Adnan ÖKSÜZ

Adnan ÖKSÜZ

28 Şubat Mağdurları

28 Şubat Mağdurları

28 Şubat yaklaşıyor…

1997 yılının soğuk bir Şubat’ında, 28 Şubat’ta toplanan Milli Güvenlik Kurulu kararlarının ardından Türkiye’de başlayan/başlatılan darbe süreci…

Savrulan hayatlar, bezginleşen yürekler ve yarasalaşan demeçlerin gölgesi altında geçen birkaç yıl...

Büyük devlet adamı, dönemin Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın efsaneleşen icraatlarına ket vurma girişimleri…

***

1995’te henüz 15 yaşındayken, efsane hizmetleri ile halkın gönlünde vazgeçilmez, kutsal bir yer edinen Milli Gençlik Vakfı’na (MGV) üye oldu…

İman dolu bir insandı… Üsküdar’da sabah namazlarına arkadaşları ile katıldı, zalime karşı zulme sessiz kalmamak için çırpındı. Ömrü boyunca haksızlıkların karşısında oldu.

Merhum şehit Halil Kantarcı’dan bahsediyorum…

28 Şubat darbesinde, “oturduğu mahalledeki meyhanelere saldırdığı ve tehdit ettiği” iddiasıyla İstanbul’da gözaltına alındı.

Buraya dikkat, lütfen; 28 Şubat darbesi atmosferinde daha henüz çocuk yaştayken idama mahkûm edildi.

Yanlış duymadınız, hakkında verilen ceza “idam”dı!

Merhum Kantarcı, yıllar süren yargılama sonunda suçsuz olduğunu ispatladı ve beraat etti.

28 Şubat davasına müdahil oldu. Yapılan “bu tüm zamanların en büyük” haksızlığı karşısında mücadele etti ve hakkın peşinden gitti.

Merhum Halil Kantarcı, şunları söylüyordu;

“28 Şubat günü mahkeme benim hakkımda idam cezası verdi. Sonra dosya Yargıtay’a gönderildi ve karar bozuldu.”

* “Bu dönemde yasalarda değişiklik yapıldı ve dosyamız Çocuk Mahkemesi’ne gönderildi. Burada ise zamanaşımından dava düştü.”

* “Ama tüm bu süreçte ben sekiz yıl üç ay cezaevinde kaldım. Toplam beş cezaevi dolaştım ve ailem çok mağdur oldu. Bu kadar yargılamanın ardından dosyamda hiçbir delil kanıtlanamadı.”

Merhum Kantarcı, 15 Temmuz hain darbesi gecesi, işgalci ve vatan hainleriyle mücadelede en ön safta idi. O meş’um gece darbecilerin namlularını halka çevirdiği mekânlardan Çengelköy’e indi. O gece İstanbul Çengelköy’de benzincinin hemen yanı başında işgalci hainlerin kurşunlarıyla şehit oldu!

***

* Daha birkaç gün önce medyaya yansıdı; halen 28 Şubat davasından dolayı içeride yatanlar var.

* 28 Şubat’ta açılan ve hâlâ devam eden mahkemeler, yargı süreçleri var.

* Yargı yoğunluğunun olduğu bu konjonktürde bu konuya da eğilmek ve 28 Şubat mağdurlarının da seslerine kulak vermemiz lazım…

* Ve bir soru: 28 Şubat Darbesi’ni pohpohlayan, körükleyen, destekleyen, asparagas manşetler atan, ortam hazırlayan siviller ne oldu? Kaçırmış olabilirim, yargılandılar mı acaba?

ÇOK KOMİK OLUYORSUN, ABD!

Haber 1: ABD, PKK’nın kaçırdığı 13 Türk vatandaşının ölümüyle ilgili yazılı açıklama yayınladı. Şöyle: “Türk sivillerin terör örgütü olarak tanınan PKK tarafından öldürüldüğüne dair haberler doğruysa, bu eylemi mümkün olan en güçlü şekilde kınıyoruz.”

