Abdurrahman DİLİPAK

Abdurrahman DİLİPAK

Kendinizle evlenmek ister misiniz!?

Kendinizle evlenmek ister misiniz!?

İronik aforizmalardan söz edeceğim bugün. Bugünkü bilim ve teknolojinin bize sunduğu şey tam da bu: Alaycı öz deyişler, biraz da halk deyimi ile “kafa yakan” hikayeler.

Yok artık öyle “ladies and gentlemen” ya da Türkçesiyle “baylar ve bayanlar” diye söze başlamak. Artık İstanbul Sözleşmesi ile koruma altına alınan “Toplumsal cinsiyet”, biyolojik cinsiyeti kaldırıyor ve yerine “Gender” yani yönelim, deneyim ve tercihlerinizle belirlediğiniz cinsel kimliğinizi ikame ediyor. Allah insanları bir erkek ve kadından yaratmadı! (Haşa) Onları insanlar, toplum kendi uydurdu!. Bill’in, Biden’ın adamları öyle diyor.

“Trans Humanizm” sonrası o eski “insan” da yok. Humanizmin de sonuna geldik yani. Maymuna insandan, insana maymundan parçalar aktarılabilecek, beyinleri makinayı da aralarına alarak Neuralink ile ortak bir networkta buluşturulabilecek ve canlıların genetik yapılarına, hücrelerine hormonlarına müdahale edilerek yeniden tanımlanabilecek.

Mesela, kendi etinizin tadına bakmak ister misiniz. Yok canım öyle etinizden parça koparacak değiller. Bir hücre alacaklar, sonra onu çoğaltıp, kendi etinizden kebab yapıp yiyebileceksiniz. “Temiz et”. Yine bana “hayal kuruyor” diyecekler. Okurlarsa görecekler. Arkadaşınızın etinin tadına da bakabilirsiniz.

Bu hoşunuza gitmedi sanırım. Kendinizle evlenmek ister misiniz. Cinsiyetiniz fark etmez, sizin için eş cinsiniz ya da karşı cinsinizden yeni bir BİREY klonlanabilir. Klonoid bir partner, artık eş yok. Bu yöntemle, annenizle, babanızla da partner olabilirsiniz. “Kendinden bir partner” “Ensest’den de öte bir sapıklık” diyebilirsiniz. Tabii bu tercih meselesi. DİN’den, AHLAK ve GELENEK’ten bağımsız BİREY’ler için sorun olmasa gerek. Kendinizden bir hücre alacağız, ondan sizi klonlayacağız. Ona dişilik yükleyeceğiz. Neden olmasın ki. Son derece bilimsel. Çağdaş. Modern. Yani bu işi LGBTQI ile de ifade etmek mümkün değil. Zaten zamane İLAH ve RAB’lik iddiasında bulunanlar bunu da düşünerek (+)’ı eklemişler. Bütün harfleri yazıp mesela R3diye farklı bir mutasyon serileri üretebilirler. Çünkü artık insanın mutasyonu ve varyantlarını konuşmaya başladık. Eğer şu “Kimera” yasal hale getirilebilirse, insan hayvanın, hayvan da insanın taşıyıcı annesi olabilir. Ya da bu görevi İnsan - Hayvan karması bir canlı üstlenebileceği gibi, bir Humonoidin yapay rahminde de hayvan ve insan cenini olgunlaştırılabilir. Yani anlayacağınız, insan yetiştirilen kuluçkalar dönemi başlıyor.

Ne güzel değil mi, istediğiniz kadar Picasso, istediğiniz kadar Pavarotti. Ya da ideolojik, politik liderleri de klonlamak mümkün bugün. Koyun Dolly gibi yani.

Daha da ilerisi, isteyen şeyhini, azizini, eğer ele geçirebilirlerse bir peygamberi klonlayabilir.

Amaaan ben neden söz ediyorum. İnsana gerek yok ki bu sistemde. İsterseniz 7.5 milyar insanı, hatta dedenizi, ninenizi Avatar olarak sanal alemde üretip, her akşam kendileri ile konuşabilirsiniz. O görüntü, o ses, o hatıralar.. Her şey aynı. Ölüm yok artık. Hatta güncel konuları da konuşabilirsiniz. Zaten yakında 3 boyutlu Hologramik görüntü de mümkün olacak. Şimdi de mümkün de yaygınlaşacak. Ama önce şu 7.5 milyar insanı çok büyük ölçüde bir şekilde azaltmak gerek. Onlara göre ideal nüfus 500 milyon. Geri kalanların beynini kopyala gitsin.

