUYORUM” DEDİ

-Ahmet Hakan’ı Doğan medyasından ayrı mı görüyorsunuz?

Ahmet Hakan Bey’i eskiden tanıyorum. Tanıdığım yıllarda Doğan grubunda değildi. Zaten kendisiyle görüştüğümüzde açık yüreklilikle ben burada Ahmet Hakan olarak bulunuyorum, Doğan grubunu temsilen bulunmuyorum demiştir.

AK PARTİ İLE İLİŞKİM SEÇMEN VE SİYASİ PARTİ İLİŞKİSİNDEN ÖTE DEĞİLDİR

-AK Partiye desteğinizin samimi olmadığını da iddia edenler var… Bu konuda ne söylersiniz?

Ben bu sorunuza birilerinin ne dediğinden ziyade şahsi düşüncelerimi içeren bir cevap vermek isterim. Ben Ak Parti’nin üyesi, delegesi, milletvekili değilim. Ak Parti ile ilişkim seçmen ve siyasi parti ilişkisinden öte değildir. İnandığım değerlere en yakın parti olarak şu anda Ak Parti’yi gördüğüm, ayrıca da istikrar için tek parti iktidarını önemsediğim için Ak Parti’yi destekliyorum. Akrabalarımın ve beni sevenlerinde Ak Parti’ye oy vermelerini istiyorum. (Bunun ötesinde Ak Parti ile başka bir ilişkimiz olmadığı için samimi olmaya veya olmamaya da ihtiyaç yoktur.)

ARKALARINA TENEKE BAĞLANARAK GÖNDERİLECEKLER

-MHP’nin geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu sorunuza verecek aslında o kadar uzun cevaplarım var ki… Sadece o partinin içindeki genç ve temiz arkadaşlar üzüldüklerini bana söyledikleri için çok fazla detaya girmiyorum. Ancak partinin bu hale gelmesine sebep olanlar, yani Şefkat Çetin ve onun emri ile konuşan tasmalı itleri korkarım ki bir gün o partiden arkalarına teneke bağlanarak gönderileceklerdir. 

CUMHURBAŞKANIMIZA DİZ ÇÖKTÜRDÜKLERİ AN DEVLETİMİZE DE DİZ ÇÖKTÜRMÜŞ OLACAKLAR

-Dış güçlerin  ülkemize yönelik planlarının ne olduğunu düşünüyorsunuz? Erdoğan’ı niye hedef yaptılar sizce?

Dış güçlerin ülkemizle ilgili planı aslında ortada. İslam Ümmeti’nin ve dünyadaki diğer Türk Devletleri’nin umudu olan devletimize diz çökertmek istiyorlar. Bunu başarabilmeleri içinde Recep Tayyip Erdoğan’a öncelikli olarak diz çöktürmek zorunda olduklarını net olarak bilmekteler. Bu sebeple ülkemizin vatandaşlarının Recep Tayyip Erdoğan’ı sevip sevmemeleri hiç önemli değildir. (Eğer ki vatanseverim diyorlarsa, ülkelerini seviyorlarsa destek olmak zorundalar.) Çünkü aklı olan herkesin öngörebileceği gibi Recep Tayyip Erdoğan’ın kaderi ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kaderi artık birbiriyle aynı orantıdadır. (Sayın Cumhurbaşkanımıza diz çöktürdükleri an maalesef ki devletimize de diz çöktürecekler.)

 

BU SÖZÜM GALİBA YANLIŞ ANLAŞILDI

-Bana ve yanımdakilerine bir şey olursa “bundan İstanbul Valiliği ve valilik adına görev yapan koruma şube müdürlüğü sorumlu olacaktır” dediniz. Biraz daha açar mısınız bunu?

Bu sözüm galiba yanlış anlaşıldı. Aşırı sol basın hakkımda verilen koruma kararını dillerine dolayınca bu koruma kararının beni çok sevdikleri için veya kaşımın gözümün hatırına verilmediğini söyledim. Bilinen tüm terör örgütlerine ait hücre evlerinde yapılan aramalarda şahsıma ait suikast amaçlı çeşitli bilgiler çıktığı için İstanbul Valiliği ileride bir saldırıya maruz kalırsam kanunen sorumlu olmamak adına bu yönde bir karar almıştır dedim.  (Zaten normal mevzuat, prosedür ve uygulama bu yöndedir.)

