Sözcü Gazetesi Davasında Gerekçeli Karar Açıklandı

Sözcü Gazetesi Davasında Gerekçeli Karar Açıklandı
Sözcü Gazetesi'nin sahibi Burak Akbay ve 9 gazete çalışanının FETÖ'den mahkum edildikleri davada mahkeme gerekçeli kararını açıkladı.

Sözcü Gazetesi'nin sahibi Burak Akbay ve 9 gazete çalışanının FETÖ'den mahkum edildikleri davada mahkeme gerekçeli kararını açıkladı. Zaman Gazetesi'nin kapatılmasından sonra algı faaliyetlerini yürütme görevinin Sözcü Gazetesi tarafından yapılmaya çalışıldığı belirtilen gerekçeli kararda, gazetenin FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün amaç ve ideallerine hizmet eder vaziyette olduğu, özellikle örgütün meşru hükümeti devirmek için girişmiş olduğ, Mit tırlarının durdurulması ve en son olarak da 15 Temmuz darbe girişimi döneminde örgüte adeta can simidi olarak aynı algı faaliyetini üstlendiği vurgulandı.

Sözcü Gazetesi'nin sahibi Burak Akbay ve 9 gazete çalışanının FETÖ'den yargılandığı ve 8 sanığın hapis cezasına mahkum edildiği, bir sanığın beraat ettiği, gazetenin sahibi firari Burak Akbay'ın dosyasının ayrıldığı davada mahkeme gerekçeli kararını açıkladı. İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesince hazırlanan 165 sayfalık gerekçeli kararda, iddianame, savcılık mütalaası, tanık beyanları, sanık savunmaları, gazete küpürleri, FETÖ/PDY'nin silahlı terör örgütüne ilişkin bilgiler, delillerin değerlendirilmesi, sanıkların hukuki durumu ve kısa karar yer aldı. Gerekçeli kararda, FETÖ'nün medya yapılanması ile alakalı hazırlanan raporun sonuç bölümünde medya yapılanmasının amaçlarından birinin de "Devletin ülkenin geleceğini ilgilendiren milli konularda tersine algı yapmak" olduğuna atıf yapılarak şu değerlendirme yapıldı:

'Gazete yapmış olduğu bu haberle örgütün emellerinin değişik kitlelere ulaşmasına yardım etmiş, örgütün elini güçlendirme adına örgüte yardım etmiştir. Yine 15 Temmuz darbe girişimden hemen sonra Sözcü Gazetesi aynı şekilde örgütün algı faaliyetlerine sahip çıkarak, algı faaliyetlerinin toplumun farklı kesimlerine yayılmasını çabalamıştır. Şöyle ki toplumda tanınmış gazetenin yazarı olan dosyamız sanığı Necati Doğru'nun darbe girişiminin hemen akabinde 17 Temmuz 2016 tarihinde gazetede yayınlanan "Naylon darbe!" başlıklı yazısı içeriğinde "Naylon darbeciler! İktidarı devirmeye kalktılar. Daha da güçlendirdiler. Yoksa bu "tezgahlanmış bir darbe" miydi? Danışıklı dövüşten bir kalkışma mıydı? Sen kalk Cumhurbaşkanına darbe yaptım diye TRT'de bildiri okut, git Genelkurmay Başkanını tutukla! Tankla tomayı tokuştur. Başarısız darbe yap. Kabak gibi tutuklan. Üstün çıplak! Elin arkadan kelepçeli. Yere yüzükoyun uzan. Merak ediyorum; bu darbecilerin tamamı, süzme saf Fethullahçı subaylar mıdır? Kutulardan dolar çıktığı o 17-25 Aralık döneminden bu yana sürekli Fethullahçı avı" yapıldı, çok sayıda Fethullahçı tutuklandı. Buna rağmen orduda "emir-komuta zincirini kırıp darbe girişimine başvuracak bu kadar çok Fethullahçı subay nasıl gizli kaldı" şeklinde ifadeler kullanarak, 15 Temmuz darbe girişimin başarısızlıkla sonuçlanmasından sonra FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının sosyal medya üzerinden başlatmış olduğu kontrollü darbe, hayali darbe, darbe tiyatrosu gibi örgüt üyeleri tarafından kurgulanan örgütsel algıyı yayma hedefine hizmet etmiştir.'

