Her maçın bir hikayesi vardır.

Her hikayenin de kahramanları vardır.

Bu maçın kahramanı ve başrol oyuncusu Bülent Uygun'dur.

Maç sonunda Bülent Uygun hoca, yapamadıkları geçişleri, sakat ve cezalı oyuncuları ,Covit hastalığı dolayısıyla oynamayanları ve benzer gerekçeleri söyledi.

Sonunda da 'sorumluluğu üzerime alıyorum' dedi.

Bakıyorum, bir önceki maçta defans bloğunda oynayan 3 oyuncu yanında yedek kulübesinde. Sezonun başından beri kalesinde en çok pozisyon veren, duran toplardan en çok gol yiyen takımdık.

Ta ki nereye kadar. Bülent Uygun gelene kadar.

Bülent hoca geldikten sonra takım savunmasının yerleşmesi yanında, defansta Selim Ay ve İsmail Köybaşı'yı savunmaya yerleştirdi. En çok pozisyon veren ve gol yiyen bir takımdan az gol yiyen ve bir önceki maçta 40 dakika eksik olmasına rağmen gol yemeyen bir takım oluştu.

Neden bu değişiklikler?

Maç kadrolarını görünce maçları kaçırmayan çok sevgili bir arkadaşım mesaj attı.

Kızgınlığını belirterek maçı seyretmeyeceğini söyledi. Bende sahada olan futbolcuların bu takım oyuncusu olduğunu ve kızmaması gerektiğini söyledim. Ama soru işaretleri aklımda kaldı.

Hayırlısıyla maç başladı.

Rakip Göztepe`de kadroda değişiklikler yapmış. Milli takıma seçilen Alpaslan`ı bile yedek kulübesinde oturtmuş.

Maç rahat, baskı yok, al gülüm ver gülüm oynanıyor. Top genelde Çaykur Rizespor'da. Geriden çıkarken en basit topları bile rakiplere atıyoruz. Adamların geleceği yoksa bile sanki tahrik ediyoruz.

Ayağımızdaki topları olumlu kullanabilirsek ataklar olgunlaşır ve gol atabiliriz.

Pas alışverişleri ve yardımlaşma inanılmaz derecede kötü. İlk yarı golsüz sona eriyor.

İkinci yarı Doğan Erdoğan'ın yerine Boldrin hamlesiyle başlıyoruz. Bir önceki maçın etkisiz adamını dinlendirmiş anlaşılan. İlk yarı yapılamayan geçişleri yapabilecek ve sorumluluk alabilecek adamdır Boldrin. Ancak sorumluluk almak demek her şeyi kendi başına yapmak demek değil ki.

Takımı oynatacaksın, pozisyon hazırlayacaksın yardım edeceksin.

Beklenti bu yönde ama görüntü ve icraat aynı yönde değil.

Son haftalarda takım savunmasında Selim Ay ve Talbi'de yakalanan istikrara rağmen hoca bugün Meriah'ı tercih etti. Açıkca anlam veremedim. Hocanın mutlaka var bir bildiği düşündüm.

İkisi de aynı ülke milli takımında oynuyorlar, aynı dili konuşuyorlar.

Ancak, idmanlarda bile yapılmayacak bir hatayı Meriah becerdi. Ortada pozisyon yokken, kaleye uzak yerden topu kaleye doğru vurarak uzaklaştırmaya çalıştı. Bir anda kalemizde tehlike oluştu. Karambol sonrası Baiano'nun bacakları arasından geçen top Halil Akpunar'ın önüne düştü ve gol dakika 56

Yenilen gol sonrası tam bir panik havası yaşandı.77.dakikada kornerden gelen topu Meriah ve Meljnak birlikte pay edemedi. Aradan Göztepeli futbolcu topu kaleye gönderdi.2-0

Bundan sonraki dakikalarda şuursuz ve gergin bir ortam oluştu.

Anlaşılan sahadaki ve kulübedeki Çaykur Rizesporlu futbolcuların aklı milli arada, aileleriyle beraber Antalya'daki kampta kaldı. Çünkü sahadakilerin kendileri burada ama akılları sahada değil.

En acısı ise yıllardır Rizespor'un kalesini koruyan ve milli takıma seçilen centilmenliği ve efendiliğiyle tanıdığımız ve sevdiğimiz Gökhan Akkan'ın gördüğü kırmızı kart.

Ben Gökhan'ı haksız bulmuyorum. Dayanamadı.

Kendi ülke milli takımlarında oynayan ve milyon Euro`lar alan futbolcuların bu kadar sorumsuz, lakayt ve şuursuz olmasına dayanamamıştır. Ben bile dayanamadım. 2.gol sonrası izlemeyi bıraktım.

Maç sonu, maçın kahramanlarından Meljnak'a sorulan soru sonrası, (Baskı hissediyor musunuz?)

Ben baskıyı olumlu yönde kullanıyorum demiş. (Bugün hangi olumlu katkısı oldu, ben mi kaçırdım?)

Maşallah bunlar baskı derken gazete baskısı mı anlamış, anlamıyorum.?

Bülent hoca, takımda yakalanan istikrarı devam ettirmeliydi. Defans kurgusunu, zorunluluk olmaması durumunda bozmamalıydı.

Birkaç kelimede sahadaki hakem yönetimi ve MHK'ye

Maçın 25.dakikasında Çaykur Rizespor kendi ceza alanı ile orta alan arasından kazanılan ofsayt atışını kullanacak. Meriah elindeki topu önüne doğru yuvarladı ve vurmaya çalışırken, hakem Mustafa Öğretmenoğlu, düdüğü öttürerek koşturdu ve Meriah'ın yanına geldi.Topu 1 metre geriye aldı.

Bu ne şimdi? Komik ve düşündürücü.

İşimiz zorlaştı. Önümüzde Trabzonspor maçı var. Bu işin şakası yok.