Bülent AKBULUT

Bülent AKBULUT

Davranışlarımızla Çocuklara İyi Bir Model Olmalıyız

Davranışlarımızla Çocuklara İyi Bir Model Olmalıyız

Çok basit gibi görünen bu ifadenin çocuk eğitiminde yadsınamaz derecede önemi vardır. Sürekli olarak çocuklara bir şeyler yapmamalarıyla ilgili nasihatler de bulunuyoruz. Söylemiş olduğumuz birçok ifadeyi gerçekte kendimiz yapmadan, onların yapmalarını istiyoruz. Oysaki çocuklarınız en başta sizleri kendilerine model alıyorlar. Anne ve babalar çocuklarına sakın ha sigara içmeyin diyorlar. Âmâ onların yanında kendileri sigara içiyorlar. Çoğu zamanda çocuklarını markete sigara aldırmaya gönderiyorlar. Eğitimde en önemli unsur davranışlarınızla çocuklara model olmaktır. En iyi anne, en iyi baba ve öğretmen çocuklarına ben neyi yapıyorsam sen de yapabilirsin diyendir.

Farkında olmadan çocuklarımızı yetiştirirken birçok hata yapıyoruz. Öncelikle nasihatin çocuk eğitiminde çok da etkili olmadığını ifade etmek istiyorum. Atalarımızın da dediği gibi lafla peynir gemisi yürümüyor. Yapma, etme diyeceğimize; onlardan yapmalarını istediğimiz davranışları öncelikli olarak siz yaparsanız, birçok sorun kendiliğinden çözülecektir. Sigara içen birisi öğrencisine ya da çocuğuna sigara içme diyemez. Bir düşünsenize çocuğunuza sigaranın zararlı olduğunu nasıl anlatacaksınız. Evladım bu zararlı ama ben dayanamayıp içiyorum, sen sakın içme… Bu ifadeler inandırıcı olmadığı gibi sizi komik duruma düşürür.

Çocuklardan kitap okumalarını istiyoruz. Peki, biz ne kadar kitap okuyoruz? Dürüstçe kendi adıma konuşacak olursam ben bile yeterince okuyamıyorum. Ama okulda öğrencilerim okuma yaparken mutlaka onlarla birlikte bende kitap okuyordum. Çocuklarınızın kitap okumalarını istiyorsanız öncelikle siz kitap okumalısınız. En azından her akşam yarım saat bir gazete ya da dergi okuyabilirsiniz. Bu sorunu çözmek aslında çok basit, aile olarak hep birlikte bir anlaşma yaparak; her akşam yarım saatlik bir okuma zamanı belirleyebilirsiniz. Günlük rutin işler bittikten sonra, televizyonu kapatıp hep birlikte yarım saat kitap okumayı deneyin. Emin olun sorun kendiliğinden çözülecektir. Şimdi birçok anne ya da babanın eve geldiğimde çok yorgun oluyorum deyişini hissedebiliyorum. Bununda kolayı var. Kanepeye uzanın, çocuğunuza bu durumu anlatın. Ondan size yarım saat kitap okumasını isteyin. Zevkle yapacağına eminim. Bir velim, hocam çocuklarla ilgilenmeye zaman bulamıyorum diyordu. Şunu unutmayın onların çocukluk çağları bir daha geri gelmeyecek. Annelik ya da babalık onların sadece maddi ihtiyaçlarını karşılamak değildir. Çocuklarınızla kaliteli zaman geçirmeye çalışın. Çünkü hiçbir şey onların sizinle oyun oynarken mutluluğundan daha değerli olamaz.

