Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Rize İl Kongresi’nde Konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Rize İl Kongresi’nde Konuştu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, genel başkanı olduğu AK Parti’nin Rize İl Kongresi’ne katıldı. Mevcut İl Başkanı Muhammed Avcı başkanlığında tek liste ile gidilen kongre sonunda Avcı, yeniden başkanlığa seçildi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile birlikte partisinin Yeni Şehir Spor Salonunda düzenlenen Rize İl Teşkilatı 6. Olağan Kongresine katıldı. Erdoğan, kongrenin düzenlendiği salona gelişinde eşi Emine Erdoğan ile tüm salonu dolaşarak partilileri selamladı. 

Salonda, "Yeni Türkiye'nin mimarı", "Rize'nin has evladı", "Emrindeyiz başkomutanım", "Sar belune belune yeşil mavi kuşaği, seni bir başka sevdi İyidere uşaği" yazılı pankartlar dikkati çekti. Tribünlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dev posteri ile yeşil ve mavi renklerin bulunduğu koreografi gerçekleştirildi. 

Kongreye Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları, milletvekilleri ve MHP İl Başkanı Serkan Birben de katıldı.

Erdoğan, Yenişehir Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Rize 6. Olağan İl Kongresi'ne katılarak partililere hitap etti.  Yaklaşık 3 aylık aranın ardından il kongresi vesilesi nedeniyle tekrar hemşehrileri ile bir araya gelmenin, hasret gidermenin, kucaklaşmanın memnuniyetini yaşadığını belirten Erdoğan’a hemşehrileri Erdoğan’ın resminin bulunduğu 3 boyutlu bir kareografi gösterisi ile cevap verdi. Ak Parti Rize İl Başkanı Muhammed Avcı, tek liste ile gidilen kongrede yeniden başkanlığa seçildi. Erdoğan, kongrede bir konuşma yaparken, salon dışındaki partililer de konuşmayı dev ekrandan izleme imkanı buldu. 

erdogan-ve-muhammed-avci.jpg

Kongreye katılımı öncesinde Rize ve Artvin’de inşası devam eden yatırımları helikopterle havadan inceleyen ve yetkililerden bilgi alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, il kongresinin gerçekleştiği Rize Kapalı Spor Salonu önünde kendisine sevgi gösterisinde bulunan vatandaşlara kısa bir selamlama konuşması yaptı. Daha sonra kongre salonuna geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, partililere hitap etti.

“81 VİLAYETİN TAMAMINA HİZMET GÖTÜRMEK İÇİN GAYRET GÖSTERİYORUZ”

15 yıldır başbakan ve cumhurbaşkanı olarak Türkiye’nin 81 vilayetinin tamamına hizmet götürmek ve yatırım kazandırmak için gayret gösterdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ata topraklarımız Rize’den başlayarak, dalga dalga tüm bölgeleriyle, tüm vilayetleriyle Türkiye’nin tamamını yüreğimize ve zihnimize nakşettik” diye konuştu.

Partili gençlerin ‘Bu gençlik seni başkan yapacak’ tezahüratlarına cevaben “Allah’ın izniyle bizler de sizleri dünyanın ilk 10 sırasına sokacağız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, iktidara geldiklerinde Türk ekonomisinin büyüklük bakımından dünyada 26’ncı sırada olduğunu bugün ise dünyada 17’nci sıraya, Avrupa’da 16’ncı sıraya yükseldiğini G-20’ye girdiğini hatırlattı. Bunun; azmin, gayretin, koşturmanın ve inanmışlığın neticesi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunu birlikte yaptık, milletçe yaptık. Siz bize inandınız, biz bize inandık ve buralara geldik. Şimdi hedef bir başka, şimdi hedef Allah’ın izniyle dünyada ilk 10’un içerisine girmek” şeklinde konuştu.

“YATIRIMLARIMIZ KESİNTİSİZ SÜRECEK Kİ ÖNÜMÜZÜ GÖREBİLELİM”

Milletin birlik ve beraberliğinin, ülkenin bütünlüğünün ve devletin varlığının ortadan kalktığı hiçbir yerde huzur ve güvenin olamayacağını, gelecek umudunun bulunamayacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında şunları ekledi: “Bu ülkeyi bizim yapan değerlerimize, ezanımıza, bayrağımıza, tarihimize, kültürümüze, sıkı sıkıya sahip çıkağız ki ayakta kalabilelim. Ordumuzu en güçlü ordu, polisimizi en güçlü polis, istihbaratımızı en güçlü istihbarat hâline getireceğiz ki, maruz kaldığımız saldırıları rahatça bertaraf edebilelim. Ekonomimiz güçlü olacak, üretimimiz, ihracatımız, istihdamımız, yatırımlarımız kesintisiz sürecek ki önümüzü görebilelim.”