"HABER, KÖŞE YAZISI, GAZETENİN ALGI FAALİYETLERİNİ ORTAYA KOYABİLECEK DELİLLER KAPSAMINDA"

Özellikle sanığın söz konusu yazısının gazetede yayınlanmasından çok kısa bir süre sonra yazının örgüt mensuplarınca sosyal medyada retweet edilerek yayılarak geniş toplum kesimine ulaştırılmaya çalışıldığı anlatılan gerekçeli kararda, yapılan değerlendirme sonucunda Sözcü Gazetesi'nin 17-25 Aralık sürecinden başlayarak 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan darbe girişiminden sonra da devam eden haberleri bir bütün olarak incelendiğinde FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün amaç ve ideallerine hizmet eder vaziyette olduğu belirtildi. Gerekçeli kararda, "Özellikle örgütün meşru hükümeti devirmek için girişmiş olduğu 17-25 Aralık sistemli ve organize operasyon, MİT tırlarının durdurulması ve en son olarak da 15 Temmuz darbe girişimi dönemlerinde örgüte adeta can simidi olarak aynı algı faaliyetini üstlendiği, bu konuda yüzlerce algı içeren haberler kamuoyuna sistematik ve süreklilik içerecek şekilde duyurulduğu, bunların gazetecilik faaliyeti kapsamında olamayacağı, örgüt tarafından toplumun başka kesimlerinde oluşturulmak istenen ve tüm topluma yaymayı amaçladığı algının Sözcü Gazetesi tarafından yapıldığı, böylelikle gazetenin her ne kadar örgütle arasında organik ve hiyerarşik anlamda bağ yok ise de, kamuoyunda örgütün stratejileri doğrultusunda algı faaliyetleriyle bilerek ve isteyerek örgütün amacına hizmet ettiği, bu kapsamda Sözcü Medya kurumunun FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne yardım eylemini işlediği tüm dosya kapsamında toplanan delillerden anlaşılmıştır" denildi.

"FETULLAH'IN EKİBİNİN TERÖRLE İLGİLİ OLDUĞUNA İNANMADIM"

Sanıklara ilişkin tek tek değerlendirmenin yapıldığı gerekçeli kararda, sanık Emin Çölaşan'ın FETÖ mensuplarının aktörlüğünü yaptığı olaylara bakışını ifade etmek anlamında 24 Aralık 2013'te "Bizim başaramadığımızı Fetullah ile ekibi başardı" yazı içeriğiyle açıklama yaptığı ve 29 Ekim 2015'te yazdığı yazıda, "Bugüne kadar nice yazılar yazıp mahkemelik oldum. Fetullah ekibinin, başka bir deyişle cemaatin terörle ilgili olduğuna hiçbir zaman inanmadım. Şimdi piyasaya adına FETÖ dedikleri en son terör örgütünü sürdüler. Cemaati yok etmek amacıyla durduk yerde aslı astarı olmayan yani dandik bir örgüt yarattılar" sözlerini kullanarak kamuoyuna FETÖ'nün herhangi bir terör eylemleriyle ilgisinin olmadığını, devletin uygulamalarına karşın FETÖ'nün desteklenmesi gerektiğini açıkça belirttiği kaydedildi.

