Sedat Peker'den Can Dündar, Tahir Elçi ve Şehit Polislerimiz Açıklaması

Sedat Peker'den Can Dündar, Tahir Elçi ve Şehit Polislerimiz Açıklaması
Ünlü İş Adamı Sedat Peker, Can Dündar'ın tutuklanması ve Tahir Elçi'ye yapılan saldırı ile saldırı sonrası yaşananlarla ilgili düşüncelerini açıkladı.

Ünlü İş Adamı Sedat Peker, Gazeteci Can Dündar'ın tutuklanması ve Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'ye yapılan saldırı konusunda düşüncelerini açıklarken; hayatında ilk kez bir insanın cezaevine girmesine çok sevindiğini belirtirken; 
‘’pkk terör örgütü değildir!’’ açıklamasında bulunan ve dünkü saldırıda öldürülen Tahir Elçi ile ilgili 24 saat kesintisiz övücü yayın yapan basın medya organlarını aynı saldırıda şehit olan 2 polis memurunun ismini dahi anmamalarını eleştirdi.

İşte Sedat Peker'in konu hakkındaki paylaşımları:

Kıymetli Dostlarım,

 Ülkenin gündemi sizlerinde dikkatini çekeceği üzere bayağı bir hareketlendi. Tabi ki yaşanan bu olaylar VATANIMIZIN içerisinde yaşayan hainler için adeta bir fırsatmışcasına, sevince boğulmalarına ve  seçim sonrasındaki moral bozukluklarından bir an için kurtulmalarına sebep oldu.

 Öncelikle can dündar’ın tutuklanma konusuna değinmek isterim. Daha önce vermiş olduğum röportajlarımdan bir tanesinde şöyle bir soru vardı; ‘’En çok keyif alarak okuduğunuz yazarlar hangileridir?’’ Verdiğim isimlerden bir tanesi de can dündar’dı (Bazı arkadaşlarımız benim bu cevabıma o dönemde dahi tepki göstermişlerdi.).

 Hayatımın hiçbir döneminde bir insanın cezaevine girmesine sevinmedim. Çünkü cezaevlerinde haksız şekilde uzun yıllarını geçiren bir insanım. Fakat bu olay (can dündar’ın tutuklanması) müstesnadır. Çünkü can dündar’ın cezaevine girmesine gerçekten çok sevindim. Hiç değilse DEVLETİMİZ bu sayede var olduğunu hissettirebilmiştir. Devlet sırrı konusunda bir daha bu şımarıklığı yapanların hepsinin sonucunda neler yaşayacağı kendilerine gösterilmiştir. 

 Adliye koridorlarında eşiyle yan yana yerde oturduğu duygusal pozları yayınlayarak evlilik yıldönümümü bisküvi ile kutladım gibi yazılar belki saf insanları kandırmak için yeterli olacaktır. Ancak MİT tırlarındaki yardımlar gitmediği için BAYIRBUCAK’ta şehit olan MÜSLÜMAN TÜRKLER'in ve çocuklarının ölü bedenlerinin resimlerini görenler, adliyede eşiyle beraber oturarak poz veren  ve evlilik yıldönümümü burada geçiriyorum gibi ajitasyonlar yapan can dündar’dan  etkilenmeyeceklerdir (paralel yapıdan aldığı talimatlarla MİT tırları resimlerini yayınlayanlar basın özgürlüğü savaşçısı değil sadece cıa ve mossad ajanı olabilirler.).

 Kıymetli Dostlarım,dün Diyarbakır Barosu Başkanı’na silahlı saldırı yapıldığını ve bu saldırı sonucunda da hayatını kaybettiğini basından öğrendim. Bu konuyla ilgili sosyal medyada şahsımla ilgili yine bir sürü abuk subuk şeyler yazılmış. Ben bunları hiç önemsemiyorum. Çünkü bu paylaşımları yapanlarda zeka problemi olduğuna inanıyorum (Zeka problemi olan insanların söylediği şeylerin ise ciddiye alınmaması gerektiğini biliyorum.).

 tahir elçi’nin benim hakkımda şikayette bulunmuş olması şahsım adına hiç önemli değildi. Çünkü yaptığım konuşmada suç unsuru olmadığını bilecek kadar hukuki bilgiye sahip bir insanım. Kendisi hakkında şahsımın da bulunduğu bir suç duyurusu vardı. Ancak benden önce aynı suçla ilgili  savcılık soruşturma başlattığı için  benim şikayetime takipsizlik kararı verildi.

 Kıymetli Dostlarım,dünden bu yana, bu konuyla ilgili haberleri seyrediyorum. Bu saldırının derin bir akıl tarafından yapıldığına inanmaktayım (Hem ÜLKEMİZİN içinde hem de dışında bulunan mihrakların ÜLKEMİZDE bir kaos çıkarma çalışmaları olduğunu zaten hepimiz öngörebiliyoruz.). 

 Bu saldırıyı yapanlar da ÜLKEMİZDE kaos çıkarmaya çalışanlarda bu alçaklardır. O konuda hiçbir soru işareti yok. Ancak tahir elçi ölürken aynı anda iki polis memuru da ŞEHİT oldu. Bu polis memurlarının adı bile televizyonlardaki haberlerde yer almadı. Dünden bu yana tüm haberlerde tahir elçi şöyle yazı yazardı, tahir elçi böyle uçurtma uçururdu, tahir elçi bilmem ne yapardı, bunların hepsi güzel tamam da… ALLAH aşkına olayda  iki tanede polis memuru ŞEHİT oluyor. Maalesef kendileri ile ilgili ne yazılan ne de çizilen bir şey var! İSİMLERİ DAHİ YOK!!!

 fransa’nın meşhur başkanlarından (Yakın geçmişte fransa’yı ayağa kaldıran liderdir.), charles de gaulle;  ‘’Eğer bir gün bana karşı bir saldırı olursa fransa devleti olarak isterseniz onu affedebilirsiniz. Ancak bir polise saldırı olursa onu asla affetmeyin.Çünkü polise saldırıyı affederseniz devleti yıkmak isteyenlere cesaret verirsiniz!’’ diyor. Yani güvenlik görevlisini devlet başkanından bile yüksekte tutuyor. 

 Bizim televizyon kanallarımızdaki her şeyi çok bilen gazetecilerimiz ise; ‘’pkk terör örgütü değildir!’’ diyen bu kişiyle ilgili 24 saat kesintisiz övücü yayın yaparken, polis memurunun ismini bile anmıyorlar. Televizyonlardaki haberleri seyrederken ŞEHİT POLİSİMİZİN durumunu anlatabilmek için:  büyük tarihçi NİHAL ATSIZ HOCA’nın, YOLLARIN SONU isimli şiirinden şu bölüm aklıma geldi; Üstat şöyle diyor:

 Bir gurbete yollanıyorken yeniden,

 İnanın kimse gelmeyecektir bize.

 Bir kemiğin ardından saatlerce yol giden,

 İtler bile gülecek kimsesizliğimize!..

 BİR UMUTTUR YAŞAMAK

 SEDAT PEKER