Çay Geçim Kaynağı Olmuyor

Çay Geçim Kaynağı Olmuyor
Günümüzde ailelerin sahip olduğu çaylık arazilerin yüzde 80'inin 1-5 dönüm arasında olduğunu, ancak bu araziden elde edilen gelirin aileyi geçindirmeye yetmiyor

Türkiye Mimarlar ve Mühendisler Odaları Birliği Ziraat Mühendisleri Odası Rize Şube Başkanı Muhammet Pertek, yaptığı açıklamada, Doğu Karadeniz'de çay tarımının 1960'lı yıllardan sonra yaygınlaştığını, ilk yıllarda çay tarımı yapan kişilerin geniş çaylık arazilere sahip olduklarını, dolayısıyla iyi gelir elde ettiklerini belirterek, ''Ancak günümüze kadar geçen süreçte çaylık alanlar birkaç çocuk arasında pay edildi. Bunun sonucunda da her aileye küçük çaylık araziler düştü'' dedi.

Günümüzde ailelerin sahip olduğu çaylık arazilerin yüzde 80'inin 1-5 dönüm arasında olduğunu, ancak bu araziden elde edilen gelirin aileyi geçindirmeye yetmeyeceğini vurgulayan Pertek, ''Bir dönüm araziden ortalama 1,5 ton civarında yaş çay alınır. 5 dönüm arazisi olan bundan 5-6 bin lira gelir elde eder. Ancak giderler düşüldüğünde aileye en fazla 3-4 bin lira kalır. Bu da aileyi bir yıl geçindirmeye yetmez. Çaylık alanların yüzde 80'i 1-5 dönüm olunca gerisinin ne kadar büyük olduğunun da önemi kalmıyor. Geri kalan yüzde 20 arazi, 20 dönüm olsa bile bir şey ifade etmez'' diye konuştu. 
    
ÇAYLIK ARAZİLERİN YAPISI BÖLGEDEN GÖÇÜ ARTIRIYOR
     
Pertek, olması gerekenin 15 dönümün üzerindeki arazilerin en büyük payı oluşturması olduğunu kaydederek, ''Eğer 1-5 dönüm arasındaki araziler yüzde 10, 5-10 dönüm arasındaki araziler yüzde 30, 15 dönümün üzerindeki araziler de yüzde 40 olsaydı insanlar tarıma yatırım yapardı. Çünkü çay, çoğu ailenin geçimine yeterdi. Bunun sonucunda da ailesini burada tutardı. Ama bugünkü yapının bir sonucu olarak bölgede artık sadece çiftçilikle uğraşan çiftçi aileler kalmadı. Geçinmek için çayın yanında başka işler de yapmaları gerekiyor'' dedi. 

Muhammet Pertek, ailelerin çaydan geçimini sağlayamaması nedeniyle son yıllarda bölgenin sürekli göç verdiğini, buna bir düzenleme getirilmesi gerektiğini ifade ederek, verimlilik açısından olması gerekenin bir ailenin 20 dönüm civarında çaylık arazisinin bulunması olduğunu, 5 dönüm arazinin geliriyle ailelerin geçimini sağlamasının mümkün olmadığını kaydetti. 
    
ARAZİLERDE TOPLULAŞTIRMA YAPILMASI GEREKİYOR
     
Arazilerde toplulaştırma yapılması gerektiğini, aksi halde bölgeden göçü engellemenin mümkün olamayacağını dile getiren Pertek, şunları söyledi:

''Bir ailede 3 çocuk varsa çaylık arazileri verimlilik için bir çocuğa vermek lazım. Eğer bir aile geçimini arazisinden sağlayamıyorsa arazisine bakmaz. Son yıllarda gelişen 'yarıcılık' sisteminin de sektöre hiçbir faydası yok. İnsanlar büyük şehirlere göçünce, geride kalan baba yadigarı arazilerin ortada kalmaması için birine emanet ediyor. Ama yarıcı, araziye yatırım yapma mantığıyla çalışmaz. Gelecek yıl kalıp kalmayacağı da belli değil. Bu nedenle bu sistemin sektöre bir faydası yok.''

Pertek, yarıcılık sisteminde önceki yıllarda araziden elde edilen gelirin yarı yarıya paylaşıldığını, ismin de buradan geldiğini anlatarak, şunları söyledi:

''Ancak son yıllarda yaş çaydan elde edilen gelirin düşmesi nedeniyle artık yarıcı, elde edilen gelirin üçte ikisini alıyor, arazi sahibi ise sadece üçte birini. Hatta hiç pay almayan arazi sahibi de var. Bu da yaş çaydan elde edilen gelirin ne kadar düştüğünü net bir şekilde ortaya koyuyor. Bu durum tarımın bölgeden tamamen kalkmasına neden olabilir. Yıllar önce bölgede bolca üretilen meyve ve sebze çeşitleri artık üretilmiyor. Sadece bir miktar çaya yatırım yapılıyor. Ancak bu gidişle o da bitmek üzere. Tarımla uğraşmayı bıraktıktan sonra insanları tekrar tarıma döndürmek çok zordur. Bu nedenle arazisinden çıkan aile, bir daha kolay kolay geri gelmez. Çay tarımının çökmesiyle bölgeden göç artar, bölge boşalmaya başlar. Bu nedenle küçük arazilerin birleştirilmesine yönelik çalışma önem taşımaktadır.''