Zeki Mayi'den İlginç Cevaplar

Zeki Mayi'den İlginç Cevaplar
olay53 okuyucusu sordu Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Rize Milletvekili Adayı Zeki Mayi cevapladı. İşte Mayi'nin gündem oluşturacak sorulara içtenlikle verdiği cevaplar:

12 Haziran 2011seçimleri öncesi Rize'de seçimin nabzını tutan olay53, okuyucusunun sesi olma yolunda okuyucusundan gelen soruları Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Rize Milletvekili Adayı Zeki Mayi'ye sordu.

MHP Rize İl Başkanlığı Binasında haber muhabirimiz İbrahim Köroğlu'nu ağırlayan MHP Rize 1. sıra milletvekili adayı Zeki Mayi, olay53 okuyucusu tarafından kendisine yöneltilmek üzere hazırlanan soruları cevaplandırdı. Mayi kendisine yöneltilen her soruya içtenlikle cevap verirken Mayi'nin sorulara verdiği cevaplar Rize'de gündem oluşturacak şekilde... 

İşte Mayi'nin o sorulara verdiği cevaplar:

zeki-mayi-ibrahim-koroglu.jpg

MHP'nin çayda ne gibi politikası var?

Çayda birinci politikamız Çaykur'un özelleştirilmemesi. Çaykur'un özelleştirilmemesini sağladıktan sonraki politikamız ise Çaykur'a ait fabrikalarda kapasite artırımına giderek yıllardır mağdur olan vatandaşın mağduriyetini gidermek ve MHP'nin seçim beyannamesinde yer alan tarım ürünlerine sabit fiyat projesiyle Çaykur'a sattığı çaydan aldığı paranın aynısını özel sektörden almasını sağlamak ve üreticinin mağduriyetini gidererek yüzünün gülmesini sağlamak.

MHP’nin çaydan başka Rize projesi nedir?

Bugüne kadar bal konusunda, arıcılık konusunda Rize'nin Türkiye'de 3. sırada olmasına ve insanlarımızın yoğun bir şekilde balcılık yapmasına rağmen Türk balcılığının yönlendirilmesi yolunda arıcılık konusunda çok ciddi bir arıcılık genelgesiyle arıcılık kanunu oluşturulamadı. Arıcılık kanununun çıkarılmasıyla Rize'de bal ormanlarının oluşturulmasını sağlamak, Rize'nin çok meşhur yaylalarında üretilen çok meşhur ballarının Türk pazarında kabul görmesini sağlamak yönünde ciddi projelerimiz var. Ayrıca Ovit-İspir yolunun takipçiliği, organize sanayi bölgesinin kurulması ile serbest bölgenin aktif hale getirilmesi, turizm ile ilgili yapılması gereken çalışmalar, tersane ve gübre fabrikasının Rize'de kurulmasını sağlayarak ciddi istihdam alanları oluşturmak kaydıyla Rize'nin en önemli sorunlarından işsizlik sorununun çözüme kavuşturulması.

Rize Limanı ile ilgili projeniz var mı?

Evet, Rize Limanı ile ilgili projemiz var. Rize Limanı'nın hayata geçirilmesi için tali yolların olması gerekir. Rize'de bugüne kadar 25 yıldır tali yollar yapılamadı. Tali yolların yapılmasına en büyük etken Ovit-İspir yolu. Ovit-İspir yolunun hayata geçirilmesi ve tali yollarında olmasıyla Rize Limanı'nın Doğu Karadeniz Bölgesi'nin lojistik ve altyapı alanı haline getirilmesiyle ciddi bir istihdam alanı oluşturulmuş olacak. 25 yıldır Başbakanı yönlendiren siyasetçiler bu konuda basiretsiz kaldıklarından Rize Limanı aktif bir şekilde hayata geçirilemedi. Milletvekili seçilmem ve Milliyetçi Hareket Partisi'nin iktidarı halinde Rize Limanı'nı Rize'ye yakışır bir şekilde aktif hale getireceğiz.

Rize'de organize sanayi bölgesinin kurulamaması ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?