Bugün geriye doğru dönüp bakıldığında Türkiye’yi nereden nereye getirdiklerinin görülebileceğini; ancak bu muhasebenin kendilerine eksiklikleri, aksaklıkları ve zaafları da gösterdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin, doğru zamanlarda ve zeminlerde olmak kaydıyla, hiçbir zaman kendini sorgulamaktan çekinmeyen, özeleştiriyi ihmal etmeyen bir parti olduğunu söyledi.

“İÇERİDEN VE DIŞARIDAN SALDIRILARA MARUZ KALIYORUZ”

Ana muhalefet partisinin hiçbir zaman gerçek bir iktidar partisi eleştirisi yapamadığını; sadece yalanla, iftirayla, ülkenin ve milletin gerçekleriyle ilgisi olmayan tali işlerle uğraştığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Son günlerdeki değişim söylemimizin bazıları tarafından sanki ilk defa olan bir şeymiş gibi algılandığını görüyoruz. Hâlbuki biz kendimizi sığaya çekme, sorgulama işine yeni başlamadık, en başından beri bu anlayışla hareket ediyorduk. Çünkü bizim inancımıza göre, Allah’tan başka hiçbir varlık layüsel değildir, sorgulanamaz değildir. Faniler olarak bizlerin eksiği, yanlışı, hatası elbette olacaktır. Önemli olan, bunu kabul edebilecek ve düzeltme yoluna gidebilecek erdemi gösterebilmektir. AK Parti işte bu erdeme sahip, milletimizle hasbi ve harbi ilişki içinde olmaktan asla yüksünmeyen bir partidir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin kendi iç meselelerine hapsolma hakkına sahip bir parti olmadığının, milletin kendilerine büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa etme vazifesini verdiğinin altını çizdi ve “Bu görevimizi hakkıyla ifa etmek için çalışırken, hem içeriden, hem dışarıdan saldırılara maruz kalıyoruz. Biliyoruz ki bu saldırılar şahsımıza ve partimize değil, ülkemizedir, milletimizedir” sözlerine yer verdi.

“BAZI YANLIŞLAR VARDIR Kİ, ONLARI APTALLAR DEĞİL ANCAK ALÇAKLAR YAPAR”

Türkiye güçlendikçe ülkeye ve kendilerine yönelik hücumların şiddetinin de arttığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Norveç’teki NATO tatbikatında Türkiye’ye yönelik sergilenen tavra işaret ederek, “Bazı yanlışlar vardır ki, onları aptallar değil ancak alçaklar yapar, bu da işte böyle bir hadisedir. Şahsımı ve Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü hedef alan bu terbiyesizliği NATO içinde bir süredir varlığını müşahede ettiğimiz çarpık bir bakış açısının dışa vurumu olarak anlıyorum” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Suriye’den ülkemize yönelik tehditlerin zirveye çıktığı bir dönemde, füze savunma sistemlerini geri çekerek Türkiye’ye yönelik bir saldırı durumunda harekete geçilmeyebileceği intibaını veren NATO’nun güvenilirliği, tüm üye ülkeler nezdinde sorgulanır hâle gelmiştir. Biz kendi güvenliğimizi sağlamak için Rusya’dan S-400 hava savunma sistemleri almaya kalkığımızda, ittifakın, evet, önde gelen kimi ülkeleri tarafından ortaya konan tepki de bu çarpıklığı teyit eder mahiyettedir. Daha önce aynı sistemin bir alt sürümünü satın alan ülkeler Yunanistan, Slovakya, Bulgaristan, bunlara ses çıkarmayanlar nasıl oluyor da Türkiye’ye ses çıkarıyorlar? Diğer Baltık ülkelerini Patriot’larla sıkı sıkıya güvence altına alanlar, iş Türkiye’ye gelince farklı tavır sergiliyorlar. Kusura bakmasınlar, Türkiye bu noktada adım atacağı zaman bunu birilerine sorarak kararını vermeyecek, milletiyle konuşarak bunların kararını verecektir.”