Haber 2: “ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ile Başbakan Binali Yıldırım›ın yaklaşık 4 saat süren görüşmesi sona erdi. Görüşme sonrası Biden, 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili olarak şunları söyledi: “Biz olaylar olurken bunun gerçek olup olmadığını veya bir internet oyunu olup olmadığını, ciddi olup olmadığını anlayamadık.”

***

Bu cümlelere inandık mı? Hayır!

Bu cümleler aklımızla alay etmek değil de nedir?

Biden’in, Başkan Yardımcısı iken 15 Temmuz hain darbesine ilişkin sarf ettiği bu cümleler ne kadar ciddiyetten uzaksa, Başkan seçildikten sonra Beyaz Saray’dan ‘ Gara Şehitleri’yle ilgili yapılan açıklama da bir o kadar tuhaf ve de garip!

Komik oluyorsun, ABD! Biraz ciddiyet, lütfen!

‘Bilal’ isimli yorumcu diyor ki;

* “Çok isabetli ve özetin özeti bir yazı...”

* “Dış destek olmadan terör olmaz, yaşayamaz...”

* “Dış destek bitmeden terör bitmez...”

* “Türkiye NATO’dan derhal çıkmalı...”

* “Türkiye BM’den hemen çıkmalı...”

* “Türkiye, derhal İslam Birliği kurulmalı ve İslam Birliği’nde yer almalı...”

* “Başka da çare yok...”

* “Nokta!”

***

Bu yoruma başka da bir yorum yapmaya hacet var mı?

Sizce…

GAYRİNİZAMÎ HARP DE NE OLUYOR?

ABD girdiği her yeri kuruttu. “Demokrasi getireceğim” diye girdiği ülkelerde taş üstünde taş, omuz üstünde baş kalmadı.

Yüzbinlerce insanı katletti. Onlarca ülkeyi işgal etti. Hükümetleri devirdi.

Türkiye’deki tüm darbelerin arkasında Amerika var, NATO var, Gladio var!

27 Mayıs Askeri Darbesi’nde de, 12 Eylül Askeri Darbesi’nde de, 28 Şubat Darbesi’nde de, 15 Temmuz Darbesi’nde de tüm parmaklar ABD’yi, NATO’yu, Gladio’yu işaret ediyor.

Bu aşamada “derin ABD”nin aldığı bir karar dikkat çekti. O da şu; ABD, çeyrek asır önce bırakılan “gayrinizamî harp”e yeniden dönme kararı aldı!

Peki, bu “karanlık” ve de “kirli” karar ne anlam taşıyor? Nasıl okumalı bu kararı? Bazı ayrıntılar vermek istiyorum;

* ABD savunma bütçesi yaklaşık 750 milyar dolar civarında… Dünyaya nizâmat vermek için tüm şer gücünü ortaya koyan, meşru yönetimleri devirerek kukla idareler kuran, bölgede tek amacının ise yine bir terör devleti olan İsrail’in güvenliğini sağlamak olan dev bir savunma bütçesinden bahsediyoruz…

* Tam da bu noktada ABD Özel Kuvvetleri’nin, ABD’nin ortaklarına gayrinizamî harp (GNP) için destek yetkisi artırıldı.

* Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın ortaya koyduğu ABD belgelerinde geçen şu satırlara dikkatinizi çekmek isterim; “Gayrinizamî harp, Amerika’nın ulusal güvenliği için kalıcı ve ekonomik bir katkıdır ve ABD Savunma Bakanlığı’nın ihtiyaç duyduğu bir temel yetkinlik olmaya devam edecektir.”

***

Peki, gayrinizamî harp ne demek?

Halk arasında gerilla harbi olarak da bilinen ve günümüz ordularında artık nizami orduların da bir parçası haline gelen ve “düşük yoğunluklu çatışma” olarak da bilinen bir harp türü…

Son söz; Amerika’nın sinsi ve karanlık planlarına dikkat!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Adnan ÖKSÜZ Arşivi