Trabzon'da Ak Parti'ye katılım

Trabzon'da Ak Parti'ye katılım
AK Parti Trabzon İl Danışma Meclisi Toplantısı Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezi’nde yapıldı. Toplantıda partiye katılan bin 500 kişiden bazılarına rozet takıldı.

İl Danışma Meclisi Toplantısı'na Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Numan Kurtulmuş, Süleyman Soylu, AK Parti Trabzon Milletvekilleri Faruk Nafiz Özak, Aydın Bıyıklıoğlu, Safiye Seymenoğlu, Trabzon Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, İl Başkanı Adnan Günnar, Demokrat Parti Trabzon teşkilatı mensupları ile çok sayıda partili katıldı.

Açılışta bir konuşma yapan İl Başkanı Adnan Günnar, AK Parti’nin son on yıldaki hizmetlerinin karşılığında alınlarının akıyla bugünlere kadar gelindiğini belirterek son dönemlerde artan birlik beraberliğin bu güçlerini artırdığını söyledi.

trabzonda-ak-partiye-katilim-1.jpg

SOYLU "EVİME GELDİM"

AK Parti AR-GE İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, AK Parti’ye katılmasındaki sebeplere ilişkin bir açıklama yaptı.

Soylu, “Niçin AK Parti’de olduğumu, niçin olmam lazım geldiğimi ifade etmek için buradayım” dedi.
Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Nereye geldim diye bana sorarsanız, ‘Evime geldim’ derim. Üç ay önce üye oldun, 1.5 aydır Genel Başkanlığını yapıyorsun evine mi geldin ? Evet boyası, badanası, perdesi ile beşiği ile mutfakta pişeni ile bu salondaki gibi güzel insanlarıyla kokusuyla ruhuyla her yere bezenmiş, millet aşkıyla burası bizim evimizdir. Yeni bir dünyanın içerisindeyiz. Dünya tam tamına bir kırılma döneminin içerisinde. Her dönemde bu millet kendi iradesine el koymak istemiş, kendi rengini kendi devlet ve ülkesine vermek istemiş ama bilin ki müsaade etmemişler. 1960'da DP döneminde müsaade etmemişlerdi. Bizi darbelerle faili meçhullerle entrikalarla ayırdılar. Bugün rahmetli Özal’ın akıbetinin ne olduğunu bilmiyoruz, modern bir devlet, milletin gözünü kapattılar. Türkiye ikinci sıçramasını 60’dan sonra maalesef elde edemedi. 1983-1987 arası zihniyetlerimiz değişti. O ekonomik ve yarı demokratik sıçramadan 1982 anayasası münasebetiyle ikinci sıçramaya geçemedik. İlk kez 21. yüzyılda demokratik ve ekonomik bir büyük sıçrama gerçekleştirmiştir. 220 milyardan 760 milyar dolara ulaşan bir GSMH ulaşan bir Türkiye, şunu yapacaktık, sinecektik, Erdoğan Bayraktar, Orhan Gümrükçüoğlu orada başarılı olmasın, bekleyecektik, kimi bekleyecektik, 1960 darbesinden sonra acaba bize sıra gelir mi diye bekleyenler gibi yine bekleyecektik. Bu beklemenin laneti yüzyıllarca bu ülkenin insanının ortaya koyacağı lanet bizden ve Allah korusun çocuklarımızdan çıkardı. Ya Türkiye ikinci sıçramasını gerçekleştirecek ya da Türkiye’yi dünyanın her noktasında sevdiğimiz ülkeleri, coğrafyamızın bize emrettiği ülkeleri onlarla birlikte dünyanın önüne çıkacaktır. Halleşmem bundandır. Çünkü 21. yüzyılın başında Türkiye iki temel politika ortaya koymuştur birisi yenileşme ikincisi etki alanını ortaya koyma politikasıdır.”

