Abdurrahman DİLİPAK

Abdurrahman DİLİPAK

2016 bitiyor, Mehdi’den, Mesih’ten haber yok!

2016 bitiyor, Mehdi’den, Mesih’ten haber yok!

Ne olacak şimdi.. 2016’nın sonuna geldik, Mehdi’den, Mesih’ten haber yok.. Hangi büyük alamet bekleniyor daha. Mehdi ve Mesih’in gelmesi için hazırlık yapanlar, Evengelistler ve Şiiler.. Şiiler Hasan el Askeri’nin oğlu gaib Mehdi’nin dönüşünü bekliyorlar. Sünnilerin Mehdi’si farklı bir kişi.

Kur’an-ı Kerim Dabbetül arz, Yecüc Mecüc’den ve sekineden söz ediyor, o kadar. Ama kimsenin bundan söz ettiği yok. Yahudiler mabedin yeniden inşası ve ahid sandığından, Meşiah’dan söz ediyorlar.. Hristiyanlar Mesih’i bekliyorlar.. Bir de bizdeki, Yecüc Mecüc’ün karşılığı olan Gog Magog’u..

Bizim gelenekte bir “Deccal”den söz ediliyor ama Hristiyanlar buna “Anti Chirist” diyorlar.. Tam zıt karakterler.. Biz Melheme-i Kübra’dan söz ediyoruz kıyamet savaşı olarak, onlar Armageddon’dan.. Bakın Hristiyanların bir kısmı Gog-Magog yani Yecüc Mecüc olarak bizi, yani Türkîleri görür.. Luther bizim şeytanın soyundan geldiğimizi söyler.. Böyle bir şuuraltına sahip bunlar..

Kıyamet savaşının platosu Nil ile Fırat’ın arası. Yani “Arz-ı Mev’ud coğrafyası”. Yecüc Mecüc ise Kaf dağının ardından, yeraltından, yani Transkafkaslardan çıkıp gelecek..

Ha! Bu arada Fırat’ın suyu çekilecek, Fırat yatağında büyük bir altın dağ bulunacak, orada savaş çıkacak.. Yer, altındaki hazineleri kusacak ve sonunda altın teneke hükmünde olacak, kimse yüzüne bakmayacak. Mescid-i Aksa, Müslümanların mabedi yıkılacak!

Bütün rivayetlerde kanlı bir kıyamet savaşından, öncesinden büyük felaketlerden, fitnelerden söz ediliyor. Herkes sadece “altın çağ” hayalini taşıyor.. Şiiler, Sufiler, Evangelistler, Yahudi hahamları, alametler belirdi ama gelen yok diyecekler herhalde..

Hani biri çıkıp gelse daha büyük bir fitne olacak.. Bir yandan kendilerine “Mesih’in ordusu” diyenlerle “Mehdi’nin ordusu” karşı karşıya gelecek. Yahudiler, Kudüs’ü Müslüman ve Yahudilerden kurtarmaya çalışacak.. Müslümanlar Şii Mehdi-Sünni Mehdi diye birbirinin boğazına sarılacak.. Cinler yaygın bir şekilde insan bedenine hulul edecek..

“Dabık sonrası bu iş bitti” diyenler şimdi tarihi yeniden ötelemeye çalışıyorlar..

Halk arasında “Mehdi gelecek kurtulacağız” gibi bir algı var.. O gelecek, 70 fırka dağılacak, tek bir liderin etrafından toplanılacak.. O Deccal’ı yenilgiye uğratacak.. Kurtla kuzu birlikte yaşayacak..

O zaman ben size söyleyeyim. Bu rivayetler arasında şunlar da var: Kıyamet savaşı çıkacak ve bu savaşa katılanların üçte ikisi ölecek. Yer çökecek, doğudan yükselen duman insanların hayatını karartacak, tabii afetler, fitne ve fesat yeryüzünü kaplayacak, ölenin niye öldüğünü, öldürenin niye öldürdüğünü bilmeyeceği bir kör döğüşüne sürüklenecek insanlar. Yecüc-Mecüc kıtlığa sebeb olacak, çekirge, yağmur ve sel, depremler, salgın hastalıklar, fırtına, kasırga, yer çökmeleri, duman, şimşek.. Peki bu tür olaylara hazır mısınız..

