Tekziptir

Tekziptir
"Sütlüoğlu'nun Yönetimde Ne İşi Var?" başlıklı habere gelen tekzip...

TEKZİPTİR

14.11.2012 ve 15.11.2012 tarihli internet sitenizde T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Genel Müdürlüğü Tahkim Kurulu tarafından 9 ay  ve Türkiye Kano Federasyonu'nun bağımsız ceza organı olan  disiplin kurulunca 10 ay olmak üzere toplam 19 ay hak mahrumiyeti cezası alan, bu cezalar sonucu her türlü spor faaliyetine iştirakten yoksun bırakılmış ve TÜRK SPOR TEŞKİLATI ile ilişki kurması sakıncalı bulunduğundan yasaklanmış Yeşil Rizem Spor Kulübü Başkanı Şafak Tatoğlu’nun federasyonumuz hakkında külliyen yalan, çarpıtma ve sistematik iftira niteliği taşıyan beyanları yayınlanmıştır. Yayınlanan bu beyanlar hakkında  her hangi bir araştırma ve inceleme yapılmadan bu şahsın tamamen hayal ürünü ve yasak edilmişliğin verdiği hezeyanla ileri sürdüğü iddiaları basın meslek ilkeleri ile bağdaşmayacak şekilde haberleşmeniz kabul edilebilirlikten uzaktır.

Şafak Tatoğlu, Türkiye Kano Federasyonu'ndaki çıkarları ve beklentileri kesilince yine iftiraları ve yalanları ile  pişkinlikle Türkiye Kano Federasyonuna, federasyon yönetim kurulu üyelerine ve çalışanlarına karşı yalan, iftira ile karalamalar yapmaya çalışmaktadır.

“Alemi nasıl bilirsin? - kendim gibi..”

Öncelikle Şafak Tatoğlu'nun her platformda ajitasyon nidaları ile Türkiye Kano Federasyonu'nun Rize’ye karşı olduğu aldatmacasına bir açıklık getirmek, Rize’li sporcularımıza ve Rize Kamuoyuna karşı bir gereklilik halini almıştır;

Federasyon yönetimi ve başkanı Rize’ye karşı idiyse Şafak Tatoğlu geçmişte kano federasyonu yönetimine nasıl girdi? Federasyon yönetim kurulu üyesi olabilmesi için kendisini yönetim listesine kim aldı?

Federasyon Yönetim kurulunda Akarsu branş sorumlusu görevini kendisine kim verdi? Ve daha sonra bu görevinden ve yönetim kurulu üyeliğinden neden atıldı? Spor Tahkim Kurulunca 9 ay, Federasyon disiplin kurulunca 10 ay olmak üzere toplam 19 ay kendisine neden hak mahrumiyeti cezaları verildi? Aslında bunları açıklaması gerekir

Federasyon Rize’ye karşı idiyse, Rize İli Kulüpleri'ne yapılan malzeme yardımlarını Şafak Tatoğlu  cebinden mi satın alarak Rize Kulüpleri'ne bağışladı? Gerçi kendisi bu satın alma ve aldırma işlerini çok iyi bilir! Bizim onun bu işleri iyi bildiğini bildiğimizi  bilmez de zembereği boşalmışcasına konuşur. Dürüstlük edebiyatı yapar!!!!!!!!!!!!.    Hamza Şafak Tatoğlu hakkında, sportif amaç dışında kulüpler kurmak ve kurdurmaktan Türkiye Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Genel Müdürlüğü ( Spor Genel Müdürlüğü Spor Kulüplerini denetleme konusunda 5253 Sayılı Dernekler Kanunu, 3289 Sayılı Spor Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ve bu kanunların verdiği yetkiye göre hazırlanmış yönetmeliğe göre görevli ve yetkili makamdır.)  tarafından soruşturma açılmıştır. T.C. Gençlik ve Spor Bakanı'nın 25.05.2012 tarih ve 841 sayılı oluru ile işleme giren Baş Müfettiş H.A. tarafından düzenlenen  05.12.2011 tarihli raporunda Rize İli'nde 29 kulübün genel kurulda oy potansiyeli oluşturmaya yönelik, sportif amaç dışı ve kötü niyetli kurulduğunun tesbit edildiği soruşturma sonucunda Hamza Şafak TATOĞLU hakkında yasal işlemlerin başlatılması gerektiği belirtilmiştir. Bu husus Hamza Şafak Tatoğlu'nun kötü niyetinin sadece bir yönüdür. İlerleyen zamanlarda Şafak Tatoğlu'nun diğer kötü niyetli davranışlarını Türk Spor Kamuoyuna özellikle de sözde haklarını savunduğunu iddia ettiği aziz Rize İli'ne açıklayacağız. Kendisinin Türk Spor Teşkilatı'ndan uzaklaştırılmasının ne denli isabetli olduğu da yukarıda belirtilen marifetinden gayet güzel anlaşılmaktadır. Şafak  Tatoğlu'nun Türk Toplumu'nun çıkar amaçlı kişilere karşı tavrının nasıl olduğunu anlaması konusunda son yapılan Türkiye Kano Federasyonu Genel Kurulu'na bakması yeterli olacaktır. O genel kurulda DOĞRU OLAN, HAK OLAN yönetime tekrar aday iken, yanlış olan, yasak edilmiş olan menfaatçiler aday dahi olamamış ve hatta genel kurul salonuna dahi girememiştir.