TÜRKİYE YILLARCA TAHRİP EDİLDİ

Türkiye’nin iki temel zorluğu olduğunu ve bunların halen devam ettiğini belirten Soylu, sözlerine şöyle devam etti: “Bu zorluklardan birincisi, Türkiye çok tahrip edilmiş bir ülkedir her haliyle, bu tahribi tamir etmeye çalışan bir anlayışın sahibidir AK Parti. 1925’ten itibaren bu tahribat devam etmektedir, hiç durmadı 2002’deki mücadeleye kadar. Nedir o tahribat, Dersim tahribatı. Bir ülke düşünün uçaklarla kendi insanını bombalayıp fareler gibi öldürmeye çalışsın. Şeyh Sait isyanı sonrası yaşananlar bir tahribattır. Hrant Dink’in öldürülmesi, Danıştay saldırısı, Gazi Mahallesi olayları bir tahribattır. Rahmetli Menderes’in bizi ürküten o fotoğrafı bir tahribattır.İnsanlığın onurunu kurtarmaya çalışan Türkiye’dir. Milletin kursağına tıkananları milletin kursağından çıkarmaya çalışan bir anlayışla hareket eden bir çalışma anlayışındayız”

trabzonda-ak-partiye-katilim-3.20121202181332.jpg

SİYASİ İŞLERİMİZİ ZİHİN VE GÖNÜL DÜNYAMIZI ORTAYA KOYUYORUZ

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, AK Parti’ye katılmalarına yapılan benzetmelere işaret ederek şunları söyledi: “Bütünleşme lafının altını çizerek söylüyorum, bu bir koalisyon değildir, sizden üç beş kişi meselesi değildir. Bu bardağın içerisinde birbirine katışmayan zeytinyağı ile suyu koyma işi değil, gönüllerin, zihinlerin, ellerin birleşmesidir, Başbakanımızın tabiriyle medeniyetimizin çınarının farklı kollarının birleşmesi bütünleşmesidir. Hayırlı olsun.”

Kurtulmuş, siyasi işlerini yaparken zihnen ve gönül dünyasını ortaya koyduklarını ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü: "İnsanlar bizi bu birleşmeden ötürü kucaklıyor, bundan önce gittiğimiz yerde de bunu gördük. AK Parti siyasi hareketin ne anlama geldiğini ve Türkiye’de niçin karşılığı olduğunu söylemek istiyorum. Siyasi işlerimizi yaparken zihin ve gönül dünyamızı ortaya koyuyoruz. Bu topraklarda sadece çok partili hayatımızda değil, Tanzimat’tan bu yana devam eden bugün de süren bu topraklarda uzun süreceğe benzeyen bir siyasi mücadele var. Bu millet bize çok kabiliyetli birikimli olduğumuz, çok fazla bilgi deneyim kazandığımız için bu oyları vermedi. Tarih boyunca CHP'ye baktığınız zaman bugün, bu CHP, bu haliyle devam ettiği sürece bütün partileri kapatıp CHP'yi tek başına seçime soksanız, bu millet yüzde 30’dan fazla oy vermez. Bunu bir objektif değerlendirme olarak söylüyorum, eskiden beri böyle. Bu arkadaşlar niye iktidar olamıyor, çok birikimsiz oldukları için değil, siz doğru yerde onlar yanlış yerde duruyor onun için. Millet onlara oy vermiyor. Siyasi kimliğimi bir tarafa bırakarak söylüyorum, sayın Kılıçdaroğlu, yeni CHP diye CHP’nin başına geçtiği zaman çok sevindim. CHP'nin yeni CHP olması demek CHP’nin geçmiş dönemlerde bu ülkede yapılan bütün yanlışlıklarla yüzleşmesinden geçiyor. Dersim katliamının hesabını yeni CHP sormayacaksa kim soracaktır. Şimdi parti içinde bir CHP vekil arkadaşımız Hüseyin Aygün, bunun soruşturulması için adım atalım diyor. Partide bütün duvarlar kapanıyor, eski bakan bunlarla yüzleşelim dedi adamın başına gelmeyen kalmadı. CHP bununla yüzleşmek zorundadır. Ben yeni CHP başında olsaydı şunu yapardım, imam hatiplerin katsayısı kalksın. Ama CHP'lilerin tüyleri diken diken olur, anayasa mahkemesine giderler. Referanduma gidelim anayasayı değiştirelim dediğinizde gitmeyelim anayasaya dokunmayalım der anayasa mahkemesine gider kendisi iktidar olamayacağın bildiği için askeri vesayetten medet umar. Gönlüm arzu eder ki CHP bu anlayıştan vaz geçsin. Milletin inançlarıyla kavgalı görüntüsünü terk etsin ve yanlışını düzeltmeye çalışsın öyle olursa Türkiye'ye büyük faydası olur."

