Abdurrahman DİLİPAK

Abdurrahman DİLİPAK

Bu gece Regaib

Bu gece Regaib

Regaib, sahip olmayı isteyip, rağbet edip, itibar ettiğimiz, yani bizim için muteber olan, arzu ettiğimiz, herhangi bir şeyi ifade eder.  Elde etmek için çabaladığınız, bedel ödemeye hazır olduğunuz her şey bu çerçevede değerlendirilir. 

Biz Allah’ın rızasını isteyelim. Hayırlısını isteyelim. Bu kendimiz için istediğimiz şeyi, başkaları, ihtiyaç sahipleri için de isteyelim, biz arzumuza kavuşursak onlara da ikram edelim. Biz Allah rızası için başkalarına ikram edecek olursak, Allah da fazlı keremi ile bize onun on katı, yüz katı, hatta 700 katını verecektir. Allah, bizlerin elleri ile zalimleri cezalandırmak ve mazlumlara yardım etmek ister. Kader, rızık ve ecel Allah’ın iradesi içindedir. O, kadir-i mutlaktır ve O’nun şeriki de yoktur. Şeytan da O’nun iradesine tabidir, müşriklerin taptıkları Şira da. Şira / Sirus’un Rabbine hamdolsun. ABD de Kraliçenin ülkesi de AB de NATO da Çin de Rusya da  Mafia da dünya derin devleti de Papa da O’nun iradesine tabidir. O, dilerse bukağılı Şeytanlara mabed inşa ettirir. Biz O’nun iradesi içinde rızasını gözetelim.

Unutmayalım ki, bize hayır gibi gelen şeylerde şer, şer gibi gelen şeylerde hayır murat etmiş olabilir. Biz bilmeyiz, Allah bilir. Şunu aklımızdan çıkarmayalım: İhtirasla istediğimiz her şey imtihanımız olur. Rıza’yı bir kenara bırakırsanız, bakarsınız o şey “dua ile istenen bela”ya dönüşmüş. Yüzümüzü Allah’a, Resulüne ve kitaba dönelim. Sabredenlerden, şükredenlerden, direnenlerden olalım.

Biz ahir zaman Peygamberinin ümmetiyiz. Fitne zamanıdır. Zor bir süreçten geçiyoruz. Gelecek günler daha da zor olabilir. Bu zamanın fitnesine karşı dikkatli olalım. Daha fazla sabırlı olalım. İmanımızı gözden geçirelim. Vahye yönelelim, ibadetlerimize dikkat edelim. Daha çok zikredelim ve dua edelim. Ve tabii imanla birlikte, kendi nefsimizi gözden geçirip hesaba çekelim ve tevbe edelim. Üstümüzdeki kul haklarından kurtulup helalleşelim.

Bu dönemde daha fazla yardımlaşmaya ihtiyacımız var. Daha fazla istişare ve şûraya ihtiyacımız var. “Bana kimse karışamaz” demeyelim, “Beni bana bırakma Rabbim” diye dua edelim. Daha affetmeye ihtiyacımız var. Çünkü affedenler affedileceklerdir. Tabii insanların da affedilmeyi haketmeleri gerekir. Yanlış yapanlar, yanlışlarından vazgeçip, özür dilemeliler.

Kendimizi kurtarmanın en emin yolu, başkalarının kurtuluşuna vesile olmaktır. Bunun en güvenilir yolu ise “El emin” olmaktır. Başkaları bizim elimizden, dilimizden, yaptıklarımızdan ve yapacaklarımızdan emin olmalıdır. Öyle ki, uzak bir yere giderken, evlerinin anahtarlarını bize emanet etmekte tereddüt etmemelidirler. Öyle ki, dün onlar, bırakın evlerinin anahtarını, kutsal kabul ettikleri mabedlerinin anahtarlarını bile bize emanet ettiler. Bu anlamda Resullerin ahlakı ile ahlaklanmamız ve veresetül enbiya ahlakına sahip olmamız gerek.