1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’nda, 30 yılı aşkın zamandır süren terörle mücadele döneminde, özellikle de Suriye ve Irak’taki son krizler sırasında kime ne kadar güvenebileceğini Türkiye’nin gördüğünü vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin kendi göbeğini kendisinin keserek Fırat Kalkanı Harekâtını gerçekleştirdiğini, İdlib’de aynı adımları attığını, Afrin’de de aynı adımları atacağını kaydetti.

SAVUNMA SANAYİ YATIRIMLARI

Norveç’teki NATO tatbikatında yaşananlara işaretle, “Bu iş öyle tatbikatlarda terbiyesizlik yapılarak, sahte sosyal medya hesapları üzerinden provokasyonlara girişilerek, sonra da kuru bir özürle geçiştirilerek üzeri örtülebilecek bir konu değildir” açıklamasını yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin kendi güvenliği sağlama konusundaki ihtiyacının, yaşanan her hadisiyle bir kez daha ortaya çıktığını vurguladı.

Türkiye’nin S-400 savunma sistemini aldığını; şu anda finansman konusundaki detayların yakında sonuçlanıp en kısa zamanda bu sistemin Türkiye’de kurulacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bununla kalmayıp Türkiye’nin benzer sistemlerin üretimi konusunda da yoğun bir çaba harcadığını sözlerine ekledi.

Türkiye’nin müttefik ülkelerden yıllarca insansız hava aracı istemesine rağmen verilmediğini; ancak şu anda silahlı olanını kendisinin ürettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar’da ziyaret ettiği Türk üssündeki komutanlara ve uzman çavuşlara Türkiye’nin yerli silahının gittiğini aktardı.

“TÜRKİYE KENDİ HAVA SAVUNMA SİSTEMLERİNİ DE KURACAK”

Aynı tutumun Kıbrıs Barış Harekâtı’nda da sergilenerek Türkiye’ye telsiz verilmediğini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin şu anda kendi telsizlerini ürettiğine işaret etti ve “Tüm elektronik cihazlarda hamdolsun artık dünyada belli bir yere ulaştı. Türkiye çok uzak olmayan bir gelecekte kendi hava savunma sistemlerini kuracak ve bunları da dostlarıyla paylaşacaktır. İnşallah şimdi çok büyük ağır tonajlı olanlarının çalışması yapılıyor, bunlar bittiği zaman zaten şok olacaklar” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kimsenin bizi elindeki teknoloji gücüyle tehdit etmesine boğun eğecek değiliz. Daha önce Nuri Killigil’lerin, Nuri Demirağ’ların, Vecihi Hürkuş’ların, Devrim otomobillerinin, motor fabrikası kurma girişiminin ve ülkemizi ele güne muhtaç etmeyecek benzer çalışmaların başlarına gelenlerin bir daha yaşanmasına izin vermeyeceğiz” dedi.

Türkiye’de yürütülen tüm savunma sanayi ve yüksek teknoloji projelerinin Cumhurbaşkanı olarak şahsi himayesi altında olduğuna değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu konularda yaptığımız çalışmalarda engellerle karşılaşan, önü kesilen, emeği zayi edilen herkese Cumhurbaşkanlığının kapısı açıktır. Kaybedecek bir tek dakikamız, heba edilecek tek bir damla alın terimiz de, çöpe atacak tek bir projemiz de yoktur” ifadelerini kullandı.

“SURİYE VE IRAK’TA, 2. DÜNYA SAVAŞINDAN SONRAKİ EN KANLI SENARYO UYGULANIYOR”

Türkiye’yi uluslararası alanda köşeye sıkıştırmaya çalışanların, Suriye ve Irak’ta İkinci Dünya Savaşından sonraki en kanlı, en vahşi, en sinsi, en alçak senaryoyu uyguladığını söyledi.

Bölgede adeta bir terör fabrikasının kurulduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu fabrikada görev yapan terör mühendisleri, ellerinin altındaki geniş rezervden adı kimi zaman El Kaide, DEAŞ, kimi zaman PKK, PYD, kimi zaman FETÖ olan, kimi zaman da başka isimler taşıyan örgütler imal ediyorlar” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu terör örgütlerinin hepsinin de eli kanlı katiller sürüsünden ibaret olduğunu; sadece ambalaj ve etiketlerinin değiştirildiğini ifade etti.

