Erdoğan "Etnik Milliyetçiliğe Karşıyız"

Erdoğan "Etnik Milliyetçiliğe Karşıyız"
Erdoğan, 13 yıl önce yola çıkarken, etnik, bölgesel ve dinsel milliyetçiliğe karşı olduklarını söylediklerini belirterek, '' Biz Kürt milliyetçiliğini de ayaklarımızın altına alıyoruz. Laz, Türk ve Arap milliyetçiliğini de ayaklarımızın altına alıyoruz.

Başbakan Erdoğan AK Parti Grup Toplantısı'nda konuştu. Başbakan  Erdoğan, 13 yıl önce yola çıkarken, etnik, bölgesel ve dinsel milliyetçiliğe karşı olduklarını söylediklerini belirterek, '' Biz Kürt milliyetçiliğini de ayaklarımızın altına alıyoruz. Laz, Türk ve Arap  milliyetçiliğini de ayaklarımızın altına alıyoruz. Hepsini ayaklarımızın altına alıyoruz. Çünkü değerler silsilesi içerisinde böyle ırki, kavmiyete dayanan milliyetçilik yoktur. Bu şeytandandır.''

KILIÇDAROĞLU'NA SERT TEPKİ

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaptığı polis katillerinin sırtını sıvazlamaktır. Başörtüsü düşmanları, maneviyat düşmanları hep bu partinin içinde toplanmıştır. Demokrasi düşmanları, darbe tertipçileri bu partinin içinde toplanmıştır'' dedi.

TERÖRLE MASAYA OTURMADIK

Başbakan Erdoğan, terörle masaya oturmadıklarını ve müzakere etmediklerini ifade ederek, ''Bizim terör karşısında taviz verdiğimizi iddia edenlere sesleniyorum: Hangi tavizi verdiğimizi, hangi geri adımı attığımızı açıklamayan müfteridir, namerttir'' dedi.

SİNOP'TAKİ OLAYLAR

Konuşmasında, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) heyetinin Karadeniz ziyaretindeki olaylara da değinen Başbakan Erdoğan, ''CHP ve MHP'lilerden oluşan gruplar orada bir provokasyonun içinde yer alıyorlar. Beğenirsin, beğenmezsin, bu gelenler bu ülkenin seçilmiş milletvekilleri... Yapacakları toplantı yasalar içinde olduğu sürece saygı duymak zorundasın. Bunların genlerinde bu tür toplantılara saygı yoktur, saygısızlık vardır'' şeklinde konuştu.

BATIK BANKALARIN MALİYETİ 231 MİLYAR LİRA

2001 yılındaki bankacılık krizinin Türkiye'ye maliyetinin 111 milyar lira olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, ''Hazine'nin bileşik faizi ile hesaplarsak, batık bankaların millete maliyeti 231 milyar liraya ulaşmıştır. Bizden önceki hükümetler tarafından bize yüklenen bu ağır yükü tıkır tıkır ödedik'' diye konuştu.

76 MİLYON ŞAHADETE YÜRÜR

Erdoğan, ''Söz konusu olan vatansa, bayraksa, topraksa, bağımsızlıksa, 76 milyonun tamamı gözünü kırpmadan şehadete yürür'' dedi.

BDP'DEN İMRALI İÇİN BAŞVURU YOK

Başbakan Erdoğan, partisinin grup toplantısı için TBMM'ye gelişinde gazetecilerin sorularını cevapladı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İmralı'ya gidecek heyetle ilgili, ''Henüz yazılı bir müracaat bakanlığımıza gelmedi. Yazılı müracaat geldikten sonra katılacak isimler belli olur'' dedi.

Erdoğan, İmralı'ya gidecek heyetin belli olup olmadığı yönündeki soruya, ''Henüz yazılı bir müracaat bakanlığımıza gelmedi. Yazılı müracaat geldikten sonra katılacak isimler belli olur'' karşılığını verdi.

Bir gazetecinin, ''BDP tarafı 'hükümetten gelecek açıklamayı bekliyoruz' diyor'' sözlerine üzerine Erdoğan, ''Hükümetten ne açıklaması bekleniyor? Kim gitmek istiyorsa o yazılı müracaat yapar. O yazılı müracaat üzerine de bakanlık değerlendirmesini yapar'' diye konuştu.

