Sedat Peker’den Ülkücü Gençliğe Sağduyu Çağrısı

Sedat Peker’den Ülkücü Gençliğe Sağduyu Çağrısı
Sedat Peker, üniversitede karşıt görüşlü öğrenciler arasında çıkan olaylarda şehit edilen Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun ölümünden sonra ülkücü gençliğe sağduyu çağrısında bulundu.

Sedat Peker, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde formasyon dersleri alan PKK yandaşı olduğu iddia edilen karşıt görüşlü öğrencilerle fakülte önünde dün çıkan kavgada bıçaklanarak hayatını kaybeden İzmir Ege Üniversitesi Ülkü Ocakları Teşkilat Başkanı Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun ölümünün ardından ülkücü gençliğe sağduyu çağrısında bulundu.

İç güvenlik paketine karşı çıkan muhalefet partilerini eleştirdi ve açıklamasının devamında; 'İç güvenlik paketi geçmiş olsaydı belki Fırat Yılmaz Çakıroğlu kardeşimiz bugün yaşıyor olacaktı.' dedi.
İntikam isteyen ülkücü gençlere sağ duyu çağrısı yapan Sedat Peker; 'Şehit kardeşlerimizin kanı mutlaka alınmalıdır. Bu kanı alacak olanlar ise en az bizim kadar milliyetçi olan polislerimiz, askerlerimiz ve istihbaratçılarımız olmalıdır. Zaten milliyetçi olmayan bir insan ayda 2-3 bin lira maaş alarak böyle zor bir görevde çalışamaz.' diyerek ülkücü gençlere sağ duyu çağrısımda bulundu.

İşte O Açıklamanın Tamamı

Kıymetli dostlarım,

Bugün aslında farklı bir paylaşımla sizlerle sohbetimize kaldığımız yerden devam edecektik. Ancak devlet düşmanlarının vatansever kardeşimiz Fırat Yılmaz ÇAKIROĞLU’nu şehit etmelerinden dolayı bu yazıyı hazırlayıp sizlerle paylaşmak istedim.

Birçok genç vatan sever arkadaşımız halen daha neden bekliyoruz diye haklı olarak öfkelerini dile getiriyorlar. O kardeşlerimize şunu hatırlatmak isterim. Vatanseverlik çok zor bir iştir. Bu yüzden çok dikkatli olmalı tüm hareketlerimizi bir plan dahilinde gerçekleştirmeliyiz. Vakti zamanını akıllıca ve sabırlı bir şekilde beklemeliyiz.

Bundan aylar önce mevcut yasaların terör örgütü üyelerini ve sempatizanlarını azdırdığı ve şımarttığı yönünde bir yazı kaleme alarak, kendimce bir sitem ortaya koymaya çalışmıştım. O yazımda da genç bir kardeşimiz Burak Can KARAMANOĞLU’nun şehit edilmesini detaylıca işlemiştim.

Mevcut hükümet toplumda bu yöndeki serzenişlerin çoğalması üzerine iç güvenlik yasası adı altında bir kanun paketi çalışması hazırladı. Maalesef ki muhalefet partilerinin tamamı ve paralel yapı bu pakete var gücüyle karşı çıktılar. O yasa meclisten geçip Cumhurbaşkanlığınca onaylansaydı. Yani muhalefet partileri engel olmasaydı. Belki de Fırat Yılmaz ÇAKIROĞLU kardeşimiz hayatta olacaktı. Umutlarını ve hayallerini gerçekleştirmek için yaşamaya devam edecekti.

Milliyetçi hareket partisi ilk etapta uygulamış olduğu iç güvenlik paketine direk karşı olma tezinden vazgeçip hükümete molotof ve diğer konularda uzlaşma eli uzatması bence çok doğru bir hareketti. İnşallah Bu öngörüleri değişmeden bu kanunları hükümetle birlikte meclisten çıkartırlar.
Şehidimize karşı kan isteyen genç arkadaşlarım, haklısınız ancak sizler TÜRK- İSLAM davasını başarıya ulaştıracak olan kadrolarsınız. Herşeyden çok ihtiyaç duyduğumuz geleceğin bilim adamları ve fikir adamlarısınız. Şehit kardeşlerimizin kanı mutlaka alınmalıdır. Bu kanı alacak olanlar ise en az bizim kadar milliyetçi olan polislerimiz, askerlerimiz ve istihbaratçılarımız olmalıdır.
Molotof yani likit bomba atana karşı kanunlarla elleri kolları bağlanmış polislerden hiç bir şey bekleyemeyiz. Çünkü likit bomba atan teröriste karşı silah kullandıklarında bu polislere 10 sene ceza verip ayrıcada meslekten atıyoruz. Basının etkisiyle bu 10 sene yetmez daha çok ceza verilmeli galeyanına yargıtayda eklenince bu vatan evlatlarına 20 sene 30 sene hapis cezası verilmesini ise kamuoyunda son günlerde sıkça seyrediyoruz.

Bazı hukukçu dostlarım bu iç güvenlik yasasıyla geçmişte yaptıkları gibi sanada ileride tekrardan tezgah kurabilirler diye hatırlatma yaptıklarında onlara kısaca sözüm şu oluyor. Eğer bir insan haksız yere bir şey yapacaksa yani namussuzluk yapacaksa bu onun mesleğiyle değil emdiği süt ile ilgilidir diyorum. Ayrıca bana bir haksızlık yapılırsa hakkımı bir yerlerde arama imkanım var hiç değilse.

Siyonizmin ve yerli uzantılarının planladığı , ülkemizin sokaklarının teröre ve kaosa teslim olması eğer ki gerçekleşirse ,o zaman zaten hayalleri, hedefleri olan bir ülkemiz maalesef ki ortada kalmayacak.Zaten böyle bir durumda polis bana hile yapmış yapmamış zaten hiçbir anlam ifade etmez ki. Artık bize ait olmayacak bir vatanda polisin yaptığı kötülüğün ne anlamı olabilir ki.
Kıymetli dostlarım, iç güvenlik kanunundaki maddeler geçerse ,o maddelerin onlara sağlayacağı güç ile polisimiz,askerimiz ve istihbaratçılarımız Fırat Yılmaz ÇAKIROĞLU kardeşimizin ve diğer tüm şehitlerimizin intikamını alabilecek güce kavuşabilirler.

Bir insan zaten milliyetçi değilse, aylık 2-3 bin liraya bu meslekleri yapmaz. Genç arkadaşlarımız şunu unutmamalıdır, Vatan sevmek zordur. Bugün yapacağınız hatalı bir eylem, gelecekte TÜRK-İSLAM davasına yapacağınız yeniliklerin, hizmetlerin önünü kesebilir. Arkadaşlarınızın intikamının alınmasını istiyorsanız, muhalefet partilerinin genel merkezlerine ,milletvekillerine,il ve ilçe temsilciliklerine baskı yapın.Unutmayın sizin gücünüz zeka ile birleşirse ,kurulan her oyunu bozar.

Şehit kardeşimiz Fırat Yılmaz ÇAKIROĞLU’na YÜCE ALLAH’tan rahmet saygıdeğer AİLESİNE ve TÜRK milletine tüm kalbimle başsağlığı diliyorum.

BİR UMUTTUR YAŞAMAK
SEDAT PEKER