Türkiye'de 260 civarında organize sanayi bölgesi var. Aynı zamanda iktisat alanı oluşturup iktisat almış organize sanayi bölgeleri var. Ne hikmettir ki Rize iki başbakan çıkarmasına rağmen Türkiye'de organize sanayi bölgesi olmayan iki ilden birisidir. Rize'nin 25 senede bunu faaliyete geçirememiş olması bir tesadüf olarak görülde de yerel siyaset yapan siyasetçilerin hükümeti ve başbakanı yanlış yönlendirmesi sonucunda hayata geçirelemediğini görüyoruz. Milletvekilli seçilmem halinde bu konunun da bizzat takipçisi olacağım.

Rize'de binlerce işsiz varken istihdam ile ilgili projeleriniz nelerdir?

Tersanenin hayata geçirilmesiyle taka, gırgır, yat, kontre, gemi ve denizaltıların Rize'de yapılmasını sağlayarak içerde en az iki bin kişinin çalışmasını sağlamak. Tersanede iki bin kişinin çalışması dışarıda 10 bin kişinin iş sahibi olması demektir. Bu konuda birinci projemiz tersane yapımı olacak.

Rize'de tarım ve hayvancılık tamamen bitmek üzere. Bununla ilgili projeniz var mı?

Türkiye 30 tarım havzasına bölünmüş. 30 tarım havzası içerisinde Doğu Karadeniz, Doğu Karadeniz'in içerisinde de Rize'de var. Rize'nin 12 ilçesinden İkizdere ve Çamlıhemşin ilçesi bu havzalar içerisinde yer almıyor. Rize'de destek alacak ürünler içerisinde bölgemizde yetişmeyen çavdar, buğday gibi ürünlere destek veriliyor. Oysaki bölgemizde yetiştirilen ve çay dışındaki tarım ürünlerinin çaya alternatiften ziyade yan ürün olabileceği gerçeğiyle likapa, kivi, üzüm, mandalina, elma, portakal, armut ve karayemiş gibi ürünlerin yetiştirilmesine destek verilirse Rize 1940'lı ve 50'li yıllarda Almanya'ya İsrail'e demir elma ihraç ettiği gibi yine yurt dışına ihraç edebilir. Bu şekilde ihraç edilecek bu ürünlerle birlikte Rizeli aile ekonomisine katkı sağlayacak bir yapıya ulaşır.

Yılan hikayesine dönen Ovit Yolu ne olacak?

Ovit-İspir yolunun yapımını yeni bir şirketin aldığı ve yakın bir zamanda tamamlanacağı, tamamlanma süreci içerisinde firmanın bildireceği görüş doğrultusunda bir tünel çalışması yapacağı söyleniyor. Sivrikaya bölgesinde yapılacak tünel çalışması bu yolda yapılacak yatırımın yanlışlığına işarettir. Ovit'i İspir yoluyla GAP'la buluşturmak GAP'ı da limanla buluşturmak düşünülüyorsa kar tünelinin olduğu bölgeden tünel çalışması yapılıp bu çalışmanın hayata geçirilmesi gerekir. Sivrikaya'dan yapılacak tünel çalışmasıyla geçen araç sayısının 500'den bine çıkması demek ve bu şekilde devletin büyük bir yatırımı heba etmiş olursunuz.

MHP iktidara gelirse ÇAYKUR özelleştirme kapsamından çıkarılacak mı?

Kamu İktisadi Teşekkülü olan ÇAYKUR'un Kamu İktisadi Kuruluşu olması için Süleyman Yunus Latifoğlu'nun başkanlığında 15 MHP'li vekille birlikte 2010'un 3. ayının 10'unda TBMM'de Çaykur'un özelleştirme kapsamı dışına çıkartılması için kanun teklifi verdik. Bu kanun halen daha TBMM'nin alt komisyonlarında bekletilmekte. Seçim beyannamesinde belirtildiği gibi stratejik kurumların özelleştirilmeyeceğini söyleyen MHP iktidarında kamu vicdanında kabul görmeyen  hiçbir özelleştirme yapmayacağım diyen bir MHP sözkonusu olduğundan MHP iktidarı döneminde ÇAYKUR kesinlikle özelleşmeyecek.