Ev hanımı olan bir velime siz mutfakta bulaşık yıkarken ya da rutin işleri yaparken, çocuğunuzdan size kitap okumasını istediniz mi dedim. Aramızda bir anlaşma yapıp, sonucunu beklemeye başladık. Bir hafta sonra teşekkür etmek için geldi. Aslında yapmamız gereken iş çok basit. Sorunları çözmek istiyorsak, çocuklarımıza model olarak onlarla diyalog kurmalıyız. Âmâ emin olun birçok aile bunu yapmıyor. Çocuklara bağırarak sorunları çözemeyiz. Onları adam yerine koyarak onlarında fikrini alarak sorunları çözmeliyiz. Siz hiç çocuğunuzla yazılı bir antlaşma yaptınız mı? Yıllar önce çok sorunlu bir öğrencimin ailesini okula davet ettim. Ailesi gelmeden biz çocukla karşılıklı isteklerimizi beyan eden bir anlaşma hazırlamıştık. Ailesi gelince onların ve okul müdürünün şahitliğinde bu anlaşmayı imzaladık. Müdahil olan herkese de anlaşmanın bir nüshasını teslim ettik. Baba bu olaydan o kadar memnun oldu ki anlaşmayı çerçeve yaptırıp evin duvarına astırdı. Babanın bu hamlesi aslında bütün sorunların çözülmesindeki en önemli davranış oldu. İki hafta sonra annesi okula geldi. Hocam, sizden “Allah razı olsun.” çocuğum sanki bambaşka biri oldu, dedi.

Siz televizyon izlerken çocuklarınızdan ders çalışmalarını istiyorsunuz. Çoğu velimizde; “Ya bu çocuğun ne eksiği var? Yediği önünde, yemediği arkasında. Ona oda da yaptık. Çalışma masası da aldık. Ama yine de çalışmıyor.” İfadeleri size tanıdık gelebilir. Çünkü birçok ailede durum bundan çokta farklı değil. Bir kere özellikle şuna dikkat etmelisiniz. Çocukla sadece anne ilgilenmeyecek. Anne ve baba eşit ilgilenecekler. Her akşam günde sadece yarım saatinizi ayırsanız yeter de artar bile. Yorgunluk durumuna göre aranızda uygun iş bölümü de yapabilirsiniz. Âmâ işi sadece bir tarafa yıkarsanız, durum şimdikinden çokta farklı olmayacaktır. Sorunu çözmek istiyorsanız, çocuğunuzun ödev yapma saatini onunla birlikte planlayın ve bu saatin sizin özellikle televizyon izlediğiniz zamana denk gelmemesine dikkat edin. Zamanı gelmişken şunu da söylemeden geçmemeliyim, çocuklarınızın ödevlerini de lütfen siz yapmayın. Bir çizgi bile çizeceklerse bunu kendileri yapmalıdırlar. Öğretmenlik hayatımda not verdiğim velilerim de olmuştur. Çocuğun ödevlerini yapmak ona yarar değil zarar olur. Her şeyden önce ona yalan söylemeyi öğretirsiniz.

Evet, çocuklarımız birçok kötü alışkanlığı bizlerden öğrenirler. Onlar yalan söylemeyi bilmezler, biz öğretiriz. Onlar hak yemeyi bilmezler inanın biz öğretiriz. Eğer siz çocuklarınıza iyi bir model olmazsanız, onların yaptıkları hatalar tahmin edemeyeceğiniz olumsuzluklara sebep olur. Çocuğunuz çok fazla televizyon izliyorsa suçu kendinizde arayın. Çok fazla bilgisayarla oyun oynuyorsa ya da cep telefonuyla zaman geçiriyorsa emin olun ki mutlaka bir sebebi vardır. Genelde en önemli sorunda sevgi eksikliğidir. En son ne zaman onunla ilgilendiniz? Ne zaman beraber oyun oynadınız? Ne zaman ortak bir vaktiniz oldu? Hatırlıyor musunuz? İlgi ve sevgi her şeyin ilacıdır. Hayatınızın her anında çocuklarınıza örnek olacak davranışlar sergilerseniz; bu olumlu davranışların ilerleyen zamanlarda daha güzel sonuçlar doğuracağını görürsünüz. Lütfen çocukları dinleyin, onlarla konuşun, bir dertleri olup olmadığını sorun. Sadece biraz tebessüm ve ilgi onların kalplerinde tahmin edemeyeceğiniz güzelliklerin oluşmasına sebep olur

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Bülent AKBULUT Arşivi