Türkiye'nin Gözü Rize'de Rize'nin Gözü Rekorda

Türkiye'nin Gözü Rize'de Rize'nin Gözü Rekorda
Seçim öncesi Rize'de yaşanan atmosferi değerlendiren Ak Parti Rize İl Başkanı Hikmet Ayar, Rize olarak yüzde 90 oy oranına ulaşmak istediklerini belirtti.

Ak Parti Rize İl Başkanı Hikmet Ayar, yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde Çay Tv'de yayınlanan Neşe Yelken'in sunduğu Her Açıdan programına konuk oldu.

"RİZE'DE AK PARTİ TEŞKİLATI ÇALIŞMALARINI DEVAM ETTİRİYOR"

 Seçim döneminin sakin geçtiğini ve insanları rahatsız edecek düzeyde ses kirliliğinin olmadığını, bunun da olumlu bir durum olarak değerlendirilebileceğini söyleyen Ayar, "Bu seçimde siyasi partiler yarışmıyor. Rize'deki siyasi partilerin birçoklarının ışıkları da yanmıyor, gitmedim ama muhtemelen kapıları da kapalı olabilir. Bu manada sadece Ak Parti'de bir hareket var. Biz de bu çalışmaları yaparken Ak Parti adına bir çalışma yapmadığımızı ifade etmek isterim. Biz Başbakanımız ve Cumhurbaşkanı Adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan adına siyaset yapıyoruz ve bu çok önemli bir ayrıntıdır. Açtığımız seçim irtibat büromuz Ak Parti seçim irtibat bürosu olarak değil, Recep Tayyip Erdoğan seçim irtibat bürosu olarak hizmet vermektedir. O seçim irtibat bürosunun yetki belgesi bizzat Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanarak gönderilmiştir ve biz o çalışmalara parti olarak katkı verir durumdayız" dedi.

"SEÇİLMİŞ BİR CUMHURBAŞKANI DAHA FARKLI OLACAKTIR"

Her 7 senede bir Türkiye'de Cumhurbaşkanının seçilmiş olduğunu ancak bu seçimlerde Cumhur'un ilk defa Başkanını seçeceğini vurgulayan Ayar, "Ben de ilk iki yıl atanarak İl Başkanlığı görevini yürüttüm. Kongrede seçildikten sonraki başkanlık yaptığım dönemlerde çalışmalarım çok daha başka oldu. İnsan hizmet verdiği insanlar tarafından seçilerek görevlendirildiği zaman kendini daha güçlü hissediyor. Bu açıdan da bu seçimlerden sonra Cumhurbaşkanı'nın formatının da çok farklı olduğunu hep beraber yaşayacağız. Zaten Başbakanımız ve Cumhurbaşkanı Adayımız da bunu her konuşmasında değerlendiriyor, farklı bir Cumhurbaşkanı portföyü ortaya koyacağını ifade ediyor" şeklinde konuştu.

"CUMHURBAŞKANI YÜRÜTME ORGANININ BAŞIDIR"

Cumhurbaşkanı'nın yürütme organının başı olduğunu söyleyen ve muhalefetten gelen eleştirilere karşı cevap veren Ayar, "Muhalefetten gelen eleştirilen konuşulacak bir şeyler olsun diye gelen konuşmalardır ve hiçbir geçerliliği olmayan iddialardır. Sayın Başbakanımız bir dönem bir ifade kullanmıştır, "Vazo Cumhurbaşkanı istiyorlar" bu altı dolu bir cümledir. Cumhurbaşkanlığına öyle birisini koyalım ki hani vazoyu koyarsınız ya sehpanın üzerine bir süs eşyası olarak orda öyle durur. Bu manada kullanılan bir cümledir ve geçmişte öyle Cumhurbaşkanları seçilmiştir ki bir vazo gibi görev yapmıştır. Bunu kimse bir hakaret olarak algılamamalı bu bir benzetmedir ve mecazi anlam taşır. Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül'ün döneminde de farklı formatlarda Cumhurbaşkanlığı yapılabileceğini de ortaya koyduk. Bunun daha ileri bir versiyonunu Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olması halinde ortaya koyacağız" ifadelerine yer verdi.

nese-yelken-hikmet-ayar.jpg

"CUMHURBAŞKANI'NIN VE BAŞBAKAN'IN YETKİLERİ BİR KİŞİDE TOPLANABİLİR"

Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde arkasında olan desteğin seçimlerden sonra farklı bir tartışmayı ortaya koyacağını belirten Ayar, Başbakanlık yetkileriyle Cumhurbaşkanlığı yetkilerinin bir kişide toplanabileceği başkanlık sisteminin Türkiye'de tartışılıyor olabileceğini söyledi.

