'Vur hocam, vur!'

'Vur hocam, vur!'
Yıllardır konuşulan o ünlü tokadın perde arkasını anlattı.

Müfit Erkasap, UEFA Kupası'nın kazanıldığı sene Dortmund ile maçtaki meşhur tokatın perde arkasını Fatih hocanın kızı Merve Terim'in programında anlattı.

TRT Spor'da Merve Terim Çetin ve Sedef İybar'ın sunduğu "Sporun Sesi, Hayatın Neşesi" programına Okan Buruk ile birlikte konuk olan Erkasap, "Hiç unutamadığınız bir anınızı paylaşır mısınız?" sorusu üzerine sözü; Borussia Dortmund-Galatasaray maçındaki meşhur ‘tokat' olayına getirdi.

Erkasap, olayı şöyle anlattı: "UEFA Kupası maçlarında Dortmund maçını oynuyoruz. Turu geçmemiz için bir gol atmamız lazım. Kenarda hocayla 'Bir değişiklik mi yapsak?' diye konuşuyorum. Fatih Hoca her defasında ‘Yok, aynı sistemle devam edeceğiz. Oyuncu değiştirmeyeceğiz! Gol gelecek gelecek!' diye bağırıyor. Fatih hoca bunu söylüyor ama bir beklenti de yok. Son dakika gol geldi. Döndü bana ‘Demedim mi? Demedim mi sana?' dedi. Hırstan da elini kaldırdı. Ben de ‘Vur hocam, vur hocam' dedim. Vurdu. Sonra tokat diyen filan oldu ama öyle değil. Hoca sevincini öyle gösterdi.”

Olayın evde yansımasını da Fatih Terim'in kızı Merve Terim şöyle anlattı: "Biz evde bu konuyu konuştuğumuzda babam diyor ki; ‘Müfit göğsünü kabarttı. Vur hocam vur hocam dedi'"

Programda Okan Buruk ve Müfit Erkasap Galatasaray'da yaşadıkları yılları, sevinçlerini, hüzünlerini paylaştılar. İşte programda ortaya çıkan sohbetten satır başları…

BURUK: "EN MUTLU YILLARIMI GALATASAYLA YAŞADIM"

Hayatının 22 senesini Galatasaray'da geçirdiğini anlatan Okan Buruk, “Futboldan en çok zevk aldığımız en mutlu olduğumuz yılları Galatasaray'da geçirdim. Özellikle Fatih Hoca ve Müfit hocayla yaşadığımız o dört senenin tadını, arkadaşlığını hiçbir zaman, hiçbir yerde bulamadım.” dedi. Fatih Terim'in Galatasaray'ın başında olduğu dönemi ve elde edilen başarıları “baba, kardeş, oğul” ilişkisiyle açıklayan Okan Buruk, “Ne kadar yatırım yaparsanız yapın, takım olgusunu oluşturamadıktan sonra bir anlamı yok. Her şeyin bir arada olduğu dört dörtlük bir dönem yaşadık Galatasarayla” diye konuştu.

Galatasaray'da top koşturduğu yılları unutamayacağını belirten Okan Buruk, başarıda ekip olmanın, aile olmanın önemine değinerek şunları söyledi: "Fatih hocamız, Müfit hocamız, Eser hocamız, Bülent hocamız, biz futbolcular, hepimiz bir aileydik. Antremanlarımız neşe içinde geçerdi. Mesela ortada sıçan oyununu bilirsiniz. Futbolcular buna bayılır. Biz her antremanda oynardık bu oyunu. Antreman şekli, başarı da çok önemli bir yere sahiptir. Futbolcuları birbirine kaynaştıran aile ortamı oluşturacak antremanlar yapardık. Futbolcuların en nefret ettiği, saha etrafında yaptığınız düz koşuyu bile Müfit Hoca eğlenceli bir hale getirirdi. Futbolcular şu düz koşu bitsin diye Müfit hocaya bakardı. Müfit Hoca düdüğü ağzına her götürdüğünde çalacakmış gibi yapıp çalmadan indirirdi. Siz koşmaya devam ederdiniz. Yani antremanda eğlenirdik. Başarı da antremanın ve şeklinin katkısı çoktur.”

