Bursa, Suç Duyurusunda Bulunup Dava Açacak

BURSA’DAN SUÇ DUYURUSU VE TAZMİNAT DAVASI

Araştırmacı-Yazar ve Siyasetçi Ramazan Bursa tarafından geçtiğimiz günlerde kaleme alınan ve sitemizde de yayımlanan “Menemen tertibi ve Şeyh Esad Erbili Hazretleri” başlıklı köşe yazısı ile ilgili, Türkiye Gençlik Birliği (TGB) Rize Şubesi, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Rize Şubesi ve Eğitim-İş Sendikası Rize Şubesi tarafından yayımlanan sert açıklamalarla ilgili Bursa, dava açacağını söyledi.

TGB, Eğitim-İş ve ADD tarafından yapılan açıklamaları fevkalede yanlış bulduğunu söyleyen Ramazan Bursa, “Hiç kimse benim gibi düşünmek ve söylediklerimi kabul etmek zorunda değil. Yazıklarımıza tepki amaçlı açıklamaların yapılmasında elbette hiçbir mahsur yoktur. Ancak hakaret ve küfür, ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilemez” dedi.

“KENDİ PROGRAMLARINA VERİLMİŞ BİR CEVAP OLARAK ALGILADILAR”

Kubilay’ın anılmasına karşı olan birisi olmadığını söyleyen Bursa, “Karşı olduğum Kubilay’ı anma adına yapılan programlarda dine ve dindarlara yapılan hakaretvari yaklaşımlardır. Kaldı ki Rize’deki bu kurumların düzenlemiş oldukları Kubilay’ı anma konferansından haberdar olmadığım gibi, programlarına da katılmadım. Ayrıca programları ve içeriği medyaya da yansımadı. Dolayısıyla bu kurumların yapmış oldukları konferanstan sonra benim yazımın yayınlanmasını, kendi programlarına verilmiş bir cevap olarak algılamış olduklarını düşünüyorum. Böyle bir algı var ise, bu yanlış bir algıdır. Yazdığım yazı Rize’de gerçekleştirilen Kubilay Konferansı ile alakalı olmayıp, 1930 yılından sonra Kubilay’ı anma adına yapılan programları eleştirel mahiyettedir” dedi.

“KÜFÜR VE HAKARET, ELEŞTİRİ YAPMA ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRİLEMEZ”

TGB, Eğitim İş ve ADD tarafından yayımlanan basın metinlerinin incelediğinde şahsına karşı ağır hakaret ve küfürler içerdiğinin görüldüğünü ifade eden Bursa, “En ağır küfür ve hakaret ifadeleri genç bir kardeşimiz olan TGB Rize Şube Başkanı adına yayımlanan metinde yer almaktadır. Küfür ve hakareti kınama ve eleştiri yapma çerçevesinde değerlendirmek mümkün değildir. Bu genç kardeşimizi tanıyan biriyim. Bu metnin kendisi tarafından hazırlanmış olduğuna inanmak istemiyorum. Türkiye Ziraatçılar Derneği’nin Genel Kurulunda yine bu kardeşimiz kürsüye çıkartılmış, eleştiri sınırlarını aşan bir konuşma yapmıştır. Açıkçası bu genç kardeşimiz adına da üzülüyorum. Bu camianın önde gelen insanları olmasına rağmen bu genç kardeşimizin üzerinden hareket edilmesini de açıkçası çok doğru bulmuyorum” dedi.

