Enes BAŞ

Enes BAŞ

Kendimizi sorgulama vakti gelmedi mi?

Kendimizi sorgulama vakti gelmedi mi?

“Kullarım, beni senden sorarlarsa, (bilsinler ki), gerçekten ben (onlara çok) yakınım. Bana dua edince, dua edenin duasına cevap veririm. O hâlde, doğru yolu bulmaları için benim davetime uysunlar, bana iman etsinler.”(Bakara 186) Siz böyle bir Allah’ı bırakıp da sahte ilahlardan mı yardım istiyorsunuz? Evet, öyle yapıyorsunuz. Durun siz! Biz bu ölülerden de yardım isteyebiliriz. Bize hiçbir fayda veya zarar veremeyecek yatır ve türbelerden de yardım isteyebiliriz. Biz liderlerimizden(!) de yardım isteyebilir hatta onlardan, senden daha fazla korkarız…

Dersiniz. Evet, siz Allah’a inanıyor ama güvenmiyorsunuz. Rızkı o verir ama hakkı söylersem işimden rızkımdan olurum dersiniz. “De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.”(Zümer-53) Siz günah işlediğinizde direk Allah’tan değil de kullarından, ölmüşlerden, kendisine bile faydası olmayandan! İstiyor sonra da Allah’ım sen dualarımızı kabul buyur diyorsunuz. Yahu sahi siz nasıl bir Allah’a inanıyorsunuz? Sizi tanımayan bir Allah mı hayal ediyorsunuz kafanızda? Sizin ihtiyaçlarınıza cevap vermeyecek kadar Allah’ı aciz mi görüyorsunuz? Hem Allah’tan hem kullardan aynı anda nasıl isteyebiliyorsunuz? Hani “Sadece sana ibadet eder ve sadece senden yardım dileriz” diye günde en az on yedi sefer söz veriyorsunuz? Bu yaptığınız yetmiyor da verdiğiniz sözü de tutmuyor yalancı duruma düşüyorsunuz. Tebrikler.. Hiçbir noksanlığı olmayanı, nasılda aciz bir varlığa tercih edebiliyorsunuz? Size bir Allah yetmiyor da, sahte ilahlarınız mı olsun istiyorsunuz? Siz isteyince Allah’a bir noksanlık atfedeceğinizi mi zannediyorsunuz? Allah (c.c) her noksanlıktan münezzehtir. Ve sen yine denendiğinde ve yine kalbin daraldığında ve yine bütün kapılar kapandığında ve yine ne yapmam gerektiğini bilmediğinde Uzun uzun düşün ve hatırla yaradan “ Allah kuluna kâfi değil mi? ” (Zümer 36) Sahi kâfi olduğuna yoksa inanıyor musunuz? Yani inanıyorsanız da sıkıştığınızda niye öncelikle Allah(c.c) geliyor aklınıza? Sahi musibetlerle kim sizi imtihan ediyor? Sahte ilahlarınız mı? Yüreğinizi bir sıkıntı bastığında ve kapılar kapandığında sahi hangi ilahınızı çağıracaksınız? Ne yapmanız gerektiğini bilmediğinizde hangi ilahın kapısını çalacaksınız? Sahi sizin ilahınız yiyip içiyor öyle mi? Uyuyor, unutuyor da mı? Kendisini bile koruyacak gücüde yok. Ölüyormuş da sizin ilahınız? Hele bir sorsanıza o ilahınıza ölüyü diriltebilir mi? Bir kuru daldan gül yeşertebilir mi? Sahi bir nokta sudan insan yaratabilir mi? Ya insanları bir araya toplama gücüne sahip mi? hayır elbette. Biz böyle ilah tanımıyor.. Biz böyle ilaha iman etmiyoruz.. Biz böyle ilahları tanıyanları, böyle ilahlara iman edenleri de tanımıyoruz. Yeri, göğü ve içindekileri bir oyun olsun diye yarattığını mı zannediyorsunuz? Ey Allah’tan hakkıyla haberdar olmayanlar.. Siz parayı ilah edindiniz.. Siz mallarınızı ilah edindiniz.. Siz zevklerinizi ilah edindiniz.. Siz liderlerinizi ilah edindiniz.. Liderlerinizi zikretmekten, Allah’ı (c.c), Muhammed (s.a.v)’i zikretmeyi unuttunuz.. Biz her şeye kadir olan Allah’a iman ettik.. Budur bizim sevdamız.. Selam ve Dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
3 Yorum
Enes BAŞ Arşivi