Ali Osman AYDIN

Ali Osman AYDIN

Gençlik, Televole, Kudüs ve Boykot!

Gençlik, Televole, Kudüs ve Boykot!

Filistin’de yaşanan olaylara dair bir fotoğrafa tıklayıp, dikkatle bakın…

Ön saflarda daha çok gençleri görürsünüz.

Yaralı, öfkeli, kabına sığmaz gençleri…

Omuzlarında cenazeleri taşıyanlar da, omuzlarda taşınanlar da daha çok gençlerdir.

Geçtiğimiz cuma günü Yenikapı’da gerçekleştirilen “Zulme Lanet Kudüs’e Destek” mitingine katılan insan profilini görünce bu tespiti biraz daha düşündüm.

****

Bazı STK’ları saymazsak, ülkemizde Kudüs meselesini sembolleştiren profil ile Filistin’de mücadeleyi sürdüren profil arasında belirgin zıtlıklar var. 

Miting akşamı Filistinli çocuklarla ilgili bir video izlediği için duygulanıp ağlayan küçük okurumun haline ve Filistin ile ilgili kulaktan dolma bildiklerine şahit olunca, meselenin göz ardı edilen bu yönü daha da dikkatimi çekti.

Asırlık ilişkilerimizin olduğu topraklar, o toprakların bugünkü durumu ve bizi o topraklara bağlayan hususi bağlarla ilgili gençlerimiz ne kadar az şey biliyorlar aslında.

Bırakın popüler Kudüs hadisesini, dünyadaki diğer trajik gerçeklerin gençlerimizin gündemine girebildiğine inanıyor musunuz?

Dünyada bir değerler savaşı yaşanıyorken gençlerimiz, kendilerini hangi değerler dünyasına daha yakın hissediyorlar mesela? 

Daha açık söylersek, gençlerimizin Filistin’deki bir gençle mi yoksa Batılı bir gençle mi özdeşim kurması daha kolay bugün.

****

Küçük okurumun anlattıklarından ve miting meydanlarında gördüğüm eksiklikten anladığım, Kudüs gibi daha birçok meselemiz ile ilgili gençlerin okul sıralarında hemen hiçbir şey öğrenmiyor oldukları…

Şöyle düşünelim…

Türkiye’nin başında, “Kudüs kırmızı çizgimizdir!” diyen ve bunu diplomatik düzeyde dünya gündemi haline getiren bir iktidar var…

Ancak, Türk eğitim sistemi içinde dirsek çürüten 16 milyon gencimizin Kudüs meselesinden haberleri bile yok!

Aynı şekilde yüzyıl önce terk ettiğimiz topraklardan, Galiçya cephesinde ne işimiz olduğundan, Budapeşte’nin merkezinde Gül Baba türbesinin ne aradığından da…

Gençlerimizin bir kısmı için bunlar, haklarında bir dizi ya da youtube videosu yapılana kadar bir muamma olarak var olmaya devam edecekler.   

Bundan dolayı günümüz gençlerinin önemli bir kısmı, düzenlenen mitinglere şaşkınlıkla bakıp “Türkiye ile Filistin’in ne alakası var?” diye hayretle düşünüyorlar.

****

Eğitim sistemimiz geçmişte olduğu gibi ideolojik taassupla bu konuları dayatsın demiyorum.

Ama şunu da merak ediyorum: Bu kadar aktüel, iktidarı muhalefetiyle iç siyasetimizi bu kadar etkileyen bir hadise veya hadiseler nasıl olur da müfredatta hiçbir yer bulamaz. 

Dünyanın gerçeklerinden, kendi gerçeklerimizden bu kadar yalıtılmış bir müfredatla tarihi meselelerimizin takipçisi olacak nesiller yetiştirmemiz mümkün olabilir mi?

****

Asıl mesele, survivor kuşağına Mescidi Aksanın da içinde bulunduğu Kudüs diye bir şehrin var olduğunu ve Kudüs’ün Filistin’in başkenti olduğunu, o toprakların en son 1517’den 1917’ye kadar dört yüz yıl idaremizde kaldığını, ancak Filistin topraklarının on yıllardır Siyonist teröristlerce işgal altında tutulduğunu ve bütün bu olup bitenlerin Müslüman kardeşliği bağıyla bizi de doğrudan ilgilendirdiğini anlatabilmemiz gerekiyor. 

Şayet anlatmıyorsak…

Kudüs meselesi gibi hayati önemde yığınla tarihi ve kültürel meselemiz, içinde gençlerin yeterince bulunmadığı belli bir yetişkin topluluğa has kalıyorsa…

Toplumsal ahlakla ilgili hastalıklarımıza çare arayanlar arasında gençler yoksa…

“Kırmızı Çizgilerimiz” var diye ilan etmemizin, ısrar etmemizin kalıcı hiçbir anlamı olmaz, olamaz…

Hem de mitinglerimiz ne kadar görkemli olursa olsun.

Filistin’de, Filistin davasının yaşıyor olması gençlerin bu yükü omuzlama konusunda önceliği kimseye vermemelerinden, ailelerin gençleri bu şekilde yetiştirmelerinden kaynaklanıyor.

Asırlık meselelerimizin sahipsiz kalması da gençlerin televole kültürüyle yoğrulmasından ve ailelerin bundan keyif almasından kaynaklanıyor.

Başka türlüsü nasıl mümkün olabilir?

Gençlerin sürdürmediği bir misyonun, bir idealin, yaşama şansı olabilir mi? 

BOYKOT!    

Tarihi Kudüs zirvesinde İsrail ürünlerine boykot çağrısı yapılmış.

Pek çok İsrail patentli ürünle aram oldum olası hiç iyi değildir.

Dolayısıyla kendi dünyamda İsrail ürünlerinin zaten boykot edildiğini söyleyebilirim.

Aynı şekilde Kudüs konusunda hassasiyet sahibi insanların da bu boykota seve seve katılacağını tahmin ediyorum.

Ama merak ettiğim bir şey var…

Aynı kampanyaya Devletimiz de katılacak mı?

Ve o gün boykot çağrısını yineleyen diğer Müslüman ülkeler?..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Ali Osman AYDIN Arşivi