Türk mutfağında köfte denilince akan sular durur. Çünkü 300’e yakın farklı tarifi bulunan bu lezzeti herkes sever. Ben de Türkiye’nin en iyi köftesini yapan kişiyi aramak için yola çıktım. Yoksa o siz misiniz?

Tekirdağ, İzmir, Tire, Kayseri, Manisa gibi hemen her şehrin ismiyle anılan yine kendine özel baharatlarıyla bütünleşen köfteleri vardır. Ayrıca sulusu, kurusu, çorbası, içlisi, cızbızı, kızartması, terbiyelisi derken yüzlerce çeşidini de listeye ekleyebiliriz. Üstelik bizler sadece eti değil kabağı, balığı, mercimeği, pırasayı da köfte haline getirip afiyetle yeriz.

Sokak, satır ya da ev köftesi fark etmez. Gerçi etse de çok problem olmaz! İkramı afiyetle mideye indirir, “Ben aslında maydanozsuz severim” deyip ertesi gün tercihimiz olanı koşa koşa bulup yine yeriz. Ben de köfte konusunda uzman olduğumu iddia edebilirim. Nereye gitsem mutlaka köftesini tadarım, sonra püf noktasının peşinde koşar, bulur, evimde deneyerek aynısı yaparım.

İran’da ‘küfe’ denilen baharatsız, satırla inceltilmiş etten yapılan sini köfteler aslında bizim köftemizin hem isim babası hem de çıkış noktası diyebiliriz. Yani küfe olmuş köfte... İçine bir de baharatlar eklenmiş durmuş. Son durum 300 yakın köfte çeşidimizin var. Haliyle bu durumda artık “Köfte” denilince akla ilk Türk mutfağını geliyor.

“En iyisi benimkisi. En lezzetli köfteyi ben yaparım” dediğinizi duyar gibiyim... Aslında iyisi kavramı göreceli. Kimi kuzu eti yemez, kimi sığır. Kimi kimyonu sever, kimi sarımsağı. Kimi maydanozlu yemez, kimi de peynir ekler. Yani köfte harcı itercih edilen tüm malzemeyi kavrar, yoğurur ve sofranızda en sevdiğiniz köfte haline sokar. Yine de çok iddialıysanız, “En güzeli benim köftem” diyorsanız o zaman [email protected] adresine veya facebook sayfama lütfen tariflerinizi yollayın... Söz, deneyeceğim ve köşemde yayınlayacağım.

Bu arada küçük bir hatırlatma daha... Facebook sayfamda her hafta yiyecek içecekle ilgili farklı anketler hazırlıyorum. Katılmak isterseniz beklerim.