Şafak Tatoğlu, bu güne kadar hep Rize İli'nin arkasına saklanarak, Rizeli sporcu ve kulüplerin arkasına saklanarak kendini bir yerlere taşımayı başardı. Fakat! Artık Rize kamuoyunun önünde sorulacak sorulara cevap verecek, yalan ve iftiralarına karşı bugüne kadar gösterdiğimiz sabırı artık göstermeyeceğiz. Çamur at izi kalsın mantığı yanına kar kalmayacak, Mahkemelerde, hukukun karşısında ve Rize halkının önünde hesap verecek, basına sıraladığı yalan ve iftiralarının karşılığını gerçek cevapları ile bulacak ve özellike kıymetli Rize halkının nazarında da nasıl bir müfteri olduğu ortaya çıkacaktır.

Rize Kulüpleri sudan bahanelerle akredite edilmedi diyor, açıklasın bakalım neden edilmedi? Elbette  gerçekleri açıklayamaz, kendisinin yerine biz açıklayalım ve Rizeli kardeşlerimiz, sporcularımız gerçeği öğrensin: Rize ilimizde toplam kano branş tescili için Spor Genel Müdürlüğü  kayıtlarına girmiş 45 (Kırkbeş) kulüp vardır. Rize ilinde kano külüpleri nerdeyse (il merkezi, ilçeleri, köyleri, nahiye ve köy kulüpleri dahil olmak üzere) toplam  futbol kulüplerinden fazladır. Rize ilinde kano sporunu yapmakta olan sporcu sayısı 2011 yılında Rize İl Müdürlüğünün resmi yazısına göre 57 dir. Görüldüğü gibi Rize ilinde futbol kulübünden çok kano kulübu kurulmuştur ve bir kulübe yaklaşık 1.3 sporcu düşmektedir. Yani kano kulübü başına iki (2) sporcu bile düşmemektedir. Tüm bu kulüpleri çalıştıran toplam 2 adet antrenör bulunmaktadır. Rize ilimizde olayın neden böyle tuhaf ve mantıksız olduğunu da sayın Rize kamuoyuna açıklamakta fayda vardır; Şafak Tatoğlu isimli Federasyonumuzun da eski yönetim kurulu üyesi olan kişi, belli sebeblerden dolayı federasyonla ilişiği kesilip Türk Spor teşkilantı tarafından faaliyette bulunması yasak edilince Rize'deki kulüpleri kano branşında tescil ettirerek seçimlerde oy (delege) elde ederek Federasyon başkanı olma hesaplarına girdi. Fakat bunu yaparken de çok tehlikeli olabilen bir spor branşı olan kano da düşünceden yoksun şekilde eğitimsiz ve yaşı küçük Rizeli çocuklarımızı doğru düzgün bir eğitimden geçirmeden kanoların üzerinde akarsulara vermekten çekinmedi,onları can emniyeti ve sağlık açısından büyük riske soktu, çocukların çoğu 5 metre gitmeden ya devriliyor yada Şafak Tatoğlu'nun arkadaşları tarafından sudan hemen çekilmeye çalışılıyordu.Bu durum tutulan tertip kurulu ve hakem kurulu tutanaklarında tespit edildi. Yukarıda da belirtildiği gibi Spor Genel Müdürlüğü de bu duruma el koymuş, yapılan teftiş sonucunda bu kulüplerin sportif amaç dışı olduğu, sporcuların ve kulüplerin salahiyeti için Federasyonca kulüplerin faaliyetlere katılması hakkında düzenleme yapılması gerektiği belirtilmiştir. Durum bu şekilde olunca federasyonun çıkardığı hukuka ve hayata uygun akreditasyon talimatına takılan Şafak Tatoğlu'nun planları bozuldu. Eh planı bozulmuş ve menfaati yasak edilmiş bir kişinin bu durumun verdiği acı yüzünden  kontrolünü kaybetmesinin tipik bir örneğini Şafak Tatoğlu'nun yalan, iftira ve uydurmalarından hatta federasyon görevlilerine işlemeye kalkıştığı ve işlediği müesssir fiillerden de anlayabiliriz.  

