Zatürreden Korunmak İçin Bağışıklık Sisteminizi Güçlendirin

Zatürreden Korunmak İçin Bağışıklık Sisteminizi Güçlendirin
Zatürre olarak bilinen akciğer iltihabının bakteri, virüs, mantar gibi çeşitli mikroplarla oluşabildiği bildirildi.

Zatürre olarak bilinen akciğer iltihabının bakteri, virüs, mantar gibi çeşitli mikroplarla oluşabildiği bildirildi.

Toplum içinde ve günlük yaşamda gelişen ve "toplum kökenli pnömoni" denilen zatürrelerle ilgili yapılan araştırmalarda antibiyotiklerin yaygın kullanılması ve etkin bağışıklama politikalarına bağlı infeksiyon hastalıklarından kaynaklanan ölüm oranları giderek azalırken, yoğun bakım desteği gerektiren zatürrelerde ölüm oranları yüzde 40-50'lere ulaştı tespit edildi. Medstar Topçular Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümünden Uz. Dr. Berna Devrim Yağbasan ateş, öksürük, balgam çıkarma, göğüs ağrısı, yan ağrısı en sık rastlanan zatürre belirtileri olduğunu belirterek nefes darlığının, bilinç kaybı, bulantı-kusma, sık nefes alıp verme, kas-eklem ağrıları, halsizlik gibi belirtilerin de görülebildiğini, ağır zatürre durumlarında bir hastada deri ve mukozanın mavi renk alması, ciddi nefes darlığı, tansiyon düşüklüğü ve bilinç bulanıklığı olabileceğine dikkat çekti.

ERKEN TANI VE TEDAVİ HAYAT KURTARIR

Zatürre belirtileriyle gelen hastalar muayene edildikten sonra çoğunlukla akciğer grafileri çekilerek tanı konulduğunu hatırlatan Devrim, ağır zatürre durumlarında ve hastaneye yatması gereken hastalarda kan testleri, bilgisayarlı tomografi ve balgam testleri gibi ileri incelemeler gerekebileceğini hatırlattı. Zatürreye neden olan mikrobun belirlenmesi için balgam örneğinin incelenmesinin gerektiğinin altını çizen Devrim, " Ancak çoğu hastada hastalığa neden olan nedenleri tamamen kaldırmak mümkün olmamaktadır. Zatürrede antibiyotik, bol sıvı alımı, istirahat, ağrı kesici ve ateş düşürücü gibi tedaviler uygulanır. Hastaneye yatması gereken kişiler için farklı tedaviler gerekebilir. Çok ağır zatürre durumlarında yoğun bakımda yatış, solunum desteği uygulanma zorunluluğu doğabilir. " dedi.

"TEDAVİ PLANI ZATÜRRENİN ŞİDDETİNE GÖRE YAPILIR"

Zatürreye neden olan mikrobun belirlenmesinin çoğu kez mümkün olmayabileceğine dikkat çeken Uz.Dr. Devrim, toplum kökenli zatürrelerde ilk dört-sekiz saatte doğru tedaviye başlanmasının ölüm oranlarını büyük ölçüde azalttığını, bu nedenle hastanın yaşı, kronik hastalıkları, zatürrenin şiddeti gibi durumlar dikkate alınarak tedavi planı yapıldığını kaydetti.

Uz.Dr. berna Devrim erişkinlerde zatürreye neden olabilecek risk faktörlerini ise şu şekilde sıraladı: "İleri yaş, KOAH, bronşektazi, akciğer kanseri gibi akciğer hastalıkları, Kalp, böbrek, karaciğer gibi kronik hastalıklar, Şeker hastalığı, Kas hastalıkları, inmeler, bunama gibi sinir sistemi hastalıkları, Çene, kas ve sinir hastalıkları, tümörler, yemek borusu hastalıkları gibi yutma güçlüğü yapan durumlar , AIDS, kan ve lenf bezi kanserleri gibi bağışıklık sistemi hastalıkları, sigara kullanımı, alkol , kusma problemi, geçirilmiş uzun süreli ameliyatlar, grip salgınları."

Altta yatan kronik hastalıkların kontrol altına alınması, dengeli beslenme, hijyen kurallarına uyulması, sigara ve alkol bırakılamıyorsa kontrollü kullanılmasının, zatürre ve yıllık influenza aşıları ile toplum kökenli zatürrenin sıklığı ve ölüm oranı azaltılabileceğini söyleyen Dr.Devrim, zatürre aşısı yaptırılması gereken kişileri de şöyle sıraladı: "65 yaş ve üstü kişiler, KOAH'lılar ile bronşektazi, kalp ve damar, böbrek, karaciğer gibi kronik hastalıkları olanlar, şeker hastalığı olanlar, alkolizm sorunu olanlar, dalakta fonksiyon bozukluğu olanlar veya dalağı alınmış kişiler, bağışıklık yetmezliği ve bağışıklık sistemini baskılayan tedavi kullananlar"

"TEDAVİDEN SONRAKİ 72 SAATE DİKKAT EDİN"

Zatürrenin ani başlangıçlı ve genellikle tedaviyle hızla iyileşen bir hastalık olduğunu söyleyen Devrim sözlerini şöyle tamamladı : " Tedavi başlangıcından bir veya iki hafta sonra hekim, hastayı muayene etmekte ve gerekli testleri yapmaktadır. Bazen tedavi süresinin uzatılması veya ek incelemeler yapılması gerekebilir. Eğer zatürre tanısı almış bir kişinin, tedavisi başlamış ve tedavi başlangıcından 72 saat geçmiş olmasına rağmen ateşi düşmediyse, öksürük ve balgam çıkarmada azalma olmadıysa tekrar bir uzmana başvurması gerekmektedir."

Kaynak:IHA