Seçim sonrası MHP-CHP koalisyonu olursa sizin düşünceniz nedir?

MHP tek başına iktidara talip bir partidir. Bugün bütün parti programı tek başına iktidara göre planlanmaktadır. Şu anda hiçbir şekilde koalisyonu düşünmemekle beraber Türk milletinin vermiş olduğu her karara evet demiş ülkücü hareket olarak Türk milliyetçileri olan bizler kesinlikle milletin vermiş olduğu her karara rıza göstermiş, her karara evet demiş bir yapıya sahip siyasi hareketiz. Türk milleti bundan sonra ittifakla koalisyonla bir profil çizerse bu karar seçimden sonra MHP yetkili organlarının vereceği karardır. Bugün bunları konuşmak çok sağlıklı değildir. Biz MHP olarak tek başına iktidara talibiz.

Ak Parti'nin Devlet Bakanını Rize'den aday göstermesini neye bağlıyorsunuz?

Rize'de temayül yoklaması yaptılar. Temayüldeki 15 arkadaşın listeye girememesi kendi iradesine, kendi delegesine saygısızlık yapıldığı kanaatindeyim. Dolayısıyla temayüle giren bu isimlerin listeye giremeyişi Rize'de bu adaylarla beraber birşeyler yapamayacağını gören AKP, özellikle Çaykur'daki sorunları ve Rize'nin diğer sorunlarını çözemeyen AKP Rize'de adaylarıyla değil devletin gücünü burada hissettirmek süretiyle tekrar korku imparatorluğu yaratıp bir baskı yaptırmak süretiyle insanımızın manevra alanını daraltıp seçimi kendi lehlerine çevirmeye çalıştığından Rizeli tek bakan olan Hayati Yazıcı'yı gönderdiler. Rize'de görüldüğü kadarıyla Rize'de yaşayan seçmenler bu durumu pek fazla tasvip etmedi. Dolayısıyla bakanın bana göre gelişinin tek sebebi devletin gücünü Rize'de kullanmaktır. Zaten kendisinin de bir toplantıda ifade ettiği "bana sivri soru sormayın, size sivri davranırım" şeklindeki açıklaması devletin gücünü kullanan bir şahsiyetle Rize'nin karşı karşıya kaldığını gösteriyor.

Mesut Yılmaz'ın aktif siyaseti bırakmasını nasıl yorumluyorsunuz?

Mesut Bey uzun dönem merkez sağı oluşturmaya, oluştururken birleştirmeye çalıştı. Buna Türkiye'nin siyasi konjektörü müsade etmedi birleşme olmadı. Bağımsız milletvekili olan Mesut Yılmaz'ın eski partisi olan Anavatan Partisi şu anda Türk siyasetindeki yerini bıraktı. Böyle olunca Mesut Yılmaz'ın, ister istemez bugün itibariyle siyasetin dışında kalması hem O'nun kendi siyasi duruşuna uygun hem de Türkiye'nin siyasi konjektörüne uygun bir davranış olduğunu düşünüyorum. Siyasi yapı içerisinde merkezi sağda tekrar toparlanma ittifakları olursa Mesut Yılmaz belki bundan sonraki seçim süreçlerinde yerini alır.

Rize'deki ilçeler arasında yapılan yatırımlarda adaletsiz davranılıyor mu?

Rize'de gözle görülür bir yatırım yokki adaletsiz yatırım olsun. Başbakan kendi ilçesine diğer ilçelerden farklı yatırım yapmak durumundadır. Orada biraz daha fazla yatırım söz konusu. İlçeler arası diyalog yok. İlçeler arası kopukluk var. İlçeler arası kutuplaşmalar, sıkıntılar, problemler var. Bunu da seçmenin değerlendirmesine bırakmak gerektiğini düşünüyorum.

Rize'nin üniversite sınavlarındaki başarısızlığı hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?