Bu danışmanlara da gerek yok, istersen klonla kanlı canlı Eflatun ya da Victor Hugo sizin Kültür Bakanınız olsun. Hz. Ömer’i Adalet Bakanı yap. Sağlık Bakanın İbni Sina olsun.. Ne güzel değil mi. Zaten okula gerek yok, mahkemeye gerek yok. Markete gerek yok. İşçiye gerek yok, memura gerek yok. Humanoidler yapacak bütün işleri. Eğer bu aileyi yok edebilirlerse, nüfus artışını kontrol eder, insanı kendileri ihtiyaca göre üretebilirlerse geri kalan nüfus için Şeytan’ın vaadini vaad ediyorlar: Yeryüzünde bir cennet! Biliyorum, bu anlattıklarım birileri için bilim kurgu ötesi bir fantezi!

Eskiden birileri (Nejla Çarpan) Mevlana’nın, Mustafa Kemal’in ruhunu çağırıyordu. Yeni Mesnevi, Yeni Nutuk filan yazıyordu. Bırakın şimdi onların ruhunu çağırmayı, kendisini yeniden imal edin, gelsinler ne soracaksanız sorun kendilerine. Aristo ile Mevlana’yı karşılıklı oturtun bugünün meselelerini tartışınlar. Elon Musk’ın, Chip taktırmaya hazırlanan sanatçı metresi öyle diyordu: “Tanrısal bir güce kavuşacağız”.. Bunun üstüne isterseniz bir de Yuhanna Vahyi’ni okuyun bu adamların gelecek tasavvurunu anlamak için. Müslümanlar da Kıyamet ve Fiten, yani kıyamet fitnesini anlatan kaynaklara baksınlar.

Hep birlikte düşünelim, “Tanrıyı kıyamete zorlama” iddiasındaki bu adamlara karşı ne yapacağız. Mehdi, Mesih, Yecüc-Mecüc, Dabbetül arz, Kıyamet savaşı burada nereye oturuyor. Ya da neyi bekliyorsunuz!? AK Parti’nin yöneticileri, bakanları, bürokratları bu gidişin karşısında ne yapıyorlar.

Gelecek Partisi’nin “Gelecek Tasavvuru” hangi ilim ve hikmet temelinde şekilleniyor. Deva Partisi bu dertlere deva olabilecek mi? Cumhuriyet Halk Partisi, Laiklik, 6 Ok Kemalizm ile açıklayabiliyor mu bu olanları ve olacak olanları. Halkın Demokrasi Partisi Kürtlere nasıl bir gelecek, nasıl Demokrasi vaa dediyor, Milliyetçi Hareket Partisi hangi Milliyetçilikten söz ediyor. İnsan yok ki. Biz böyle giderse “Ademoğullarının son biyolojik nesli” olacağız. Allah bu planı yapanların, onlara destek olanların belasını versin. Veriyor da zaten. 

Melek maskeli Şeytanın işbirlikçisi birileri hâlâ ortalıkta “ıslah edicileriz” diye dolaşıyorlar. İyi bilin ki, onlar, bozguncuların ta kendileridir. İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden bütün insanlık bir helaka doğru göz göre göre sürükleniyor. Birilerinin korku ve ihtirasları gözlerini kör, kulaklarını sağır etmiş sanki! Gözleri var görmüyorlar, kulakları var duymuyorlar, kalpleri var hissetmiyorlar.

Tarih: 04.05.2013. NTV’de yayınlanmış şu haber. Videosu da var: Çin’den korkutan deney Çinli bilim adamları(!) ölümcül grip virüsü geliştirdi. Çin’in geliştirdiği “ölümcül virüs”ün yayılmasından korkuluyor. Korona nereden çıktı? Nerede korona yok? Kim korona aşısı satıyor? Çin! Peki biz kimlerle işbirliği yapıyoruz. Aslında tezgâh SARS-MERS, Kuş ve Domuz gribi öncesi İngiltere’de başlamış, ardından Amerikalılar korona grubu virüs üzerinde çalışıyorlar. Hepsi aynı planın parçası aslında. CoVID’i ABD Çin’de patlatıyor. Hastalığı üretenlerden biz bugün akıl, ilaç ve aşı alıyoruz!

Daha söyleyecek çok söz var ama, bugünlük de bu kadar. Başınızı ağrıttığım için özür dilerim. Sussam bir türlü, söylemesem bir türlü. İçime dert oldu ve yazdım. Şahid ol ya Rab! Susmadım. 

Selâm ve dua ile. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Abdurrahman DİLİPAK Arşivi