Vali Bektaş: "Turisti Yolunacak Kaz Gibi Görmemek Lazım"
Turizm Haftası kutlama programı tanıtımı nedeniyle kentte bir otelde düzenlenen programda Kültür ve Turizm Bakanlığınca 15-22 Nisan tarihleri arasında Turizm Haftasının kutlanmakta olduğunu ve her yıl kutlanan Turizm Haftasının bu yıl 41.’sinin kutlanacağı hatırlatmasında bulunan Rize Valisi Erdoğan Bektaş, genel işleri dışında vatandaşın ekonomik olarak doğrudan ilgili olan birinci kavramın çay, 2. kavramın ise turizm olduğunu ifade ederek, turizmin Rize için önemine dikkat çekti.
Kentte ciddi bir turizm potansiyeli ve akışının başladığını kaydeden Vali Erdoğan Bektaş, bölgenin bir tanınma ihtiyacı olmadığını ve bölgenin tanınır bilinirliğinin bulunduğunu ancak bunun genel bir laf olduğunu ifade ederek, “Tanıtımın sonu yok çünkü. Her geçen gün yeni tanıtım mecraları bulmak da mümkün. Ama tanıtmak başlı başına yeterli değil. Tanıttığınız bu ürünü satabilmeniz lazım. Dolayısıyla ortada bir ürün olması lazım. O zaman iş dönüyor gene kendimize dönüyor. Kentimize turist geldiğinde turistin istediği altyapıyı sunabiliyor muyuz, istediği üstyapıyı sunabiliyor muyuz, istediği gelenekleri sunabiliyor muyuz, istediği turizm alışveriş ahlakını sunabiliyor muyuz? Bütün bunları bir bütün olarak masaya yatırdığımızda gerçekten çok daha fazla eksiğimizin olduğunu görüyoruz.” Diye konuştu.
Dün itibariyle Ayder’de yoğun bir yabancı turist kafilesi gördüğünü ifade eden Vali Bektaş, yaz ayları olmamasına rağmen böylesine turist kalabalığının yazın başlangıcıyla Ayder’de yer bulamayacak ve adım atamayacak şekle dönüşeceğini belirterek, muhtemelen trafiğin ve kapasitesinin yetersiz kalacağı yönünde öz eleştiride bulundu ve Ayder’de çok amatör gittiklerini ifade etti.
Vali Bektaş, Ayder’i yeni baştan düzenlemek istediklerini ve bunun için yola çıktıklarını kaydettiği konuşmasında Rize’nin sadece Ayder’den ibaret olmadığını kaydederek “Havaalanına inen önce Uzungöl’ü soruyor, sonra Ayder’i soruyor. Sonra. İşte sonra dediğimizde. Yani bizim turizm mantığımızın, turizm varlığımızın derinleştirilmesi gerekiyor, detaylandırılması gerekiyor. İnce ince Rize’nin her köşesini işlememiz gerekiyor hem altyapı olarak hem üstyapı olarak. Pileki Mağarası orada duruyor. Ama orada gerçekten bir emek verilmiş. Peki bu emek müşteri buluyor mu? Bulacak ama oraya ulaşmak zor.” Dedi.
Rize’de 12 adet büyütülecek, marka olabilecek yer bulunduğuna dikkat çeken Vali Bektaş Fındıklı’dan İyidere’ye kadar bütün bölgenin bir cennet olduğunu, görenlerin dudaklarını uçuklattığını ifade ederek, herkesin taşın altına elini sokmaya çalıştığını ve başarılı olunmasını ümit ettiklerini söyledi.
Kente gelen turistlere yolunacak kaz gözüyle bakılmasının yanlış olduğunu ve turistlerin misafir olarak kabul edilmesi gerektiğini özellikle ifade eden Vali Bektaş, bunun helal haram ahlakımızla da bağdaşmayacağını belirterek, “Turisti yolunacak kaz gibi görmemek lazım. Turisti misafir gibi görmemiz lazım. Çok önemli bir şey bu. Kendi ahlakımız, kendi millet birikimimiz, milletimizin davranış bilgisi becerisi buna yeterlidir. Bizim şow yapmamıza gerek yok. Kendi benliğimizi sergileyelim kafi. Bu gelip geçici bir şey değil. Kalıcı bir durum bu. Bizim helal haram mantığımız var. Turistle ilişkilerde de bu geçerlidir. Sadece komşuna mal satarken haramdan kaçmayacaksın, turiste satarken de kaçacaksın. Fırsatçılık yapmayacağız, günlük düşünmeyeceğiz. Biz kalıcıyız. Bizim kendi milletimizin özellikleri var, bizim ticaret ahlakımız var, bizim selamlaşmak kültürümüz var. İnsanımızın yüzüne gülme kültürümüz var. Bunları kendi insanımıza gösterdiğimiz gibi gelen turistlere de misafirlerimize de göstermemiz lazım ve onlara kendilerini evlerinde hissettirmemiz gerekiyor.
Araplara karşı şaşı bakışımız var. Bu yanlıştır. İngiliz turiste yolunacak kaz olarak bakmaz Türk Milleti ama Arapa bakar. Bu yanlıştır. Önce biz kendi bakışımızı düzelteceğiz. Yanlış bizdedir. Müşteri müşteridir, turist turisttir. Araplar için biz avantajlıyız, İngilizler için öyle değiliz. Pakistanlı diyor ki ‘Ben burada kendimi evimde hissediyorum.’ Ortak değerlerimiz var. Biz buralara daha rahat açılabiliriz. Kaç tane Alman, İngiliz turist geliyor? Gelen turistlerin çoğunluğu Arap turist. Gerçekçi olalım, işimize bakalım. Kültürel yakınlık turizm sektöründe bir artı değerdir. Kültürel olarak sana yakın olan bir ulusun çocuklarını, kültürel olmayan bir ulusun çocuklarına göre buraya daha rahat çekersin. Bu bir avantajdır. Biz Pakistanlıları Suudi Arabistanlıları, Katarlıları, İranlıları, Azerileri, Kazakistanlıları İngilizlerden, Almanlardan, İsveçlilerden daha kolay buraya çekebiliriz. Çünkü ortak değerlerimiz var. Niye bunu değerlendirmeyelim. Bizi tutan nedir? Ben Arapları sevmiyorum diyorsan bırak git başka bir iş yap. Arap senin müşterin onu sevmeme hakkın yok. İngiliz müşteriye göre Arap müşteri daha avantajlı, İngiliz gıdım gıdım para harcarken, Arap ölçmeden biçmeden para harcıyor. Bizler Arap turistleri itelerken, hor görürken İngilizler, Almanlar, Amerikalılar, İtalyanlar onları el üzerinde tutuyor. Çünkü onlar işine bakıyor. Biz niye işimize bakmayacağız.” Şeklinde konuştu.
Vali Bektaş, ayrıca, geçtiğimiz yıl Rize’ye 700 bin turist geldiğini, gelen turistlerin 70 binini yabancıların oluşturduğunu ve yabancı turistlerin de 40 binini Arapların oluşturduğunu ifade etti.
Toplantıya, İl Kültür ve Turizm Müdürü İsmail Hocaoğlu, Rize Belediyesi, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü, Turizm Meslek Lisesi temsilcileri ile Rizem Kültür ve Turizm Derneği Başkanı Ramazan Aydoğan ve dernek yönetimi katıldı.
