Koza – İpek Holding’e ait 22 şirket Ankara’daki bir mahkemenin verdiği kararla ‘kayyuma’ devredildi. Benim açımdan bu mahkeme kararının hiçbir anlam ve değeri yok. Neden mi? Seçimlere 5 gün kala Türkiye’nin üçüncü büyük medya grubuna el koyan mahkemenin gönderdiği yöneticilerin tamamı iktidar partisinin üyesi veya gönüldaşı. Tescilli yandaşları ‘yönetici’ olarak atayan mahkemenin hedefi de çok açık; Türkiye’nin en özgür platformu olan İpek Medya Grubu’nu susturmak…

Kararın ardından gazeteye gittim. Millet oradaydı, “Millet” susmasın diye İstanbul’un dört bir tarafından desteğe gelmişlerdi. Gençler, yaşlılar, emekliler, engelliler, sosyalistler, dindarlar toplumun her kesiminden insan Mecidiyeköy’de buluşmuştu. Binanın etrafını saran sevgi seli içeride çalışan gazetecileri de heyecanlandırmıştı. Herkes aşkla şevkle işine sarılmış ve sayfaları yetiştirmeye çalışıyordu.

AKIL TUTULMASI OLMALI…
Gazeteci arkadaşlarımın büyük bir bölümü uykusuzdu. Zira bir gece önce olası bir baskına karşı gazete ve tv binasında sabahlamışlardı. Ancak hiçbiri bunu umursamıyordu. Biliyorlardı ki, okundukları ve izlendikleri için başlarına bunlar gelmişti. Bu yüzden daha da çok işlerine sarılmışlardı.

Seçime 5 gün kala sayıları zaten çok az olan özgür basın kuruluşlarına el koyma, kayyum atama işlemi hem Anayasa’ya, hem de yasalara aykırı…

Bunu yapanların ciddi bir akıl tutulması yaşadıkları aşikar…  Bu kadar az süre kala her görüşe açık bir basın kurumuna müdahale herkeste mağduriyet yaşadılar hissi uyandırır. Seçimde de oylarını buna uygun kullanırlar.

Yani bu yaptıkları ters teper ve istedikleri oy artışına değil oy kaybına sebep olur.

AMA BEBEK HARİKA…
Doğum sancılı bir olaydır ama bebek çok tatlıdır. İşte bu da aynı doğum gibi zamanında yüce önder Atatürk tarafından bu millete sağlanan haklar ve özgürlükler tek tek elden giderken onları yeniden ele alabilmek için sancılı bir süreçten geçiyoruz. 2 Kasım sabahı da çok güzel bebeğimiz olacak.