Akreditasyon sürecine geri dönersek; Şafak Tatoğlu, Rize kuluplerinin akreditasyon için müracaat etmesine neden engel oldu? Federasyon, Şafak Tatoğlu'nun müracaat etmelerine engel olduğu Rize kulüpleri müracaat etsin diye ÜÇ (3) KEZ SÜRE UZATIMI verdi. Ancak Şafak Tatoğlu diğer illerdeki kulüpleri de örgütlemeye çalışarak akreditasyona müracaat etmemelerini istedi akreditasyon talimatının uygulanmasını engellemeye çalıştı.  Rize’deki kulüplerin büyük bir bölümünün müracaatını önce bu nedenle engelledi? Bu kulüplerin akredite olarak yarışmalara katılacak olması kendisinin hangi çıkarına dokunuyordu? Rize'den akredite edilmeyen kulüplerin büyük bir çoğunluğunun resmi temsilcisi ve kulüp iletişim adresi olarak kendisinin ismi ve e-mail adresi var ya da aile bireylerinin.(baba,çocuk,kardeş eş vs).  Bu belgelerde yetkisi var iken neden bu kulüplerin akreditasyonuna bile bile mani olmuştur ve üst üste üç kez süre uzatımına rağmen müracaat etmeyerek tüm bu süreler bittikten sonra ve akreditasyon kurulu toplanıp karar aldıktan sonar göstermelik bir müracaatta bulunmuştur? Neden akreditasyon ücretinin ödemesinin son günü süre bitiminin son dakikasında Rize'den 29 kulübün hepsinin birden parasını Şafak Tatoğlu’nun kardeşi Mustafa Tatoğlu yatırmıştır? Dolayısı ile Rize kulüplerinin mağdur olduğunu söyleyecek son kişi Şafak Tatoğludur, hatta bu mağduriyetin baş sorumlusudur. Şimdi timsahın gözyaşları dökmesi misali rol yapmanın manası da yoktur.

Kamuoyu şunu bilmelidir ki Şafak Tatoğlu, Federasyon Başkanının yargılanarak para cezası aldığı yalanını nasıl utanmadan sıkılmadan söyleyebiliyorsa mutlak suretle utanmadan sıkılmadan mahkeme önünde terleyecek ve hesap verecektir. Bu iddiasına dayanak mahkeme kararını dürüst bir insansa çıkıp açıklamalı ve basına dağıtmalı eğer bu mahkeme kararını sunamazsa bir müfteri olduğunu açıklamalı kamuoyundan özür dilemeli ve kendisi hakkında hukukun vereceği cezaları itiraz etmeden kabul etmelidir. Zaten belirtildiği gibi özür dilese de dilemese de paşa pala çıkıp mahkemelerde bu iftirasının hesabını verecektir.  Daha önce nasıl gene böyle iftiralar attığında spor mahkemelerinde toplam 19 ay boyunca hiç bir spor branşında hiç bir spor tesisine yaklaşmama cezası yediyse yine yargı mercileri önüne gidecek ve  yargının önüne hesabını verecektir, çamur at izi kalsın mantığının kendindeki  karşılığı hep bu olacaktır. Şu anda zaten kendisi hakkında yapılan suç duyurusu sonucu Beyoğlu Cumhuriyet Savcılığı tarafından gereken soruşturma ve kovuşturma yapılmış, iddianame hazırlanmış ve İstanbul Sulh Ceza Mahkemesi'nde yargılanması devam etmektedir.