12 yıl önce de Türkiye'nin demokrasiyle yönetildiğini ve bu gün de Türkiye'nin demokrasiyle yönetildiğini söyleyen Ayar, "Önceki dönemle bu gün ki demokrasi aynıdır diyebilir miyiz ? Ufak tefek anasayal değişikliklerin dışında büyük bir kanuni düzenleme de yoktur. Parlamenter sistemle yönetiliyorduk bu gün de parlamenter sistemle yönetiliyoruz. Siz hangi sistemle yönetilirseniz yönetilin, yönetenlerde ve yönetim şeklinde, yönetim mantalitesinde çok güç vardır" dedi.

"BAŞKANLIK SİSTEMİNE GEÇİLİRKEN DEMOKRASİNİN KURALLARI İŞLEYECEK"

Başkanlık sistemini dünyada çok güzel uygulayan ülkelerin olabileceği gibi yanlışlıkların olduğu ülkelerle de karşılaşılabileceğini ifade eden Ayar, "Başkanlık sisteminin ne olduğunu şu anda toplumumuz çok fazla bilmiyor. Bunlar tartışılacak, ortaya konulacaktır ve yanlış olduğunu söyleyenler bu tezini başarılı bir şekilde ortaya koyarsa bu sisteme geçilmeyedebilinir. Bunun doğru olduğunu ortaya koyanlar bunu daha başarılı bir şekilde anlatırsa da geçilebilir. Neticede bu demokrasinin güzelliklerinden bir tanesidir. Herkes kendi görüşünü ortaya koyacak, demokrasinin kuralları işleyerek kararlar alınacaktır" şeklinde konuştu.

"RİZE TÜRKİYE'DE İLK OLACAK"

Rize'nin bu zamana kadar bir çok bakan çıkardığını, başbakanlar ve özellikle arka arkaya iki kez başbakan çıkardığı ancak hiç Cumhurbaşkanı çıkarmadığı söyleyen Ayar, "İstatistik olarak hesaplandığında Rize ölçeğinde bir ilin Cumhurbaşkanı çıkarmaması normal olarak görülüyor. Şu anda önümüzde böyle bir fırsat vardır. Cumhurbaşkanı çıkaran bir konumuna ulaşmış olacağız. Arka arkaya iki Başbakan ve akabinde bir Cumhurbaşkanı çıkaran bir ilin olduğunu da şahsen bilmiyorum. İstatistikçilerin yaptığı hesaba göre iki Başbakan ve bir Cumhurbaşkanlığı 3 bin 800 sene sonra bir daha Rize'ye nasip olabilir. Bunu da bir estantane olarak ortaya koyalım. Şaka bir tarafa bu Rize için çok büyük bir onurdur" dedi.

"RİZE İÇİN HEDEF YÜZDE 90'LAR"

Rize için yüzde 80'lerin üzerinde bir oy oranı beklediklerini belirten Ayar, "Öngörülerimiz, saha üzerindeki tespitlerimizle Rize'de yüzde 80'lerin üzerinde bir oy alacağımızı düşünüyoruz. Bunun bütün verileri ve göstergeleri vardır. Bizim daha nihai hedefimiz ve arzumuz yüzde 90'ları yakalamaktır. Türkiye birincisi olmak da artık bize yeterli değildir. Hedef büyüktür ve Sayın Başbakanımız bunu hakediyor" sözlerine yer verdi.

Seçimlere katılım oranının yüksek oluşunun demokrasinin iyi işleyişinin bir göstergesi olduğunu vurgulayan Ayar, "Nasılsa sandığa gitsek de, kendi adayımıza destek versek de bu işin olmayacağı ümitsizliğiyle sandığa gitmeyecek olan bir grup var. Diğer taraftan baktığımız zaman da bu iş nasıl olsa garanti biz gitmesek de olur diyen Tayyip Erdoğan gönüllüleri de çıkabilir. Bu durum da seçim katılım oranını düşürebilir. Seçimlerdeki katılım oranı ne kadar yüksek olursa bu iyi işleyen bir demokrasiye işaret olarak kabul edilir. Biz bu  seçimlerde katılımın çok yüksek olmasını arzu ediyoruz. Rize'de 242 bin seçmen vardır ve bu seçmenlerin tamamının sandığa gitmesi bizim en büyük arzumuzdur" dedi.

"MUHALEFET KENDİ SEÇMENİNDEN KOPUK"

Muhalefet partilerinin almış oldukları kararın seçmenlerinin görüşü olmadığını söyleyen Ayar, "Günümüzde Türkiye'de partiler muhalefetteyken bile oy kaybetmektedirler. Eskiden beri bildiğimiz ve siyasi tarihlerde de okuduğumuz iktidar partilerinin oy kaybettiğidir. Çünkü icraatlarından mutlaka memnun olmayan insanlar olabiliyor ve bunlar oy kaybına sebebiyet verebiliyor. Günümüzde muhalefet partilerinin sürekli oy kaybettiğini görüyoruz. Bu da iktidar partisinin iyi icraatlar yaptığının bir işaretidir. Bu durum muhalefetin kendi tabanından kopuk işler yaptığının göstergesidir" şeklinde konuştu.