Zaten olağanüstü hadiseler meydana geldikten sonra imana girmenin de bir anlamı olmayacak. Sonra Müslümanlar da hayata veda edecek ve sonra dünyanın sonu.

Kim böyle bir dünyayı niye özler ki!

Kıyamet gerçekleşecek. Gelecek gelecek. Kaderimizde ne varsa göreceğiz.. Bu konuları bu kadar çok konuşmanın kimseye faydası yok.. Yapmamız gereken başka şeyler, başka işler var, bizi Allah’a yaklaştıracak, bu fitnelerden bizi koruyacak.. Kafayı takmışız, biri gelecek bizi kurtaracak. Kurtarıcı yok! Babanız peygamber olsa, gelse sizi kurtaramaz. “Herkes için ancak yaptığının karşılığı vardır”.

Peygamberlerin kurtarıcı gücü yok. Onlar insanları Allah’a, Resulüne, Kitaba çağırırlar. Kurtuluşa çağırırlar.. Buyurun biz de bu çağrıyı yapalım ve bu sese kulak verelim. Mehdi’yi beklemeden, bizi Hakk’a ve hayra çağıranlara ittiba edelim. Bizi masiyete çağıranlara “Hayır” diyelim. Bizim için “Hidayet” ancak böyle mümkündür..

Haber veriyorum: Allah cahil ve zalim, fasık bir topluluğa hidayet nasib etmez. Biz kendi hakkımızdaki hükmü değiştirmedikçe O, bizim hakkımızdaki hükmünü değiştirmeyecek.

Herkes Mehdi ve Mesih’i bekliyor da, peki biz kıyamete ne kadar hazırız! 

Benim için, olacağı söylenen şeylerden ve verilen tarihlerden çok bu konuda değişik İslam ve İslam dışı toplulukların ürettikleri bilgilerin toplumda oluşturduğu ruh hali ve şuuraltının sebeb olduğu anomaliler çok daha acil bir vaka özelliği taşıyor.. Bu menakıblardan yola çıkılarak anlatılanlar ve kehanetler toplumun din algısı üzerinde çok ciddi tahribatlara sebeb oluyor. Bu akım sadece dini toplulukları değil, seküler toplulukları da astroloji ve antik inançlar şeklinde etkiliyor.. Daha önce bir Niburi efsanesi vardı. Yok, Aztek takvimi, bilmem ne yazıtları.. Kur’an-ı Kerim ve Tevrat’ın şifresi üzerinden tarih verenler, herkesin kendine göre bir hesab yöntemi var, ona dayalı istihraçlarda bulunuyor..

Size haber verseler, yarın kıyamet kopacak diye. Elinizde fidan varsa, siz önce o fidanı dikin, sulayın.. Ölüm insanın kendi kıyametidir. O en büyük ibret dersidir. Herkes önce kendi kıyametine hazırlansın..

Sahi, tam da bu curcunanın üzerine “Amerikano bir Mehdi” piyasaya sürülürse sonuç ne olur dersiniz.. Bu alan mayınlı bir alan. Bizim Hüseyin Öztürk bir kitap eleştirisi yapmak istedi, demediklerini bırakmadılar..

Fitne zamanıdır. Sabırlı olalım, sabrı tavsiye edenlerden olalım, Tevhid’den ayrılmayalım. Hüsrandan kurtulmak isteyenler güzel işler yapsınlar. Hallerine şükretsinler ki, Allah nimetlerini artırsın. Bunun için ihsan ve infakta bulunsunlar. İbadetlerini aksatmasınlar. Zalimlere karşı dirensinler. Yaşadıkları zamana ve mekana şahidlik etsinler. Sırat-ı müstakimden ayrılmasınlar. İstişare ve şûradan ayrılmasınlar, Müslümanlarla müttehid, erdemli insanlar ve mazlumlarla müttefik, değer üreten ve bize düşmanlık etmeyenlerle, nimet ve külfet dengesine dayalı, müellefetül kulub anlayışı ile birlikte hareket etsinler. Haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun, mazlumdan yana, zalimlere karşı olsunlar, işi ehliyet ve liyakat sahiplerine versinler.. Allah’a dayansınlar, sa’ye sarılsınlar, hikmete ram olsunlar. Bana sorarsanız, Akif’çe bir ifade ile “Yol varsa budur, bilmiyorum başka bir yol”. Selam ve dua ile.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Abdurrahman DİLİPAK Arşivi