Şevki YILMAZ

Şevki YILMAZ

İnnalillahi ……..!

İnnalillahi ……..!

Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allahımıza hamd; Önderimiz, Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize, tüm Peygamberlerimize, izinden gidenlere, Ehlî Beyti’ne, Ashabına, canımız Ana ve Babamıza, Allah (c.c)’ın ilke ve inkılabı İslam’a tabi olan mü’min kardeşlerimize din ve vatan muhafızı şehid ve gazilerimize salat ve selam olsun! 

 “O sabırlı müminler ki, başlarına bir musibet (bir imtihan olarak üzücü bir olay) geldiği zaman: Bizler zaten Allah’a aitiz ve hepimiz O’na döneceğiz. (Sahip olduğumuz bütün nimetler bize Allah’ın emanetidir ve istediği zaman elbette geri alacaktır!) derler.” (Bakara S.156) Ayet-i Kerime’sini sadece yakınlarımızın ölüm haberini aldığımızda ve cenazelerde okuduk! Ve okuyoruz! Bu ayette zikredilen “musibet” ibaresi sadece “ölüm” anlamında değildir! Çünkü Arapça gramer kurallarına göre “musiybetun” ibaresi “marife” değil “nekredir” Yani belirli-hususi değil belirsiz-umumidir!

İnsana isabet eden” manasına gelen “Musibet” hayırlı-şerli, her şey olabilir! İlla olumsuz bir anlam yüklenemez! Her Mükâfat (ödül) ve her mücazat (ceza) “Musibet” olabilir! Ölüm, Mü’min için musibeti bir hayırdır, Mutluluğun başlangıcıdır! Cennet mükâfatıdır! İnkârcı için ise ölüm musibeti bir şerdir. Yani kaçınılmaz bir mücazatın yani azabın başlangıcıdır!

Kısacası; Hayatımızdaki her türlü hayır ve şer, iyilikler ve kötülükler tüm musibetleri (kişiye isabet eden şeyleri) kapsar!

Biz Mü’minler, bize isabet eden tüm iyilikler ve güzellikler hastalık ve ölüm gibi üzüntüler karşısında “Bizler zaten Allah’a aitiz ve hepimiz O’na döneceğiz” diyerek hamd edeceğiz, şükredeceğiz! İyiliklere şımarmayacağız! Üzüntülere de sabredip isyan etmeyeceğiz!

Zelzele, sel, çığ, kasırgalar ve yangınlar gibi doğal afatların tamamı insanlık için dersler ve tedbirler alınacak bir fiziki musibettir!

Aile içi kavgalar, boşanmalar, fuhuş, uyuşturucu bağımlılığı, hırsızlık, soygunculuk, vurgunculuk ve terörün her çeşidi, saygısızlık sevgisizlik, merhametsizlik ve düşmanlık, hased ve kin nefret vs. manevi hastalıklar ile kanser, korona gibi maddi hastalıklar insanlık için dersler ve tedbirler alınması gerekli sosyal birer musibettir!

Müslümanlar arasında giderek artan namazsızlık, örtüsüzlük, oruçsuzluk, zekatsızlık, hayasızlık, edebsizlik acilen dersler ve tedbirler alınması gerekli isyani bir musibettir!

Allahımızın, cenneti ayakları altına serdiği ana babalarımıza saygının azalması, yaşlılarımızın huzur evi numarasıyla adeta cezaevine kovulması, emanet olan evlatlarımıza ilgisizlik ve sahipsizlik, toplumda doğruluğun dürüstlüğün, sadakatin ve vefanın  azalması, kardeşler arası ticari ve miras kavgalarının artması kamu gibi kul haklarının ihlal edilmesi gibi manevi hastalıklar da insanlık için dersler ve tedbirler alınması gerekli ahlaki birer musibettir!

Çalanın, çırpanın, soyanın, vuranın yani zalimlerin korunduğu, soyulanın, dövülenin, vurulanın  yani mazlum ve mağdurların ağladığı mahkemelerin batının batıcı zulüm yasalarıyla karar vermesi insanlık için dersler ve tedbirler alınması gerekli hukuki bir musibettir!

İnsanları canlarından bezdiren mutfak yangılarının ana sebebi olan hayat pahalılığının ana mikropları israf, faiz gibi mikroplarda insanlık için dersler ve tedbirler alınması gerekli iktisadi birer musibettir!

Yaratıcımız ve Yaşatıcımız Allah’ımızın insanı yönetmek, mutluluğunu ve barışını sağlamak için gönderdiği İslam Nizamını devrimlerle yasaklamaya cüret eden devrimizin Mao-Lenin gibi zalim Firavun ve Nemrutları ile onların uydurduğu Kapitalizm, Sosyalizm, Komünizm, Laisizm ve Deizm gibi şeytani ideolojiler de insanlık için dersler ve tedbirler alınması gereken siyasi birer musibettir!

Ülkemizi bölüp parçalayıp işgal etmek için Siyonist ve emperyalist ülkeler adına kurulmuş sosyal, siyasal örgütlerin ve locaların artarak devam eden bölücü ve yıkıcı çalışmaları ve onların başındaki kuzu postuna bürünmüş nifak maskeli öncüleri ve liderleri de insanlık için dersler ve tedbirler alınması gerekli siyasi birer musibettir!

Yukarıda özetlediğimiz ve yazamadığımız tüm bela, musibet, felaket ve fitnelerden korunmanın ilacı sadece cenazelerde okuduğumuz “İnna Lillahi ve inna ileyhi raciun- Bizler zaten Allah’a aitiz ve sonunda hepimiz O’na döneceğiz” İlahi mesajını hayatın her alanında yaşamaktır. Her insanın hayatının  sonunda istese de istemese de mecburen döneceği yer Rabb’inin huzurudur! Aslolan bu yüze huzura ölümden sonra değil, ölmeden önce dönmektir! Yaşarken Allah’a dönmek ve O’nun rızasına uygun yaşamaktır. Yani Allah’ımızın ilkesi İslami ilkeleri nefsimizde neslimizde ve ülkemizde uygulamaktır! Ve uygulatmaktır! Sadece Allah’a kul olmak için şart olan İslami emirleri yaşamanın ve yasakları yasaklamanın önündeki tüm kanuni, siyasi ve iktisadi engelleri kaldırmaktır!

Allah (c.c), bizleri bu şer musibetlerden kurtaracak dersleri kavrayıp, maddi ve manevi tedbirleri almayı cümlemize lütfetsin. Ve hepimize bir nefes yakın olan ölüm gerçeğiyle yüzleşmeden hayattayken O’na ve ilkesi İslam’a dönmeyi ihsan buyursun!

Amiin…

Nefsimizde, Ailemizde ve Ülkemizde “İslam Sözleşmesi”nin uygulanması, Mescid-i Aksa’mızın özgürlüğü ve tatil olması dileğiyle.

Selâm, sevgi ve duayla...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Şevki YILMAZ Arşivi