MHP'nin seçim beyannamesinde tek başına iktidar olması halinde üniversite sınavlarını tamamen kaldıracağını sınavsız geçişi yapacağını ortaya koyuyor. Üniversitelerin merkezi hükümetten kadro alması, finans talep etmesi, dolaylı yollardan rektörün cumhurbaşkanı tarafından atanması ünversiteler üzerinde siyasetin ağırlığının söz konusu olduğunu göstermekte. Böyle olunca üniversitelerimiz de ilmin dışına çıkarılmak süretiyle biraz politize ediliyor. Bundan dolayı Rize'de, üniversitelerde ve milli eğitimde eğitim noktasında ciddi eksiklikler olduğunu düşünüyorum.

Yıllardır milletvekili adayısınız ama hiçbir zaman kazanamadınız. Bu seçimde kazanacağınıza inanıyor musunuz?

Yıllardır MHP Rize İl Başkanıyım. Adaylık kararımı verirken milletimizden gördüğüm yakın ilgi ve teveccüh Rize'de ve komşu illerde yaşayan bütün sosyal kesimlerle yaptığımız istişareler sonucu ve bugün şehir merkezinde, ilçelerde, Rize'nin belde ve köylerinde görmüş olduğum teveccüh milletimizin bizi gönlünde seçilebilecek bir yere koymuş. Seçimle ilgili hiçbir sıkıntımız yok. Teveccüh milletimizin bizde çalışmalarımızla Allah nasip ederse kazanacağız.

Rizespor'un gidişatı hakkındaki düşünceleriniz?

İyi bir spor taraftarı olarak76'lı yıllar başta olmak üzere 77, 78,79'lu yıllara kadar ülkücü gençlik içinde yer aldığım dönemlerde Rizespor taraftarı olarak Rize ve Rize dışındaki tüm maçlara katılır yakın ilişkiler içerisindeydim. 80'den sonra 82-83 yıllarında Anapla başlayan Rizespor'un Anapspor'a dönüştürülmesi Anapspor'dan sonra AKPspor'a dönüştürülmesinden dolayı sporla olan ilişkimi dondurmuş durumdayım. Rizespor'un dünkü başarısızlıklarıyla bugünkü başarısızlıklarının temelinde gerek 2. ligde gerek 1. ligde işadamları müdahale etti yok kurtardık, yok en altta idi en üstte çıkardık ve AKPspor olmasından dolayı Rizespor'u toplumsal bir kulüp olmaktan çıkarıp Rizeli'nin, Rize'de yaşayan bütün sosyal kesimlerin takımı haline getirmediklerinden dolayı Rizespor bugün bu hallere geldi. Bende Rizespor'u AKPspor olarak değerlendirdiğimden çok iyi bir Rizespor taraftarı çok iyi bir Rizesporlu olmama rağmen maçlara katılmıyorum. Rizespor'a da siyaseti bulaştırdıklarından dolayı bunları da protesto ediyorum.

Ak Partili adaylar için ısmarlama aday dediniz. Onlarda Rizeli değil mi? Neden ısmarlama aday oluyorlar?