Şafak Tatoğlu yine Genel sekreter zimmetine para geçirdiği için suçlu bulundu diye iftiralarına devam etmiştir. Daha düne kadar kendi yanına çekmek için zimmetine para geçirdiği iftirasını attığı  genel sekreterle kanka olmuştu, genel sekreterden bu konuda yüz bulamayınca tabidir ki Şafak Tatoğlu gerçek yüzü yine göstermiş anında sırtını dönmüş ve iftiraya başlamıştır. Türkiye Kano Federasyonu genel sekreterin imza yetkisini alıp, Yönetim Kurulu'na karşı üstlendiği  görevlerine son vermesine rağmen  Şafak Tatoğlu'nun devam ettiği yalan ve iftiralarına buradan açıklama yapmak zorunluluğu doğmuştur. Şafak Tatoğlu genel sekreterin zimmetine para geçirdiğini hangi yargı kararına göre açıklamaktadır, belgesini ortaya koymadan insanları bu kadar çabuk karalamak kendisi için işte bu kadar kolaydır. Zimmet suçu memur suçlarından olup ceza yargısının konusunu oluşturmaktadır. Şafak Tatoğlu bu konuda derhal genel sekreter hakkında elindeki kesinleşmiş ceza davası kararını kamuoyuna sunmalıdır. Unutulmamalıdır ki insanların kişilik hakları hiç kimsenin elinde oyuncak olamayacağı gibi hezeyan ile kendinden geçip uluorta  söylenen palavralara da malzeme olamaz.

Şafak Tatoğlu’nun “Bunların Rize'ye karşı kinleri var” yalanına ve iftirasına gelirsek: Eğer öyle idiyse, kendisi nasıl federasyon yönetim kurulu üyeliğine girdi? Akarsu branş sorumluluğu görevini ona kimler verdi? Rize ilinden bir başka yönetim kurulıu üyeliğini yürüten Mümtaz Bey nasıl federasyon yönetim kurulu üyeliği görevine devam etmektedir? Rize'ye karşı kini olan bir federasyon Rize'ye bu kadar sportif yatırım yaparak Rize'yi akarsu branşında tüm Türkiye içinde pilot bölge seçer mi? Kendisi asıl bu yalanı neden yaymaya çalıştığını açıklasın! Ancak o açıklayamaz ama biz açıklayalım: Şafak Tatoğlu artık Rize’nin ve Rizeli sporcuların arkasına saklanarak bir yerlere gelme çabalarını bırakmalıdır. Rizeli yayın organlarınıda kendisine alet etmemelidir. Kendi çıkarları için Rizeliler'i kalkan gibi öne sürmekten vazgeçsin, Kano federasyonu yönetiminden atıldığı için mücadele ettiği federasyonla Rize'nin arkasına saklanarak değil çıkıp kendisi olarak mücadelesini versin bizde takdir edelim. Şafak Tatoğlu kendi kişisel beklentileri ve çıkarları için Rizeli sporcuları milli takım kampına göndermryerek bu sporcuların Spor Genel Müdürlüğü'nden aldıkları olimpik destek maaşlarının kesilmesine neden olmuştur. Dolayısıyla Rize’ye ve Rizeli gençlere kimlerin zarar verdiği Spor mahkemesi kararı ile de açıkça tescillenmiştir. Bizlerin Rize'ye kini yoktur, olmaz, olamaz ve olması da mümkün değildir! Tam tersine bizlerin Türkiye'nin gözbebeği Rize'ye olsa olsa muhabeti, sportif anlamda desteği, saygısı ve sevgisi olur ve öyledir. Şafak Tatoğlu gibi akıl bulandırmaya kalkışanlara inat asla da bu husus değişmeyecektir! Bu arada şunu da belirtelim ve bir de itirafta bulunalım bizim hatalarımız yok mu, var! Hatamız Şafak Tatoğlu’nu Rize Kano Cemiasının'nın temsilcisi gibi kabul edip onu yönetimimize davet etmemiz, Ona branş sorumluluğu vermemiz ve Rize konusunda muhattap almamız oldu. Ancak bu hatanın farkına varmamız bizleri çok sevindirmiştir. Bunun sonucunda mevzuatların verdiği yetki ile Şafak Tatoğlu tarafımızca Spor Genel Müdürlüğü'ne il temsilcisi olarak önerilmemiş, kendisinin kano il temsilciliği de tarafımız sayesinde sona erdirilmiştir. Bu şahsın tarafımıza takındığı saldırgan tutumunun bir sebebi de çıkarlarına alet ettiği il temsilciliği makamından olmasıdır.