PYD ve YPG terör örgütlerinin isminin SDG (Suriye Demokratik Güçleri) olarak değiştirildiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sevsinler sizi, biz anlamadık, yuttuk bunu, artık bunların hepsini biliyoruz. Bu fabrikada üretilen örgütler ihtiyaca göre tedavüle sokuluyor, gerektiğinde tadilata tabi tutuluyor, gerektiğinde ise, imha ediliyor” değerlendirmesinde bulundu.

“BİZ HER ŞEYİN FARKINDAYIZ”

“İt iti ısırmaz” atasözünü hatırlatarak, zahirde birbirleriyle çatışıyor olarak görünen terör örgütlerinin, aslında gayet uyumlu şekilde kendilerine verilen görevleri ifa ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında şunları ekledi: “PYD denilen bölücü terör örgütü daha düne kadar ‘DEAŞ’la çatışıyor’ denilerek silaha, paraya, siyasi desteğe boğuluyordu. Rakka’da bu iki örgüt iş üstünde yakalanıp çarpık ilişkisi ifşa olunca fabrikatörler duruma ne dediler? Saygıyla karşıladıklarını ifade ettiler; ayıptır ya hu. Biz sizlerle müttefik değil miyiz, bu nasıl ittifaktır? Müttefikinize böyle bir çalımı nasıl atmaya kalkarsanız? Biz bu işlerden biraz anlarız. İnkâra, yalana, çarpıtmaya dayalı açıklamalarıyla ülkemizi ikna ettiklerin sananlara diyoruz ki, biz her şeyin farkındayız. Asıl önemli olan, siz kendi yaptıklarınızın sonucunun fakında mısınız?”

DEAŞ ve PYD başta olmak üzere aynı tezgâhta üretilmiş terör örgütleri üzerinden çıkarlarını hayata geçirmeye çalışanların artık terör, terörizm laflarını ağızlarına almaya dahi haklarının kalmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yaşananlardan sonra terörle, terör örgütleriyle mücadele ettiğini öne sürenlere artık inanmayacaklarını dile getirdi.

Terörle mücadelede yapılan operasyonlara işaret ederek, teröristlerin güvenlik güçleri tarafından inlerinde vurulduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ terör örgütü mensuplarından bazılarının fırsatını bulup Pensilvanya’daki örgüt elebaşının yanına, bazılarının da Avrupa ülkelerine kaçarak çeşitli kuruluşlarla Türkiye karşı koalisyon oluşturduklarını kaydetti.

“DÜNYAYI DİLEDİKLERİ GİBİ YÖNETEBİLECEKLERİNİ SANANLAR ÇOK YAKINDA YANILDIKLARINI GÖRECEK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin açıkça terör örgütü dediği yapıları himayesine alan bir ülkeye biz nasıl güvenebiliriz ki? Ülkemize karşı kullanılacağı gün gibi aşikâr olan binlerce tır silahı bölgeye yığan bir devletin bizim terörizmle ilgili endişelerimizi paylaştığına biz nasıl inanabiliriz ki? Bankacılardan iş adamlarına; silah satışlarından enerji yatırımlarına, televizyon dizilerinden düşünce kuruluşu raporlarına kadar ülkemizin çıkarlarına yönelik her türlü saldırıyı hukuk kılıfı altında meşrulaştıran bir devlet nasıl bizim dostumuz olur ki soruyorum sizlere? Üstelik bu soru işaretleri, bu tereddütler, bu hayal kırıklıkları sadece bizimle sınırlı da değildir, dünyanın her yerinde bu yanlışlar açıkça görülüyor, konuşuluyor, değerlendiriliyor. Uluslararası kuruluşları ve anlaşmaları, diplomatik teamülleri nezaketi bir kenara bırakarak dünyayı diledikleri gibi yönetebileceklerini sananlar çok yakında yanıldıklarını da göreceklerdir.”