Kazanmayı çok isteyen hırslı bir yapısı olduğunu söyleyen Okan Buruk, “Çok sakinim ama sinirlendiğimde beklenmedik çıkışlarım olmuştur. Ancak örnek insan olmak, sizi örnek alan insanların olduğunu bilmek, toplumun gözü önünde olmak ister istemez davranışlarınızı kontrol altında tutuyor. Çünkü biz sporcular her haliyle örnek olmak zorunda olan insanlarız” dedi.

BURUK: "MAHALLE FUTBOLU BİTTİ"

Türkiye'de yabancı futbolcular için harcanan paranın onda birinin alt yapıya ayrılması durumunda Türk futbolunun daha ileriye gideceğine inandığını söyleyen Okan Buruk, mahalle futbolunun bitmesiyle yetenekli futbolcuların da azalmaya başladığı tespitinde bulundu. Okan Buruk şunları söyledi: “Eski zamanda mahallelerden çıkan yetenekli futbolcular şimdi çıkmıyor. Mahalle futbolu azaldı. Sokak aralarında futbol azaldı. Eskiden sabah çıkardınız akşama kadar top oynardınız.

Mahalle futbolunun kaybolması yetenekli futbolcuların da gelmemesini beraberinde getirdi. Yıldız futbolcu eskisi kadar yetişmiyor artık”

BURUK: "FATİH HOCA TEDAVİ ODASINA GİRDİĞİNDE..."

Futbolculuk döneminde bir çok anısını da paylaşan Okan Buruk, “Fatih Hoca ufak ağırlığı olan futbolcuları antremana isterdi.

Tedavi odasına gittiğinde herkes bir anda iyileşiverirdi. Bir defasında Tedavi odasında 8 futbolcu vardı. Fatih hoca odaya girdiğinde sakat futbolcu sayısı hemen bire, ikiye inivermişti.” diye anlatırken, Ümit Davala ile de bir anısını şöyle paylaştı:

“Erzurum veya Van maçı, Ümit Davala'nın ufak bir sakatlığı vardı. Maça gelmedi. O maçtan sonra 4 hafta daha Ümit'in sakatlığını bu sefer Fatih hoca sürdürdü. Fatih Hoca Ümit'e ‘sen sakatsın' diyor Ümit, ‘Hocam ben iyileştim' dese de Fatih hoca Ümit'e ‘4 hafta sen bu hafta da sakatsın sen bu hafta da sakatsın diyerek onu oynatmadı. Böyle dersler de verirdi bize.”

BURUK: "GS'DE OYNADIĞIMI BABAMIN GÖREMEMESİ İÇİMDE BİR YARADIR"

Babasının amatör olarak futbol oynadığını ve Galatasaraylı olduğunu söyleyen Okan Buruk, “Babam amatör olarak futbol oynamış, iyi bir Galatasaraylıydı. Galatasaray'a seçildikten sonra benimle devamlı antremanlara gelip giderdi. Onu 14 yaşımda kaybettim. Galatasaray'da oynadığımı babamın görmesini çok isterdim. İçimdeki bir yara olarak kalmıştır. Nasip olmadı.” diyerek üzüntüsünü paylaştı.

Buruk, UEFA Kupası'nı kazandıran maçı unutamadığını şöyle dile getirdi: “UEFA Kupası'nı kazandığımız maçı unutmam mümkün değil. Ben uzatmalarda çıkmıştım. Kenarda geçirdiğim süre inanılmazdı. Hem maçı izliyoruz hem de ağlıyoruz.

Kenarda bir bütün olmuşuz. Son penaltının atılmasından sonra sahaya koşuşumuzu unutamıyorum.”

NİHAN BURUK: "OKAN DUYGULARINI BELLİ ETMEZ"

Programda Okan'ın eşiyle yapılmış bir röportaj da ekrana geldi. Okan Buruk'un eşi Nihan Buruk, Okan'ın duygularını belli etmeyen birisi olduğunu söyleyerek, “Okan içinde yaşayan biri. Aile hayatında, evde, dışarıda da çok konuşmaz. İçe dönük biridir. Ama bunun yanında çok da sosyaldir. Baba olarak çok başarılı. Hem çocuğuna hem ailesine gerektiği kadar vakit ayırabiliyor.” dedi.