"ÖRGÜT MEDYA ARACILIĞIYLA GİRİŞTİĞİ ALGI OPERASYONLARINI ÜÇ AŞAMADA GERÇEKLEŞTİRDİ"

FETÖ'nün örgütün kumpas operasyonlarına Sözcü Gazetesi'nin bakış açısı başlığında örgütün medya aracılığıyla giriştiği algı operasyonlarının üç aşamada gerçekleştiği anlatıldı. Birinci aşamada hukuka aykırı yollarla edinilmiş ses kayıtları ya da bilgilerin kamuoyunda tanınan yazarlar tarafından iddia-duyum şeklinde ana hatlarıyla duyurulduğu anlatılan gerekçeli kararda, ikinci aşamada bu iddia-duyumların basın-yayın kuruluşları aracılığı ile haberleştirilerek ülke genelinde tartışmaya açıldığı, üçüncü aşamada ise konuya ilişkin bilinçaltı algısı oluşturulmuş kitlelere yönelik olarak internet-sosyal medya-basın ve yayın organları üzerinden algı operasyonlarının yapıldığı belirtildi.

"ZAMAN GAZETESİ'NİN KAPATILMASINDAN SONRA ALGI FAALİYETLERİNİ YÜRÜTME GÖREVİ SÖZCÜ GAZETESİ TARAFINDAN YAPILMAYA ÇALIŞILMIŞTIR"

Türkiye Cumhuriyeti hükümetini yasa dışı yöntemlerle düşürmeyi, seçimler öncesinde zor durumda bırakmayı, güç kaybettirmeyi, yoğun yolsuzluk içerisinde olduğuna dair algı oluşturma adına birçok kumpas olayı gerçekleştiği hatırlatılan gerekçeli kararda, "Sözcü Gazetesi 27 Haziran 2007 tarihinde sanık Burak Akbay tarafından Atatürkçü ulusalcı yayın politikası söylemi ile kurulan bir gazetedir. Kuruluşundan itibaren muhalif ve tanınan birçok gazeteciyi bünyesine almış, "Sözcü susarsa Türkiye susar" söylemini ön plana çıkartarak kendine Atatürkçü, laik kitle oluşturmuştur. Sözcü Gazetesi'nin özellikle 17-25 Aralık sürecinden sonraki yayın politikası ayrıntılı olarak anlatılacağı üzere haber içerikleri, internet haber sitesi üzerinden yapılan haberler ve kullanılan dil ve üslup incelendiğinde yukarıda açıklandığı üzere örgütün kullandığı yayın çizgisi ile aynıdır. Burada dosyamıza soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporundan anlaşıldığı üzere örgütün kara propaganda içeren sosyal medya hesaplarından yapılan tamamen yalan paylaşımlar Sözcü Gazetesi'ne ait internet sitesinden çok kısa bir süre sonra aynı üslup, aynı yazı içeriği ve hatta aynı başlık ile birebir kamuoyuna servis edilmiş olması, özellikle FETÖ/PDY örgütünün amaç ve ideallerine hizmet ettiğini ortaya koymaktadır. Elbette basının kamuoyunu aydınlatma görevi vardır. Ancak burada basın özellikle haber kaynağını ve haberin içeriğini araştırmak zorundadır. Yani tamamen uydurma, montajlanmış, hakkında yayın yasağı getirilmiş haberleri kamuoyuna sunmadan önce bu haberlerin gerçekliği konusunda araştırma yapma yükümlülüğü vardır. Örgütün algı faaliyeti çerçevesinde sunduğu tüm haberlerin birkaç dakika sonra Sözcü Gazetesi'ne ait haber sitesinden hemen kamuoyuna duyurulması basının kamuoyunu aydınlatma görevi kapsamında olmayıp, algı yürütme faaliyeti kapsamındadır. Üstelik Sözcü Gazetesi tarafından bu kapsamda algı içeren haberler birkaç defa değil yüzlerce olup, uzunca bir zaman dilimine yayılmıştır. Böylelikle Zaman Gazetesi'nin kapatılmasından sonra örgüt tarafından algı faaliyetlerini yürütme görevi Sözcü Gazetesi tarafından yapılmaya çalışılmıştır" denildi.

Kaynak:IHA