“BEDELİ NE OLURSA OLSUN HEDEFLERİMİZE DOĞRU YÜRÜMEKTEN VAZGEÇMEYECEĞİZ”

Dünyanın; kimsenin tepe tepe kullanabileceği, kuralları istediği gibi koyup, istediği gibi değiştirebileceği orman kanunlarının hâkim olduğu bir yer olmadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz kendi ülkemizden başlayarak, bölgemizdeki ve dünyadaki tüm mazlumlara, mağdurlara sahip çıkarak, onların hakkını, hukukunu koruma mücadelesi vererek bu çarpık düzene başkaldırıyoruz, onun için ‘dünya 5’ten büyüktür’ diyoruz” şeklinde konuştu.

“Ecdadımız asırlar boyunca bu duruşuyla hem kendisine, hem de tüm insanlığa çok büyük hizmetler yapmıştır, şimdi sıra Türkiye’dedir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkesine ve kendine güveni olmayan birilerinin bu meydan okumasına karşı çıkarak yeniden teslimiyet politikalarına dönüşü savunabileceğine işaret etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz milletimizle birlikte çıktığımız bu yolda teslimiyet politikalarını bir daha geri dönmemek üzere gömdük, köprüleri yıktık, gemileri yaktık. Bedeli ne olursa olsun hedeflerimize doğru yürümekten vazgeçmeyeceğiz” açıklamasında bulundu.

“COĞRAFYA KADERDİR VE BİZ DE KADERİMİZDEN KAÇMAYACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Suriye’de İdlib operasyonunu da tamamlayacağız, Afrin’i de kurtaracağız, Münbiç’i de aslı sahiplerine teslim edeceğiz, diğer bölgeleri de terör örgütlerinden temizleyeceğiz. Irak’ta Kandil başta olmak üzere ülkemize yönelik terör eylemlerinde kullanılan ne kadar bataklık varsa hepsini kurutacağız. Libya’da oynanan oyunlara seyirci kalmayacağız. Körfez’de çıkartılmaya çalışılan kardeş kavgasını engellemek, ateşi alevlendirmek için çalışılan mezhepçilik fitnesini söndürmek üzere tüm gücümüzle çalışacağız. Biliyoruz ki, eğer meseleyi böylesine geniş bir çerçevede ele almazsak bizi bu vatan topraklarında asla rahat bırakmayacaklar. Türkiye’nin ve Türk milletinin kaderi Balkanlar’dan Kafkasya’ya, Kuzey Afrika’dan Orta Asya’ya kadar tüm bu coğrafyanın yükünü omuzlamaktır. Evet, coğrafya kaderdir ve biz de kaderimizden kaçmayacağız. Tam tersine üzerine üzerine gidecek, Allah’ın yardımı ve izniyle kendimizle birlikte tüm dostlarımız için güvenli ve müreffeh bir gelecek inşa edeceğiz.”

Bu büyük mücadelenin, önlerinde çok kritik bir imtihanı hazırladığını kaydederek bu imtihanın 2019 seçimleri olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “3 Kasım 2002 seçimlerinden beri güvenini, desteğini, teveccühünü bizden esirgemeyen milletimiz, 16 Nisan halk oylamasıyla önümüze unutmayın yeni bir yol açılmıştır. Bu yolu sağ salim kat edebilmemiz için 2019’u başarıyla geçirmemiz gerekiyor” dedi.

“MİLLETİMİZİN, 2019’DA SORUMLULUĞU YİNE BİZLERE TEVDİ EDECEĞİNE İNANIYORUM”

Milletin, 15 yıldır olduğu gibi 2019 seçimlerinde de sorumluluğu yine AK Parti’ye vereceğine inandığını; ancak bunun için parti olarak üzerlerine düşeni yapmaları gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kongrelerimiz vesilesiyle hem teşkilatlarımız güçlendirecek, hem milletimizle olan bağımızı tahkim edecek, hem geleceğe dönük yeni projeler hazırlayacak bir sürecin içindeyiz” diye konuştu.

Yarın Bayburt ve Gümüşhane’de olacağını, gelecek hafta Doğu Anadolu bölgesindeki illere gideceğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şayet biz bu süreci hakkıyla yönetirsek, milletimizin bize olan desteğinin artarak sürecine ben inanıyorum. Tam tersi olursa, yani rehavete kapılır ülkeye hizmeti bırakıp kendi kendimizle uğraşmaya başlarsak, o zaman milletimizin bize bakışı da ona göre şekillenir. Milletimizin 7 Haziran seçimlerinde verdiği mesajı hatırlayın” uyarısında bulundu.