CHP'nin iki sefer iktidar olduğunu anlatan Kurtulmuş, şunları söyledi: "Birisi 1973'de rahmetli Ecevit'in dönemi eski CHP olmadığı için oy almıştır. İnançlara saygılı laiklik ne ezen ne ezilen dediği için iktidar olmuştur. Bu adam bizim inançlarımızla değerlerimizle uğraşmayacak diye oy vermiştir. Son dönemde bunu dile getirdiği için oy aldı ama ne zaman atın bu hanımefendiyi meclisten dediği zaman millette oylarını yüzde 1’e düşürdü. Siyasette durduğunuz yeri bilmezseniz ne yaptığınızı da anlamazsınız. Bu durmayı ve bu yeri tahkim etmeyi sağlamak mecburiyetindeyiz"

Türkiye'nin geçmişinden kurtulmak zorunda olduğunu kaydeden Kurtulmuş, sözlerine şöyle devam etti: "Meclis araştırma komisyonu 28 Şubat raporunu hazırladı. Bu Türkiye siyasetinde bir ilktir. Milletin iradesi bir soruşturma yapıyor, olağanüstü dönemi soruşturuyor. Feshedilen HAS Parti olarak 12 Ocak 2012 de Ankara'da yaptığımız suç duyurusunun da bunda büyük payı vardır. Bu milletin çocuklarına neler yapılmış neler, yapılanların hesaplarını vermeyecekler mi?"

Türkiye'nin geçmişindeki bütün bu kamburlardan kurtulacağını anlatan Kurtulmuş, sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye’deki 12 Eylül rejiminin bütünüyle terk edilmesidir yeni Türkiye'nin inşaası. Öyle anlaşılıyor ki uzlaşma ile bir anayasa çıkmayacak. Öyleyse biz de millet bizden nasıl bir anayasa istiyorsa reform anayasasını yapacağız ve milletin karşısına çıkacağız. Üçüncü hedefimiz medeniyetimizin yeniden inşasıdır. Siyasetimizin aslı bir medeniyet mücadelesi olmasıdır. Bütün bu makam ve mevkiler bunların hepsi bunun içindir. Medeniyetimizi ihya ve inşa içindir, buna bir vesile olmak bunun adımlarını atmak ve ülkemizi bu anlamda güçlendirmektir. Adil ve yeni bir dünyanın kurulabilmesi dördüncü hedefimizdir. Türkiye’nin Başbakanı TBMM'deki konuşmasında operasyon devam ederken şunu söyledi. Biz öyle korkarak bir kenarda durmaktansa adam gibi bir kere ölürüz. Güçlü bir ülkenin başbakanı olarak bunu söylerseniz bir anlamı var bu gücü daha da artırmak mecburiyetindeyiz. Bunu daha da ileriye götürmek, İslam dünyasına amiral gemisi olan Türkiye’nin boynunun borcudur. İnşallah Türkiye bu konuda da en güçlü bir şekilde adımlarını atacak ve Filistin'in özgürlüğünün sağlandığı bir Ortadoğu'nun adımlarını atacaktır. AK Parti bir medeniyet bir büyük siyasi hareket olmaya doğru gitmiş ve 12 Eylül'den sonra böyle bir hareketi başlatmıştır. Sayın Başbakanımız medeniyet vurgusu yapmasından bunu anlıyoruz. 2071 bir kökü mazide olan partiyi işaret etmek için söylenmiş bir sözdür bu işi alelade bir parti işi olarak görmeyin diye sıradan bir siyaset işi olarak görmeyin diye söylenmiştir. Gençlere kendilerini 2071’e hazırlamaları için bütün insanlığın gözünün içine baktığı güçlü bir Türkiye inşa etmek için söylenmiş bir sözdür"