SABAHA KADAR DUA...

Programda Müfit Erkasap'a ‘Müfit Amca' diye hitap eden Merve Terim, “Seyircilere Müfit amcamı şikayet etmek istiyorum.

Beni bayağı kötü duruma düşürdüler. Maçlardan önce kim oynuyor diye babama soruyorum. Ondan zaten cevap alamazsınız. Müfit amcama sordum. Hani Fatih hocanın kızıyım ya bir iki tüyo verir diye. Ama bana söylediği takımın zıttı çıkıyordu. Sonra kandırdık, şaka yaptık sana diyorlardı. Bir daha sana takımda kimin oynayacağını sormayacağız diye arkadaşlarım da benimle dalga geçerledi.” dedi.

“Galatasaray'daki o muhteşem 4 yılın tadını arıyorum“ diyen Merve Terim, “UEFA kupası maçı öncesinde gece yer yatağında yatıyorum çocuk olunca. Dua ediyorum kupayı alalım diye. Yatıyorum, uyuyacağım ama az dua ettim diye tekrar kalkıyorum derken sabahı bulmuşum. Sıfır uyku bende. Stresten ölmek üzereyim. Sonra maç oldu ve son penaltı golünden sonra karşımdakine sarılmak üzere atladım. O da başka birisine sarılmış. Ben 8 basamak tribünden düştüm. Kollarımı attım o başka birine sarılmış ben yerlerdeyim” diyerek o günkü heyecanını anlattı.

ERKASAP: "AİLE HAYATI SPORCUNUN PERFORMANSINI DİREKT ETKİLER"

Programın bir diğer konuğu olan Müfit Erkasap ise aile hayatının sporcunun performansında direkt etkili olduğunu söyleyerek, “Gerek genç sporcular, gerek evlenmiş sporcular olsun aile hayatı sporcunun performansını direkt ilgilendiren bir konudur. Ben evlendiğim zaman sakatlığımdan dolayı sporculuk hayatım bitmişti. Ben bunu yaşayamadım Okan daha tecrübeli. Evlendiğinde sporculuk hayatı devam etti. Aile hayatı düzgün olan sporcuların başarılı olduğu, iyi yerlere geldiği görülmüştür. Onun için eşe, anne ve babaya büyük görevler düşmektedir.” dedi.

ERKASAP: "OYUNCU GÜVENDİĞİ ANTRENÖRÜNE CANINI BİLE VERİR"

Okan'ın yüreği ile oynayan, cesaretli, aslan gibi bir çocuk olduğunu söyleyen Erkasap, “Futbolculuk döneminde tek bir problem yaşamadığımız oyuncularımızdan birsiydi Okan.” dedi. Oyuncuların sürekli antrenörlerini takip ettiğini vurgulayan Erkasap, “Karşısında dürüst, güvenli birisini görürse, bir de sevgi alırsa ondan sana kendini teslim eder. Canını bile verir. Oyuncunun teknik direktörünü sevmesi, inanması, güvenmesi çok önemli.” dedi.

ERKASAP: "NAMAZA GİTTİK. HOCA HUTBEYİ KESTİ BİZE DUA ETTİ"

UEFA Kupası maçı öncesi gittikleri cuma namazında imamın onları görmesiyle hutbeyi kestiğini anlatan Müfit Erkasap, “Bize başarılar diledi. Allah yardımcınız olsun dedi ve bizim için dua etti.” diye konuştu.

NUR ERKASAP: "DÜNYAYLA İLİŞKİSİNİ KESERDİ"

Müfit Erksap'ın eşi Nur Erkasap ile yapılan röportaj da programda ekrana geldi. Nur Erkasap, kocasının maçtan önce bütün dünyayla iletişimi kestiğini söyleyerek, “Maç öncesi kampta oldukları için maça çok konsantre olurdu Müfit. Dış dünyayla ilişkisini keserdi. Maç günü görüşmezdik. Maç kötü bitmişse eğer genelde kampta kalırlar. Maç iyi bitmişse çok güzel bir hafta bizi beklerdi.” dedi.