ÖNÜMDEKİ İLK HEDEF TÜRKOLOJİ VEYA HUKUK FAKÜLTESİNİ BİTİRMEK

-Siyasete girmeyi düşünüyor musunuz?

Bir çok kişi inanmak istemese de şuan için böyle bir düşünceye gerçekten sahip değilim. Önümüzdeki yıllardaki düşüncelerimin içersinde Türkoloji veya Hukuk Fakültesini bitirmek var. Eğer nasip olursa Türk İslam Birliği davasına hizmet edecek büyük bir federasyon kurmakta düşüncelerimin arasında. Ancak siyaset şuan için hayallerim arasında yer almıyor.

EN SON ‘YERYÜZÜ YILDIZLARI’ KİTABINI OKUDUM

-Peki Sedat Peker  hangi yazarı sever, en son okuduğu kitap nedir mesela?

En son okuduğum kitap Beka Yayınları’ndan çıkan Halid Muhammed Halid isimli yazar tarafından kaleme alınmış, 60 seçkin sahabenin (R.A) hayatını anlatan ‘YERYÜZÜ YILDIZLARI’ isimli kitaptır.

En çok sevdiğim yazar ise geçenlerde vefat eden ve gerçek kimliği ise kimse tarafından bilinmeyen Travenian takma adını kullanan bir yazardı. (Bu yazarın kalemi nedense gençliğimin ilk yıllarından bu yana bana çok etkileyici gelmiştir.)

KORKUYORUM DİYEBİLECEĞİM TEK BİR ŞEY VAR

-Herkesin çekindiği bir isim vardır. Genellikle hiçbir şeyden korkmayan erkeklerin birçoğu bile en çok annesinden çekinir. Sizde durum nedir?

Ben sevgili cennet mekan annemden gerçekten çekinmezdim. Sadece onu çok severdim. Gençliğimin ilk yıllarında ise mutlaka çekindiğim bir iki isim olmuştur. (14-16 yaşlarım arasında.) Ancak daha sonraki zamanlarda ben, o kişilerin bu dünyadaki en çekindiği insan ve hatta rüyalarının kabusu oldum.

Şuan ise bu dünyada çekiniyor ve korkuyorum diyebileceğim tek şeyin Yüce Allah tarafından onurlu bir insan olarak yaşama hakkımın bir gün elimden alınabilmesi ihtimali olduğunu söyleyebilirim. (Yüce Allah korusun)

TÖVBEKAR OLMALARINI SAĞLAMIŞTIM

-Hayattaki ilk öncülüğünüz dersem ne dersiniz?

Eğer öncülük olarak kabul edilirse orta okula ve liseye giderken okul çıkışına gelip normal öğrencileri döven, onların değerli eşyalarını alan, çevrelerinde korku salmış kendince bazı acımasız tiplerin bir daha hiç bir okulun önüne gitmemelerini ve tövbekar olmalarını sağlamıştım. (Takdir edersiniz ki bunu da rica ederek başarmadım.)

BİR UMUTTUR YAŞAMAK

-Size hayatı anlatan cümle nedir?

Benim için hayatın anlamını anlatan iki cümle vardır. Birincisi; (Yapılan iyilikleri ve kötülükleri asla unutma…) İkincisi ise; (Tüm zorluklara, olumsuzluklara rağmen bir umuttur yaşamak…)

HAYALLERİNİ ASLA ÇALDIRMASINLAR…

-Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Bu röportajı okuma imkanı bulan özellikle genç arkadaşlarıma şunu söylemek isterim. Her ne pahasına olursa olsun, hayatın zorluklarına karşı isyan etmeden direnme azimlerini asla kaybetmesinler. (Hayallerini çalmak için önlerine çıkacak olan hiç kimsenin sözlerine teslim olmasınlar.) Bu sözleri söyleyen hayal hırsızları bazen insanların en yakını, bazen de en uzağındaki kişiler olabilir. Ancak bu sözleri söyleyenlerin kim olduğu önemli değildir. (Önemli olan tek şey hayal hırsızlarına karşı direnmektir.) Hayallerini asla çaldırmasınlar…

Cafesiyaset.com.tr / Özel Röportaj