AKP ve diğer muhalefet parti adaylarının ısmarlama aday olduğunu söylememin nedeni Rize'de yağan yağmurda, yağmurun oluşturduğu çamurda, yağan karda, karın oluşturduğu buzda, Rize'nin acı tatlı günlerinde ben hep buradayım. Bir yerde sıkıntılı hal olsa ben oradayım. Bu adaylarda elbetteki Rize'nin insanı. Rize'nin insanı olan bu adaylar o durumlarda nerede? Rize'de 365 günün asgari 150 gününde yağmur yağıyor. Bu yağmurda bu arkadaşlar ıslanmamışsa biz bunlara gurbetçi deriz. Gurbetçilerin de aday olma hakkı vardır ama gurbetçilerde bir sene iki sene gurbette kalır geri gelir. Bunlar Rize'nin sokaklarının, mahallelerinin ismini bilmez. Siz onlara Ramanoz, Sırahoz derseniz onlar size buralar neresidir deyip internete bakmak istediklerini söyleyerek internete bakmak zorunda kalır, yolunu internetten bulurlar. Rize'nin yağmurunda, çamurunda, Rizelinin hastasında, cenazesinde, düğününde yoklar. Rize'nin sokaklarının, ilçelerinin, köylerinin, beldelerinin hiçbirinin problemlerne hakim değiller. Farzedelimki milletvekili seçildiler. 4 yıllık milletvekilliği döneminde Rize'nin sorunlarını çözmekle uğraşacaklarına Rize'nin sokaklarını, mahallelerini, ilçelerini ve sorunlarını öğrenmekle süreyi geçireceklerinden ısmarlama vekil adayı dememin birinci sebebi buydu. İkinci sebep ise Rize'de bugüne kadar hep seçilmişleri seçtirdiler. Rize'nin iradesiyle Rize'nin tabanının içinden gelenleri seçtirmediler. Şayet temayülden 1. çıkan Yunus Öksüz'ü birinci sıraya koymuş olsalar sözümüz olmazdı. Çünkü Öksüz gerçekten Rize'nin sorunlarını konuşmuş, Rize'nin sorunlarını bilen, Rize'de bulunan, Rize'nin sorunlarına kafa yormuş, sıkıntılarını bilen ve yaşayan bir isim. Bu arkadaş Rize'nin çocuğu. Bunlar ise Rize'nin hiçbirşeyini bilmez. Rize'nin çayını, sorununu, suyunu bilmediğinden bunlar Rize'nin çocuğu bile değil. O yüzden ısmarlama aday olduklarını söyledim.

Kenan Bıyık'ın CHP'den aday olmasından önce MHP'ye adaylık başvurusu oldu mu? Olduysa neden kabul edilmedi?

Bıyık'ın bize adaylık başvurusu olmadı (Allah korusun). AKP'ye başvurusu olduğunu ve kabul görmediğini AKP'nin ağır seslerinden duyduk. MHP'ye başvurusu olması halinde biz Rize'de olduğumuz müddetçe böyle birşey olamaz. Zaten yerini seçmiş bundan sonra siyaset yapacağı alanı belirlemiş. Tahmin ediyorum bundan sonra burada yoluna devam eder.

Rize'deki STK'lar hükümetin aleyhinde hiçbir açıklamada bulunmuyor. Sizce Rize'deki STK'lar Ak Parti taraftarı mı?

Rize'nin sorunlarıyla ilgili özellikle son iki yıldır çok ciddi programlar yaptık. Bu programlarda Rize'deki STK'ları yanımızda görmek istedik. Hatta STK'lar, bu sorunları gündeme taşımalıydı. Onlar bu sorunları gündeme getirmeyince, sorunlara karşı sessiz kalışları, ilgisiz kalmalarıyla bizler ortaya çıkmak süretiyle telafi etme yoluna gittik. Rize'de bir korku imparatorluğu oluşturulmak süretiyle STK'larında seçimlerinde öyle veya böyle yerel siyasetin  bir hakim duruşu var. Dolayısıyla burada da ne şiş yansın ne kebap mantığıyla alan razı veren razı anlayışıyla hiçkimsenin yarınlarını sıkıntıya sokmadan kendilerini teminat altına almış olduklarından Rize'de maalesef STK'lar üzücü bir noktadadır. Ben şahsen bu duruma üzülüyorum. Hatta şöyle bir örnek verecek olursak bugün Rize'de Rize'nin sorunlarını konuşmak için sorunlara nasıl çözüm bulabiliriz adı altında Demokrat Parti muhtarlarımızı toplantıya davet etse sözgelimi 3 kişi, Saadet Partisi davet etse 5 kişi, MHP davet etse 10 kişi, AKP davet etse merkezde 128 muhtar var 128 muhtar büyük bir ihtimalle katılır. Rize'de böyle bir anlayış var. Halbuki siz bütün siyasi partilere eşit durmalı, iktidarı da muhalefeti de kucaklamalı, muhalefeti iktidarın üzerinde değerlendirmek süretiyle kendi sorunlarına muhalefeti teşvik etmek süretiyle çözdürmeyi tercih etmeliler. Ama maalesef Rize'de böyle bir sıkıntıyla başbaşayız.

