Aslan: Çaykur, Kota ve Kontenjanı Bir An Önce Kaldırmalı
DİSK/Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Seyit Aslan, Çaykur'un yaş çay üreticisini canından bezdiren ve üreticiyi bir kez daha özel sektöre mahküm eden kota ve kontenjan uygulamalarını kaldırarak üreticiyi özel sektörün elinden kurtarması gerektiğini kaydederek, "Üreticilerinin kendi emeğinin karşılığı olan ürününü, Çaykur’a satmasının
önündeki bütün engeller ortadan kaldırılmalıdır. Kota ve kontenjan tümden kaldırılarak, daha planlı bir uygulamayla tüm üreticilerin ürünleri zamanında alınmalıdır." dedi.
Yaklaşık bir buçuk milyon insanın gelir kaynağı, Karadeniz bölgesinin tek
geçim aracı olan Çay kampanyası 3 Mayıs’ta açıldı hatırlatmasında bulunan Aslan, "Kampanyanın açılması 1 Haftayı geçmesine rağmen Çay alım fiyatı açıklanmadı. Özel sektör de bu durumdan yararlanarak çayı düşük fiyatla satın alıyor. Ödemeleri de uzun vadeye yayarak üreticileri mağdur ediyor. Çaykur Genel Müdürlüğü çayın fiyatının geç belirleyerek, çayın düşük fiyatla alınmasına aracılık ediyor.
Belirlenecek Çay taban fiyatı düşük olduğunda, özel sektör iki kere kazanıyor. Hem düşük fiyattan, hem ürünlerin bedelini geç ödeyerek, bir taşla iki kuş vuruyor. Uzun vadeli ödemelerde de üreticinin parası, pul
oluyor. Bu nedenle ödemelerde yasal faiz uygulanarak Çay bedeli ödenmelidir. Açıklanan Çay taban fiyatı altında özel sektörün Çay alımı
yasaklanmalıdır. Çay hasadı başlamadan bir ay önce Çaykur, taban fiyatını belirlemelidir. Çay taban fiyatı belirlenirken gübre, işçilik vb. giderler dikkate alınarak, çay üreticilerinin insani ihtiyaçları göz önünde tutulup
üreticiler ile birlikte belirlenmelidir." diye konuştu.
Açıklanmayan Çay fiyatı ile Çayda kota uygulamasının üreticiyi tam
bir açmaza soktuğunu kaydeden Aslan,. dönüm başı verilen kota zaten çok az iken randevu
uygulaması ile çay üreticilerinin belinin iyice büküldüğünü ifade ederek, "Uygulanan kota
nedeniyle, üreticilerin ürününün en fazla yüzde 55’lik bölümünü ÇAYKUR alabiliyor. Yaşanan olumsuzluklar üzerine, birde randevulu sistem
eklenmesi, randevusuna gelemeyen üreticinin Çayı alınmış gibi kotadan düşürülmesi bardağı taşıran son damla olmuştur. Çaykur, Genel Müdürlüğü yaşanan tepkiler üzerine şimdilik randevusuna ürün getirmeyen üreticinin
ürününü kotadan düşürülmeyeceğini ilan etmiş olması, sorunun çözüldüğü anlamına gelmiyor. Randevu uygulaması, çay üreticilerimizi özel sektöre mahkûm etmektedir. Daha fazla kar için ellerini ovuşturarak bekleyen özel
fabrika patronları çayı en ucuza kapatmayı planlamaktadır." dedi.
Çaykur Genel Müdürünün uygulamalarının üreticiyi de işçiyi de bıktıracak ve Çaykur özelleşse de kurtulsak dedirtecek hale getirdiğini savunan Aslan, "Üreticiyi de işçiyi de bıktırarak bari özelleşsin dedirtmek üzere Çaykur’un özelleştirilmesini de amaçlayan bu politikalar son bulmalıdır. Çay
üreticilerinin kendi emeğinin karşılığı olan ürününü, Çaykur’a satmasının
önündeki bütün engeller ortadan kaldırılmalıdır. Kota ve kontenjan tümden kaldırılarak, daha planlı bir uygulamayla tüm üreticilerin ürünleri zamanında alınmalıdır." ifadesinde bulunarak sözlerini şöyle tamamladı: Kurulan Çay borsası tam bir piyasa aracına dönüşmüştür. Oluşturulan Çay
borasının üreticilere hiçbir yararı ve katkısı yoktur. Bütünüyle Çay tüccarlarının korumaya dönük oluşturulmuş bir yapı olarak görev yapmaktadır. Yönetimi kimdir, nasıl oluşmuştur, belli değildir.
Üreticilerin içinde yer almadığı bir yapının, zaten üreticiyi koruması, ürün fiyatlarının dengede tutması mümkün değildir. Bu nedenle Çay borasının
üreticilere bir katkısı olmadığı gibi, üreticiler üzerinde Çay tüccarlarının politikalarının etkili kılmak için çalışmaktadır. Çay üreticisinin sorunları bir an önce çözülmeli ve tüm mağduriyetler giderilmelidir. Başta kota ve kontenjan kaldırılmalı. Çay fiyatı tüm
üreticilerin kendi üye oldukları kuruluşlar üzerinden toplantılar yapılarak birlikte belirlenmeli. Belirlenen Çay fiyatı altında alımlar yasaklanmalı. Çaykur üreticilerin elindeki tüm çayı alma güvencesi ve garantisi vermelidir.