Erdoğan, ''Gayrıresmi bildirilen isimlere itirazınız var mı?'' sorusu üzerine, ''Yazılı müracaat olmadığına göre bir şeyi değerlendiremeyiz'' diye konuştu.

"IRKÇILIK ŞEYTANDANDIR"

AK Parti Genel Başkanı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Biz Kürt milliyetçiliğini de Laz milliyetçiliğini de Türk milliyetçiliğini de Arap milliyetçiliğini de ayağımızın altına alıyoruz. Çünkü değerler silsilesi içinde, böyle ırki, kabileye dayanan milliyetçilik yoktur, bu şeytandandır'' dedi.

Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Kılıçdaroğlu'nun yurt dışında tek yaptığının, kendi ülkesinden şikayet etmek ve gidip başka ülkelerde ağlamaktan ibaret olduğunu kaydetti. Erdoğan, şunları kaydetti:

''CHP Genel Başkanı, gazeteci adı altındaki polis katilleri üzerinden Türkiye'yi dünyaya şikayet ederken, biz de onun terörle arasındaki muhabbeti anlatmaya devam edeceğiz. İngiltere'de İngiliz İşçi Partisi'nin düzenlediği yemekte konuşuyor. Orada da utanmadan, sıkılmadan gazeteci kılığı altındaki polis katillerinden dolayı Türkiye'yi şikayet ediyor. Demokrasinin beşiği olarak nitelendirilen İngiltere'de 2012'de bir operasyon kapsamında 50 gazeteci tutuklandı. CHP Genel Başkanı, İngiltere'ye varmadan bu operasyon kapsamında 6 gazeteci daha gözaltına alındı. Siz İngiltere muhalefet partilerinin dünyayı dolaşıp 'İngiltere'de gazeteciler tutuklu' dediğini hiç duydunuz mu? Ben hiç duymadım. İngiliz muhalefetinin İngiltere'de basın özgürlüğü yok diye, sağda solda hüngür hüngür ağladığını hiç duydunuz mu? Türkiye'yi tüm dünyaya gazetecileri tutuklayan örgüt diye lanse edenlerin, İngiltere'yi kara listeye aldıklarına şahit oldunuz mu? CHP Genel Başkanı'nın yaptığı çok büyük bir sorumsuzluk, açık açık polis katillerinin sırtını sıvazlamaktır. Bu nasıl bir siyasi parti Allah aşkına? Bölücü terör örgütünün misafiri olan teröristlere, 'çiçek çocuk' muamelesi yapan bu partinin içinde bu hal nedir? Irkçılık, kafatasçılık yapan bu partinin içinde, polis katillerini gazeteci diye savunan, kanlı terör örgütlerinin mensuplarını avukat diye savunan bu partinin içinde bu hal nedir? Başörtüsü düşmanları, maneviyat düşmanları hep bu partinin içinde toplanmıştır. Demokrasi düşmanları, darbe tertipçileri bu partinin içinde toplanmışlardır.

Hale bak ya. Hayvanların önüne makarna atıp 'köylü saman bulamıyor' diye provokasyon yapan, yalancılar, iftiracılar bunlar. Bu nasıl bir koalisyondur, birlikteliktir? Allah CHP seçmenine sabır versin, metanet versin.''

"KARDEŞLERİMİZLE HASRET GİDERDİK"

Başbakan Erdoğan, geçen cumartesi ve pazar günleri Mardin ve ilçelerinde yaptığı toplu açılışlar ve incelemeler hakkında bilgi verdi.

''Mardin'li kardeşlerimiz ile hasret giderdik'' diyen Erdoğan, 29 eserin açılışını büyük bir coşku ile yaptıklarını kaydetti. Erdoğan, Midyat ve Kızıltepe ilçelerinde de 10 ayrı tesisin açılışını yaptıklarını, AK Parti İl Divan toplantısına katıldığını, STK'lar ve kanaat önderlerinin katıldığı istişare toplantısı gerçekleştirdiklerini ifade ederek, ''Mardin'de o gördüğümüz, duyduğumuz heyecan, pazar günü Midyat'a giderken cadde boyunca meydana girinceye kadar binlerce insanın, meydanda on binlerle bütünleştiğini görünce, bir başka heyecanı yaşadım'' dedi.