Başbakanın 8 yıl önce çay fiyatını 1 TL. olarak açıklamasının ardından geçen 8 yılda çay fiyatının 1 TL. olmasını Rize'deki muhalefet neden eleştirmiyor?

Bugüne kadar Çaykur'un açıklamış olduğu çay fiyatının ve yanlış politikaların bedelini çay müstahsili ve Rize'de yaşayan bütün kesimlerin ödediğini her platformda sürekli ifade ediyorum. Tabi başbakan o gün çayı tanımıyordu. Rize'de yaşamıyordu. Önüne bir evrak konuşmuştu. O evrak doğrultusunda çıktı bir açıklama yaptı.  O açıklamanın karşısında da son 10 yıldır Rize'de yaşayan bütün sivil toplum, siyasi ve sosyal kesimden yana tepki koyuldu. Buna rağmen bu konu yerel siyasetçiler özellikle iktidardaki siyasetçilerimiz tarafından hiç gündeme getirilmedi. Getirilmemesinin sebebi Başbakanın açıkladığı çay fiyatı ile ilgili ortaya koyduğu anlayışın ötesinde ona rağmen Rize'de seçilmişleri seçenlerin bu noktada ortaya koydukları tavrında değerlendirilmesi lazım. Tabiki başbakan o gün o konuyu yerel siyasetçilerin onun önüne koyduğu evrak üzerinden konuşmasından bu duruma düşürdü diye düşünüyorum.

Isparta'nın Süleyman Demirel ile Malatya'nın Turgut Özal ile yakaladığı ivmeyi Rize 2 başbakan çıkarmasına rağmen neden yakalayamadı?

Isparta Süleyman demirel, Malatya Turgut Özal ve Erzincan kısa süreli bir başbakanlık yapan Yıldırım Akbulut ile en şaşaalı, en parlak dönemlerini yaşayıp ciddi yatırımlar aldı. Rize ise 2 başbakan çıkarmasına rağmen hala daha organize sanayi bölgesi ve sebest bölge sorununu çözemedi. Limanını yapamadı. Daha doğrusu hiçbirşey yapamadı. Devletin şu anda ne yaptığını söyleyin. Üniversiteyi yaptık diyorlar. Oysaki Türkiye'nin her yerinde üniversite yapıldı. Yol yaptık diyorlar. Yol Türkiye'nin her tarafına yapılıyor. Bunları yapmak devleti yönetenlerin yapması gereken asli görevlerdir. Rize'ye ekstra ne yaptınız? Bir fabrika mı kurdunuz, bir iş alanımı oluşturdunuz? Rize neden 2 başbakanı değerlendiremedi? Seçilmişleri bize seçtirdiklerinden . Seçilenlerde Rizeliye seçmene arkasını dönmediği gibi Rize'deki coğrafyaya, Rize'nin fiziksel şartlarını oluşturmakla ilgili bir gayret koymadılar. Ankara'da başbakan var. Başbakan görür, başbakan düşünür, başbakan konuşur, başbakan yapar anlayışıyla kendi bildikleri yoldan devam ettiler. Rize gerçekten 2 başbakanı değerlendiremedi. Rize'nin bundan dolayı büyük sıkıntı içinde olduğunu düşünüyorum.

MHP neden yıllardır Rize'de milletvekili çıkaramıyor?

Rize'nin hep başbakan ili olması dolayısıyla alternatif konumda oluşturulan tablolara bakıldığında Rize'de MHP'den eski bir parti olan ve daha önce Rize'de belediye başkanı ile milletvekili çıkarmış CHP ile Demokrat Parti'ye bakıyorsun Adalet Partisi'nin Rize'de çok büyük oyu var. Daha önce belediye başkanı milletvekili çıkarmış. Saadet partisi'ne bakıyorsun belediye başkanı ve milletvekili çıkarmış bunlara rağmen başbakan psikolojisi Rize'de alternatif düşünceleri kendi içerisinde eritmiş. Rize'nin yıllardır milletvekili çıkaramamasının ana nedeni başbakan ili olmasıdır.