“SUÇ DUYURUSUNDA BULUNARAK DAVA AÇACAĞIM”

“Atatürk’ün yolundan gidiyoruz, o yolun takipçileriyiz” diyen kişilerin elfaz-ı küfür mahiyetinde olan ifadeler sarf etmelerinin kendilerine yakışmadığını söyleyen Bursa, “Mustafa Kemal Atatürk’ün yolu küfür ve hakaret yolu olamaz. Biz, bizi eleştiren metinlerin yayınlanmasından, haberlerin yapılmasından asla rahatsız olmayız. Fakat kimsenin bize hakaret ve küfür etme, ve hiç kimsenin bu küfür ve hakaretlerle dolu metinleri yayınlama hakkı yoktur. Dolayısıyla hem kişisel hukukumuzu korumak, hem örnek olması açısından bu basın açıklamalarını yapanlar hakkında, hem de bu açıklamaları sansürsüz bir şekilde yayınlayanlar hakkında, suç duyurusunda bulunarak tazminat davası açacağım” dedi.

“BASININ PRENSİPLERİ VE ETİK KURLLARI VARDIR”

Yapılan basın açıklamalarının ilk olarak Rize Zümrüt Gazetesi’nde yayımlandığını ve hakaret ve küfür dolu bu açıklamaların sayfalarında yer almasına şaşırdığını dile getiren Bursa, “Gazetenin sahibi Sayın Faik Bakoğlu, sevdiğim ve saygı duyduğum bir kişidir. Ayrıca Rize’nin en eski gazetesinin sahibi ve en eski gazetecisidir. Gazetecilik mesleğinde bir çok tecrübesi olan, Rize’de duayen gazetecilerimizdendir. Bu küfür ve hakaret dolu metinlerin, Sayın Faik Bey’in gazetesinde yayımlanmış olmasının şaşkınlığını yaşamaktayım. Bu kadar tecrübeli bir gazeteci büyüğümüzün bu metinleri nasıl yayınladığının hem teaccübünü, hem de üzüntüsünü yaşıyorum. Bu metinler basına servis edildikten sonra 10 güne yakın bir süre yayınlanmamıştır. Bunun yayınlanmamasının bizim müdahalemizle uzaktan yakından ilgisi olmayıp tamamen açıklamaların içeriğiyle ilgilidir. Çünkü basın müessesesinin de bir prensipleri ve etik kuralları vardır. Kanaatimce bu açıklamalar etik kurallarının dışında görüldüğü için yayınlanmamıştır. Daha sonraki vakitte birçok yayın organı tarafından metinler habere çevrilmiş, bu hakaret ve küfür kelimeleri haberde yer almamıştır. Doğru olan ve olması gereken ise budur” dedi.

TGB, EĞİTİM-İŞ VE ADD RİZE ŞUBESİ NE DEMİŞTİ…

Araştırmacı-Yazar ve Siyasetçi Ramazan Bursa’nın kaleme aldığı ve Menemen Olayı ile dönemin CHP iktidarı tarafından Müslümanların ortadan kaldırılmak istenmesini anlattığı yazısıyla ilgili, TGB Rize Şube Başkanı Kemal Özgür Kahraman, “Beyni yıkanmış, düşüncesiz ve içi boş kafatasçı m…, Menemen olayını sözde Cumhuriyet’in tertibi ile yapıldığını iddia ederken ataları gibi esrar veya herhangi bir uyuşturucu kullanmış olabileceğini düşünüyorum.” şeklinde Bursa’ya cevap verirken, ADD Rize Şube Başkanı Ömer Toprak, “Menemen Olayı ve KUBİLAY adlı konferansımızla harekete geçen derviş Mehmet’in uzantısı bir zavallının esef verici yazısını yerel bir gazete de okuduk. Maalesef bu gazetede cevap hakkı yok sayılarak bu tür insanlar sahiplenme konusunda özel bir gayret gösterilmektedir” ifadelerini kullanırken, Eğitim-İş Sendikası Rize Şubesi tarafından ise “Tarihçi-araştırmacı yazar kisvesine bürünüp söylentilerden esinlenip masa başında senaryo üreten kendini bilmez bu tipler tarihi gerçekleri değiştirip halkımızı bu kadar kolaylıkla aldatabileceğini zannederler. “ ifadeleri kullanılarak sert şekilde cevap vermişti.