“YENİ PROJELER GELİŞTİRECEK, YENİ HEDEFLER BELİRLEYECEĞİZ”

Partililerden, geçen 15 yılda Türkiye’ye kazandırdıkları hizmetleri anlatmalarını isteyen ve “Çünkü biz kendi yaptıklarımızı anlatamadığımızda, birileri çıkıp kendi yalanlarıyla o boşluğu doldurmaya çalışıyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının devamında şunları kaydetti: “Bütün bunlarla yetinmeyecek, önümüzdeki döneme dair hem ülke genelinde, hem de illerimiz bazında yeni projeler geliştirecek, yeni hedefler belirleyeceğiz. Şu andaki politikalarımızın çıpası 2023 hedeflerimizdir. Bu vizyonu hayata geçirmek için önümüzde 6 yıl kaldı. Şimdi 2030’lu yıllara dair yeni hedefler üzerinde çalışıyoruz, ardından 2053, daha sonra da 2071 vizyonları gelecek. Bu kardeşiniz gücü ve ömrü yettiği sürece bu doğrultuda çalışmaya, mücadele etmeye devam edecektir. Gençlerimizden kendilerini şimdiden geleceğin Türkiye’si için hazırlamalarını istiyorum.”

AK Parti’nin ana kademe teşkilatlarıyla, kadın kollarıyla, gençlik kollarıyla Türkiye’nin geleceğine sıkı sıkıya sahip çıkacak bir parti olarak milletin emrinde olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Rize İl Teşkilatında yeni görev alacaklara başarılar diledi, görevlerini devredecek olanlara teşekkür etti.

“Önümüzde çok kritik bir imtihan var; 2109 seçimleri”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının son bölümünde 2019 seçimlerine vurgu yaparak şu ifadeleri kullandı: “Kardeşlerim işte bu büyük mücadele önümüzdeki çok kritik bir imtihanı hazırlıyor. Bu imtihan 2019 seçimleridir. 3 kasım 2002 seçimlerinden beri güvenini, desteğini, teveccühünü bizden esirgemeyen milletimiz 16 Nisan halk oylaması ile önümüze unutmayın yeni bir yol açılmıştır. Bu yolu sağ salim katedebilmemiz için 2019’u başarı ile geçirmemiz gerekiyor. Ondan sonra önümüzde içerdeki ve dışarıdaki mücadelemizi kararlılık ile verebileceğimiz pırlanta değerinde bir 5 yıl olacak. Milletimizin geçtiğimiz 15 yıldır olduğu gibi 2019 seçimlerinde de sorumluluğu yine bize tevdi edeceğine ben inanıyorum. Ama bunun için bizim üzerimize düşenleri yapmamız gerekiyor. 81 vilayetimizde büyükşehirlerin hepsinde kongrelerimizi yapıyoruz. Şayet biz bu süreci hakkı ile yürütür ve milletimizin bize olan desteğinin artarak süreceğine ben inanıyorum. Tam tersi olursa yani rehavete kapılır, ülkeye hizmeti bırakıp kendi kendimizle uğraşamaya başlarsak o zaman milletimizin bize bakışı da ona göre şekillenir. Milletimizin 7 Haziran seçimlerinde verdiği mesajı hatırlayın, unutmadık değil mi unutmayacağız. Önümüzdeki dönemde yapmamız gereken en önemli işlerden biri geçtiğimiz 15 yılda ülkemize kazandırdığımız hizmetleri anlatmak olacaktır. Çünkü biz kendi yaptıklarımızı anlatamadığımızda birileri çıkıp kendi yalanları ile o boşluğu doldurmaya çalışır. Ne diyor o güzel Rize türküsünde ‘Mısırı kuruttun mu ?, ambarda duruttun mu ? Nenen çarık giyerdi bunları unuttun mu ?”

MİLLÎ HALTERCİ NAİM SÜLEYMANOĞLU’NUN VEFATI

Konuşmasının sonunda, kendisine ulaştırılan bilgi notu vesilesiyle, İstanbul’da tedavi gördüğü hastanede millî halterci Naim Süleymanoğlu’nun vefat haberini aldığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, merhum Süleymanoğlu için Allah’tan rahmet temennisinde bulunarak, ailesine, yakınlarına ve millete baş sağlığı diledi.