Rize Belediye Başkanı Halil Bakırcı ile Rize Miletvekillerinin koordineli çalıştığını düşünüyor musunuz?

Rize'de şu anda bütün belediye başkanları seçilene kadar AKP'liyiz seçildikten sonra Rize ve ilçelerinin belediye reisleriyiz demelerine rağmen seçim yaklaştıkça AKP gömleklerini giyerek AKP'likleri depreşerek hepsi siyaset sahnesi içerisinde rollerini üstlenmiş ve AKP'li vekil adaylarıyla  kolkola omuzomuza korodineli çalışıyor. Oysaki belediye başkanı şehrülemindir. Şehrin bütün sosyal kesimlerini kucaklaması gerekendir. Şehrin bütün farklı düşüncelerine eşit davranması gerekir. Ama bu AKP geleneklerinde yoktur. AKP geleneğinde siz partili değilseniz, siz o partiye yakın değilseniz, siz o partinin mensubu değilseniz siz bir kere itilmiş kakılmış bir konumdasınız Onun için belediyelerin şu anda çok ciddi bir şekilde AKP ile kolkola bir mücadele içinde olduklarını gözlemliyoruz.

MHP'nin baraj sorunu var mı?

Türkiye'de 3 parti var. 3 parti içinde MHP'yi bekleyen 3 akibet var. 1.'si tek başına iktidar. 2'si oluşabilecek muhtemel koalisyonlar içerisinde yer alması. 3.'sü ise 100-150 milletvekili arasında bir milletvekili sayısına ulaşarak mecliste grubu olan muhalefet partisi konumunda olmak. Bu 3 maddenin dışında MHP'ye birşeyler yakıştıranlar kesinlikle Türk siyasetini kendi emelleri doğrultusunda yönlendirmeye çalışanlardır. Yani Türkiye'de Türk milletinin hazır çimentosu olan MHP'yi meclisin dışında göstermek süretiyle seçmen kitlesini, ülkedeki seçmeni manipüle etmeye çalışmaktır. Bana göre çok yanlış bir şeydir. Bu AKP içinde CHP içinde geçerlidir. Örnek verecek olursak benim Rize'de, Çayeli'nde ve Ardeşen'de beraber olduğumuz arkadaşlarla günlük yayımlanan Fırtına Gazetem var. Ben bugün Rize'de bir anket yaptığımı söylesem ve desem ki MHP %50 oyla birinci, AKP %25 oyla ikinci, CHP %5 oyla 3. parti. Bu gazete benim olduğundan bunu yazabilirim değil mi? Ben bugüne kadar gazetemle beraber referandumla birlikte 3 seçim yaşadım. Hiç öyle birşey yapmadım yapmamda. Ama grdüğüm kadarıyla Türkiye'deki medya özellikle kamuoyunu anketleriyle yönlendirmeye çalışan grup MHP'yi sürekli seçim barajı altında göstermeye çalışıyor. Bunların kim olduğunu Türk milleti iyi biliyor. Bizim seçim barajı altında kalmamız gibi bir problemimiz olmadığı gibi AKP'nin oylarının kamuoyuna şişirilmiş balonlar gibi sunulmasını ve şu kadar oy alacağının söylenmesinin kesinlikle senaryo olduğunu ve kesinlikle Türk seçmeni üzerinde manipüle yapmak üzere kurulmuş tezgahlar olduğunu benim gördüğüm gibi herkeste görüyor.

MHP Rize 1. Sıra Milletvekili Adayı Zeki Mayi ile yapılan görüşmedeki soru ve cevapların devamı yarın bu sayfalarda yerini alacak...

2. BÖLÜME AİT SORU VE CEVAPLARLA İLGİLİ HABERİMİZ

Mayi'den İğneleyici Sözler!