Yeni dönemimizde daha da şevkle ve rahatlıkla kanoyu yöneteceğimizi; ilkeli, Türk spor kültürüne yaraşır yönetim anlayışımızı devam ettireceğimizi sizlere tekrardan bildiririz.  Bunun içindir ki,  yeni dönemde de Rizeli kıymetli insanların Federasyon Yönetim kurulunda olmasını ve bizlere Rize ilimizin engin spor geleneğini aktarmalarını  çok arzu ettik. Yeni seçilen 14 kişilik yönetim kurulunda 3 ayrı Rizeli spor ve halk hizmet etmeyi kendine düstur edinen kişiler ile çalışmaya başladık. Başta teklifimizi kırmayarak federasyonumuzu onurlandıran eski  bakanlarımızdan ve Çaykur  Genel Müdürümüz İmdat Sütlüoğlu, Ardeşen Belediye Başkanı Mümtaz Sinan ve Kıymetli kalp cerrahı doktor Mahmut Akyıldız Bey'e buradan da teşekkürler ediyoruz. Ve sizlere soruyoruz Rizeli bu kadar kıymetli kişi yönetimde iken bir yönetim nasıl Rize'ye kin duyar? Takdirini siz kamuoyuna bırakıyoruz. Bu arada Şafak Tatoğlu’nun verdiği beyanatta bir yanda bunların Rizeye kinleri var, sporcularımızı yarışmalara almadılar diyor, bir yandan da İstanbul, Ordu, Giresun, Eskişehir, Kars ve Artvin sporcularını da çağırmadılar diyor. Ee hani Rizeye kinimiz vardı, senin mantığınla bu saydığın illere karşı da kinimiz var! Şafak Tatoğlu'nun ne dediğinin farkında olmadığını bu beyanından anlamak güç olmasa gerek Attığı iftirayı zaten kendi yalanlamaktadır. Demek ki akreditasyondan dolayı yarışlara katılamayan bir çok ilimiz daha vardır. Şafak Tatoğlu'na ayrıca şunları sormak gerekir: Rize'den gerekli evraklarını tamamlayıp akreditasyon alarak yarışlara katılan toplam 5 adet kulübümüz var iken ve yarışlara da katılabiliyorken sen bu kulüpleri Rize Kulübü olarak neden kabul edemiyorsun? Kontrolü ve idaresi sende olmayan kulüpler Rize kulübü olmaktan çıkıyor mu senin gözünde ? Ve en önemlisi sen hangi yetki ve cürretle bu kulüpleri yok sayıyorsun?

Bu arada Şafak Tatoğlu, sportif olarak  19  ay teşkilatla ilişkisi yasak edildiğinden ulaşamayacağı nokta olan federasyon başkanlığı ukdesi içinde kalmış olmalı ki bir de sözüm ona kendisini federasyon yönetim kurullarına kimler girer kimler giremez konusunun otoritesi gibi görmektedir. Kendisine hatırlatmak isteriz ki yönetim kurullarına üye olunması konusunda federasyon başkanlığına aday olan kişilerce üyelik önerilir ve bu öneri sonunda kişinin kabul etmesi halinde seçim listesine aday olarak yazılırlar. Yani hariçten hiç kimse yönetim kuruluna üyelik konusunda bu iki karar kişisinin arasına giremez!  Özellikle de Türkiye Kano Federasyonu yönetim kurulu üyeliği konusunda hiç kimse Şafak Tatoğlu'ndan izin veya icazet almak zorunda değildir. Her şeyden öte Rize ilinden Türkiye Kano Federasyonu Yönetim Kurulu'na üye olanlara akıl verme, yön gösterme veya akıl hocalığı yapmaya kalkışmak Şafak Tatoğlu'nun haddine değildir! Bu üyeler sırf Rize iline değil bütün Türkiye'ye saygınlıklarını ve kişiliklerini kanıtlamış titirleri olan kişilerdir! Kimler ile çalışacaklarına karar verecek hayat tecrübesine sahiptir.

Sözde federasyonun yolsuzluklarına karşı çıktığını ilan eden Şafak Tatoğlu, yukarıda sorduğumuz sorulara ve açıkladığımız konulara dayanaklı ve belgeli bir şekilde cevap vermelidir. Eğer vermez ise yukarıda belirtilen konular hakkındaki bizler daha ayrıntılı açıklamalarda bulunacağız. Ve kendisi şunu iyi bilmelidir ki artık kendisine anladığı dilde cevaplar verilecek aleyhte yaptığı ve yapacağı her türlü hareket hukuken de karşılık görecektir. Bu kişinin diğer spor branşlarında da kanoda yaptıklarının önüne geçilmesi için üstün gayret gösterilecektir.Kamu oyuna duyurulur.

İşbu tekzipe konu haber metni yahut metinleri hakkında her türlü hukuki,  cezai, mali vb. yasal haklarımız saklı kalmak kaydıyla aynı sayfalarda, aynı puntolarla ve diğer yasal koşullara uygun olarak yayınlanmasını bilvekale rica eder, iş bu haklı talebimizin ifasını ihtar ederim. 

Saygılarımla.

TÜRKİYE KANO FEDERASYONU BAŞKANLIĞI ADINA Vekili  Av. Feyzi BOZDOĞAN