Sembol Kadın Konuştu

Sembol Kadın Konuştu
O Kadın konuştu: Hiç korkmadım, öldürseler de yerimi dolduracak insanlar olduğunu biliyordum... Peki bir kadın nasıl bu hale gelir? İşte nedeni:

Tek başına polis tanklarının önüne çıkan sembol kadın: 'Oğlumu ve kocamı istiyorum' Eşim ve oğlum hala kayıp...

Çin'in Uygur Özerk Bölgesi'nde Uygurlara karşı yapılan saldırılar sırasında Çin askerlerinin önüne dikilerek Uygurların sembolü olan Tursun Gül, Cihan'a yaptığı açıklamada olay anında hiç korkmadığını söyledi. "Beni döver ya da öldürürlerse yerimi dolduracak başkaları olduğunu biliyordum." diyen Tursun Gül, eşinden 20 gündür haber alamadığını ifade etti.

Tursun Gül'e, 21 yaşındayken sakat kalan ayağının tedavisi için bulunduğu hastanede 6 yaşındaki kızı eşlik ediyor.

Uygur Özerk Bölgesi'ndeki olaylar sırasında Çin askerlerine karşı durarak Uygurların sembolü olan Tursun Gül, sakat olan ayağı yüzünden tedavi gördüğü hastanede bir an önce eşi ve oğluna kavuşmayı ümit ediyor. Cihan'a konuşan Gül, gözaltına alınan kocasından 20 gündür, memleketi Kaşgar'da annesinin yanında kalan 3 yaşındaki oğlundan da 18 gündür haber alamadığını söylüyor. "Devlet beni tedavi ettirmeyi bıraksın. Ben kocamı bulmak istiyorum. Kocamı bulursam, o beni bir şekilde tedavi ettirir. Tek isteğim, ona ulaşmak." derken, namazlarında kocasının geri gelmesi için dua ettiğini söylüyor. Uygur kadını, olayların nasıl olduğunu da şöyle anlatıyor: "5 Temmuz günü olaylar olduğunda kaldığımız binanın kapısı kapatıldı ve dışarı çıkmamamız istendi. Biz de çıkamadık dışarıya. 6 Temmuz akşamı askerler geldi ve oturduğumuz binanın kapısını açarak 3 yaşlı hariç diğer erkekleri alıp götürdü. Aralarında benim kocam da vardı. Şu ana kadar da kimseden haber yok."

7006

30 yaşındaki Tursun Gül, ailesiyle Kaşgar'dan Urumçi'ye geleli 1 yıl olmuş. 33 yaşında ve kalp hastası olan kocası, gündelik işçi olarak çalışıyormuş Urumçi'de. 21 yaşında geçirdiği bir kaza nedeniyle bir ayağı sakat olan Tursun Gül, koltuk değneğine dayanarak ve yumruğunu sallayarak Çinli güvenlik güçlerinin üzerine gidişini anlatırken şu ifadeleri kullanıyor: "Hiç korkmadım. Beni döver ya da öldürürlerse arkamda yerimi dolduracak başkaları olduğunu biliyordum. Özgürlük ve barış istediğimizi söyledim."

"Olaylarda kaç kişi öldü? Kim kimi öldürdü?" şeklindeki sorumuzu ise, "Ne kadar kişi öldü bilmiyorum. Han Çinlileri öldürdü desem milliyetçilik olarak algılanır. Devlet öldürdü desem siyasi suç sayılır. O yüzden görmediğim için yorum yapamıyorum." diye cevaplıyor. Her iki tarafta da kötü insanların olduğunu belirterek, "Zannedersem bu olayları iki taraftan da kötüler yaptı." şeklinde konuşuyor.

Bir süre sonra kamera karşısında konuşan diğer Uygurlarda olduğu gibi Tursun'un söylemlerinde de değişmeler oluyor: "Rehberler (Çin Komünist Partisi yetkilileri) getirdi beni buraya. Onların sayesinde durumum şu an iyi. Onlara teşekkür ediyorum. İki taraf arasında nifak tohumları yoktu. Uygurlar ile Han Çinlileri arasında dostluk vardı. İlişkilerimiz iyiydi."

'100 bin Uygur götürüldü' iddiası
Her ne kadar resmî rakamlara olaylarda 197 kişinin öldüğü açıklansa da Uygurlar bu sayının çok daha fazla olduğunu savunuyor. İsmini açıklamak istemeyen bazı görgü şahitleri, "Olaylarda 10 binden fazla Uygur öldü, 100 bine yakını da götürüldü. Urumçi'de olayların olduğu yerdeki Uygurların sayısı 1,5 milyondu. Ama şu an oralardaki sayı çok azaldı. Bu insanlar nereye gitti? Hiçbir haber yok. Kimse hesap soramıyor." diye yakınıyor.