trabzonda-ak-partiye-katilim-2.jpg

SIRADAN PARTİ DEĞİLİZ

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar da, "Bizimle beraber olan bin 500 kardeşimizle yeniden birlik oluşturacağız. Kendilerini tebrik ediyorum" dedi. Türkiye’de 28 tane büyükşehir olacağını anlatan Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Trabzon onların içinde olmayacak, böyle bir şehir olur mu?. Türkiye’de belli on tane büyükşehir saysanız tarihi şehir saysanız Trabzon’u saymadan edemezsiniz. Trabzon’ Türkiye’nin amiral gemisidir Trabzon Karadeniz'in ağabey şehridir. Trabzon bundan sonra da çalışmalarıyla ve bundan sonra vizyonuyla amiral gemisi yapacak bir şehridir. Biz on yıl iktidardayız. Demokrasi ile idare edilmeye başladığımız süre içinde bu kadar uzun süre iktidar olmadı. Ama bu millet oylarımızı artırdı. Ama şu önemli, biz sıradan bir millet değiliz. Bizim ruhumuz, büyük millet oluşumuz İslam'dır, Mekke'dir Medine'dir. Karahanlılar'dır Harzemşahlılar, Büyük Selçuklular, şanlı Osmanlı İmparatorluğu'dur. Türkiye Cumhuriyetini kuran ruhtur. Bizim davamız büyük davadır."

Küçük hesapların partisi olmadıklarını anlatan Bayraktar, şöyle konuştu: "Biz Fatih'in izini sürüyoruz. Osman Gazinin izini sürüyoruz. Onun için sıradan bir sayasi parti değil ve bir siyasi teşekkül değiliz. Yeniden büyük Türkiye'yi kurma, dünyaya huzur getirmenin adımlarını atıyoruz. On yıldır iktidardayız. Bu millet bize çamur atmaya kalkanlara hadi ordan diyor. Bu millet biliyor bu bütçenin yüzde 6’sı aldığımız kredinin faizine gidiyordu. Hortumlar kesildi. Önümüzdeki seçimlerde mutlaka gece gündüz çalışmalıyız. Kişi başına gelirimizi 17 bin dolara çıktıktan sonra Türkiye’yi kimse tutamaz .Bütün meselemiz şu kritik eşiği aşalım. Birinci cihan harbini istiklal harbini yaparken boğazda kadeh tokuşturanlar millete efendilik tasladılar. Millet asker versin, vergi versin, kenarda dursun birşeye karışmasın. Menderes yeter söz milletin dedi. Milletimiz de yeter söz de karar da milletin dedi. Şimdi hazmedemiyorlar, başörtülüler üniversiteye gidiyor hazmedemiyorlar. Lafla bize nifak sokmaya çalışıyorlar, biz kendimizle dertleşebilir, münakaşa edebiliriz ama asla hesaplaşma yapmayız. Helalleşiriz, yolumuza devam ederiz. Bunu Allahın izniyle yapacağız. Türkiye’nin 81 vilayeti 75 milyon nüfusu kardeş olmak bayrağı daha yükseklere taşımak, millet ve vatan milletiyetçiliği, üretim milliyetçiliği yapmak daha çok çalışarak milleti efendi yaparak bu millet başaracak biz yolumuz aldık."

TÜRKİYE'Yİ TERÖR BELASINDAN KURTARACAĞIZ

Bakan Bayraktar, konuşmasının son bölümünde terör olaylarına değinerek şunları söyledi: "Türkiye’de büyük bir terör belesı var. İnşallah bu memleketi terör belasından kurtaracağız. Terör şu anda çırpınıyor. Bu memlekette kardeşlik duygusu arttılacak. Bu memlekette Türkiye Cumhuriyeti nufus cüzdanı taşıyan herkes, bu millete vatandaşlık duygusuyla bağlı olacak. Türkiye Cumhuriyeti nufus cüzdanını taşıyıp da kanında, sütünde bozukluk olmayan PKK'ya destek olmaz, dağa çıkmaz. Avrupa Birliği bize yalvaracak. Bunun ayak izlerini şimdiden görüyorsunuz. Şu anda Almanya'daki kardeşlerimiz büyüklerimiz ne diyor. Almanya artık sıkıntıda. Yunanistan batacak. Zaman zaman ver bana 20-30 milyar dolar diyor. Bıktı usandı. Almanya bunu ne zamana kadar taşıyacak, tşıyamaz. Almanya buradaki PKK'yı desteklemekten vazgeçsin. Orada kendi belası ona yeter. Avrupa'da işsizlik aldı başını gidiyor. Onun için gelecek Türkiye'nindir."

Konuşmaların ardından Bakan Bayraktar, Kurtulmuş ve Soylu'ya kemençe hediye etti. Soylu ve Kurtulmuş, DP ve HAS Parti'den AK Parti'ye katılan eski milletvekili, il başkanı ve parti üyelerine AK Parti rozeti taktı.

trabzonda-ak-partiye-katilim-4.jpg