Bu gece daha fazla ibadet edelim diyeceğim ama, ibadetiniz makbul olması, hal ve hareketinize, işlerinize bağlı. Yoksa “Vay o namaz kılanların haline ki..” diye başlayan ayeti de hatırlayalım. Haram mal ile hayır olmaz. Kem alat ile kemalat olmaz. Şeytan “içimizdeki beyinsizleri” bu yalanlarla kandırır. Onları günahlarında cür’etkar yapmak için Allah’ın bağışlayacağını söyleyerek, daha sonra tevbe ederek kurtulacağı yalanını söyleyebilir. Abdest almak, evet necasetten taharet boyutu ile tamam. Ama abdestin manevi şartı “Hades’ten taharet”tir.! Kafamızdaki ve kalbimizdeki kirleri arındırmadan, elimiz ve yüzümüzdeki kirleri yıkamakla maksad hasıl olmaz.

Görünen putlardan değil, görünmeyen putlardan da yakamızı kurtarmamız gerek. Şeytan, Haşa Allah adına bile put diktirdi. Peygamberleri bile İlah, Rab, idol / put haline getirdi, birilerinin gözünde. Para da  makam da kadın da din ve devlet uluları da İlahlık ve Rab’lik taslayabilir ya da birileri onları İlah ve Rab edinebilir. Bunların şerrinden Allah’a sığınmamız gerekir.

Kim ki, sizin “kaderinizi değiştirmek”ten söz ediyor, olan şeylerin kader olmadığını söylüyor, “şu olsaydı, şu şöyle olmasaydı bu böyle olmazdı” diyorsa bilin ki, onlar Şeytanın sözcülüğünü yapıyordur. Geriye dönük ihtimal hesabı Allah’ın takdiri ve kaderini yok saymak anlamına gelir. Olan bir şeyin sebeb-sonuçlarını görüp, o konuda elbette bir tecrübe sahibi olabiliriz. Sünnetullahtan yola çıkarak bazı olayları anlamaya çalışabiliriz, ancak Allah bir şeyi murat ederse onun sebeblerini de yaratabilir ve insan aklı sebeb ve sonuç ilişkisine göre bir akıl yürütür. Bütün bunlarla birlikte Allah’ın gaybi tasarruflarını da bilmemiz gerekir. Biz gaybe iman eden mü’minleriz.

Size rızık ve ecel vaad edenler yalancıdır. Allah bizi mallarımız, canlarımız ve sevdiklerimizle, kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek bizi imtihan edecektir. Biz sadece doğru olduğunu düşündüğümüz yönde, aklımızı kullanarak, istişare ve şûra yaparak, işi ehline vererek, Allah’ın rızasını gözeterek çaba gösteririz. Rağbetimizin bu yönde olması gerekir.

Her yıl 3 aylarla başlayıp, kurbana kadar olan süreçte, Şeytanın askerleri boş durmaz ve saldırırlar. Bu sene erken başladılar. Fransız parlamentosu alt komitesi, İslam karşıtı, İslamofobik bir yasa tasarısını kabul etti. 28 Şubat’ın EMASYA’sı gibi bir yasa tasarısı bu. Mart ayında genel kurula gelecek bu yasa, bir yanı ile de BÇG yasası gibi bir şey.

Şubat’la başlayan bu süreç, “Great reset” planı çerçevesinde mart, mayıs, hazirana kadar giderek artan saldırılarla devam edeceğe benziyor. Allah, Great reset ve CoVID fitnesinden, Bill Gates ve Elon Musk, Macron ve Biden’ın şerrinden insanlığı muhafaza buyursun. Haziran’dan sonra da durmayacaklar da hazirana kadar acil işler ve sonrası için hazırlık yapacaklar. Onların bir planı varsa, Allah’ın da bir hükmü var. Galib olacak olan Allah’tır. La Galibe İlallah! Yeter ki cahillerden ve haksızlıklar karşısında susanlardan olmayalım. “İçimizdeki beyinsizler”den uzaklaşalım. Yoksa işimiz zor. Korku yok, mahzun da olmayacaksınız. Bizim kadir-i mutlak ve bir olan bir Rabbimiz var. Hayır ya da şer, her şey O’nun iradesine bağlıdır. Regaib kandili, dini gayretleri artırmak için bir vesile mahiyetindeki güzel bir gelenekten başka bir şey değil. Bizim için dini anlamda asıl olan Kadir ve İsra’dır. Regaib gecemizi tebrik ediyorum. Selâm ve dua ile.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Abdurrahman DİLİPAK Arşivi