Türkiye'nin en iyi Antrenörü kim?
Ertuğrul Sağlam'ın Türkiye'nin en iyi antrenörü olduğunun altını çizen Rıdvan Dilmen, “Sıkıntılı, kısıtlı imkanları olan ve seyircisiz takımları ligde tutmak diğer büyük takımları şampiyon yapmaktan daha zordur. Bana göre asıl başarı da odur” dedi.
Dün gece Ntv Spor'da yayınlanan 'Yüzde Yüz Futbol' programında konuşan Rıdvan Dilmen şunları kaydetti:
"ERTUĞRUL SAĞLAM TÜRKİYE'NİN EN İYİ ANTRENÖRÜ"
“Bizim ligimizi konuşmak pek doğru değil. Genel bakmamız gerek. Üç büyükler kötü yönetiliyor. Bir tanesi çok ünlü, bir tanesi Türkiye'yi çok iyi tanıyor, bir tanesi de Daum ama Ertuğrul Sağlam'ın yarısı değiller. Bugün Bursaspor'un 49 puanı varsa ve bütçesi diğer 3 büyüklerin yarısı kadarsa hiçbiri başarılı değildir.”
“Bursaspor'la üç büyükler arasında ciddi bir fark var. Rıza Çalımbay da aynı. Kesinlikle 3 büyük takımın antrenörlerinden daha başarılıdır. Kimin şampiyon olup olmayacağı beni ilgilendirmez. Görünen bir şey var. Üç büyükler kesinlikle kötü yönetiliyor.”
“Bursaspor'a bakın. Büyük takımların gönderdiği oyuncuların hepsi orada. Genç takımdan çıkardığı Volkan ve Sercan var. Üç büyükler de yapsın aynısını. Antrenörlük sadece kulübede oturmakla olmuyor. Üç büyüklerti şampiyon yapmak o kadar da zor değil. Ertuğrul Sağlam'ı yürekten tebrik etmek gerek bence.”
"DAUM MARKAYSA BİZİM NEDEN HABERİMİZ YOK"
“Ertuğrul Sağlam işini çok güzel icra ediyor. Samsunspor'da başlamış bir serüveni var. Büyük takımda da antrenörlük yaptı ama olmadı. Peki Daum nerede çalıştı?
Bayer Münih'te mi çalıştı? Lyon'da mı çalıştı? Daum bir markaysa biz niye görmedik.”
“Rijkaard tam olarak öyle değil. Futbola yakışan bir adam. Tabi onunla da ilgili söylenenler var. Aynı takıma Guardiola geldi ve devam ediyor. Rijkaard'ın yaşanan başarılarda etkisi olmadığı söyleniyor. Ama ne olursa olsun, Rijkaard bir markadır.”
“Büyük takımları şampiyon yapmaktansa, o sorunlu, seyircisiz, kısıtlı imkanlı takımları ligde tutmak daha büyük başarıdır.
"OYUNCULARI ŞIMARTIYORUZ"
“Ben bunları söylediğim için hep eleştirildim ama yine de söyleyeceğim. Giovanni Dos Santos'u karşılamaya 5000 Galatasaray taraftarı gidiyor. 2000'de UEFA Kupası'nı kaldıran bir takımın taraftarı henüz hiçbir başarı elde edememiş bir oyuncuya sanki ona çok ihtiyaçları varmış gibi davranıyor. Çok yanlış. Dos Santos kim ki? Cristian Baroni kim? Bembeyaz tertemiz şortla başlıyor maça aynı şortla bitiriyor. Hiçbir özveri yok. Oynadığı takım Fenerbahçe. Başka böyle büyük bir takımda oynayabilir mi ki? Biz bu oyuncuları çok şımartıyoruz.”