Erdoğan, belediyenin önemli eserler yaptığını belirterek, 13 yıl önce yola çıkarken ''Bizim 3 kırmızı çizgimiz var; biz etnik, bölgesel ve dinsel milliyetçiliğe karşıyız'' dediklerini kaydetti. Erdoğan, şunları kaydetti:

''Biz Kürt milliyetçiliğini de ayağımızın altına alıyoruz, Laz milliyetçiliğini de ayağımızın altına alıyoruz, Türk milliyetçiliğini de ayağımızın altına alıyoruz, Arap milliyetçiliğini de ayağımızın altına alıyoruz. Çünkü değerler silsilesi içinde, böyle bir ırki, kavmiyete, kabileye dayanan bir milliyetçilik yoktur, bu şeytandandır. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Sayın Bahçeli bu konuşmayı beğenmemiş. Zaten sen beğenmeyesin diye bu konuşmayı yaptım, milletimin beğendiğini biliyorum. Çünkü milletim bunu beğendiği içindir ki 13 yıldır biz bunları anlatıyoruz ve AK Parti'yi yüzde 50 ile işbaşına getirdi. Ama bak sen nerelerde geziyorsun. Niye? Çünkü bu milletin tümüne seslenmiyorsun. Biz milletimizin tümünü ayırt etmeksizin kucaklıyoruz.''

"BİNDİRİLMİŞ KITALAR DEĞİL"

Başbakan Erdoğan, Midyat'ta halkın bu konuşmasını büyük bir heyecanla kendisiyle paylaştığını söyledi.

Midyat'ta 15 bine yakın insanın olduğunu ifade eden Erdoğan, Midyat meydanından daha büyük olan Kızıltepe meydanının da tıklım tıklım dolu olduğunu ve 20 bini aşkın vatandaşın orada olduğunu kaydetti.

''Bunlar bindirilmiş kıtalar değil, tamamiyle o ilçelerin insanları'' diyen Erdoğan, ''Bu, çözüm sürecini halkımın nasıl benimsediğini de gösterir'' dedi. Erdoğan, vatandaşların, ''artık biz bu işlerden bıktık, bu işi çözelim. Analar ağlamasın, gözyaşları dinsin, kan akmasın'' dediklerini anlattı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, utanmadan sıkılmadan kendilerini, ''İmralı ile işbirliği tutan bir parti'' olarak göstermenin gayreti içinde olduğunu kaydeden Erdoğan, ''Onu sana sormalı, sen çok iyi bilirsin. Kenya'dan getirip sizin iktidarınıza bunu teslim edenlerin kim olduğu belli. Biz çözüm süreciyle farklı bir yol arayışı içindeyiz. Biz, müzakereyi bu parlamento çatısı altında olanlarla yaparız, mücadeleyi de bölücü terör örgütüyle yaparız. Bu silahlar gömülecek, siyaset, fikirler konuşacak. ikinci bir ülkeye mi giderler, üçüncü bir ülkeye mi giderler.. Neyi tercih ederlerse, biz bu konuda da her türlü güvenliği sınırda veririz, geçmişteki yanlışları yaşamaz ve yaşatmayız'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, tek dertlerinin milletin huzuru olduğunu belirterek, şu anda bölgedeki huzursuzluğu gidermek istediklerini anlattı. ''Bu insanlar birbirine dargın, kırgın olmamalı, birbirini sevmeli'' diyen Erdoğan, batı devletten hangi hizmetleri almışsa diğer bölgelerin de aynı hizmetleri alacağını kaydetti.

Erdoğan, ''Bu ülkenin 780 bin kilometrekaresine, Marmara'sıyla, Akdeniz'iyle, Ege'siyle her şeyiyle aynı hizmeti getirmek durumundayız. 10 yılda güneydoğu ve doğuya 36 katrilyon TL yatırım yaptık. Bu cumhuriyet tarihinde görülmüş bir şey değildir'' dedi.

"TÜRKÇE, ARAPÇA VE KÜRTÇE 'KANI DURDURUN' DEDİ"

Son haftalarda gittikleri her şehirde toplu açılışlar ve temasların yanında, o şehrin önde gelenleriyle istişare toplantıları yaptıklarını ifade ederek, bu toplantıları Gaziantep'te, Şanlıurfa'da, Kayseri'de ve Mardin'de gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan, bu istişare toplantılarını bundan sonra da sürdüreceklerini söyledi.

Başbakan Erdoğan, Kayseri'nin terörle mücadelede çok şehit vermiş bir şehir, Mardin'in çok farklı etnik kimliklerin, dinlerin, mezheplerin uyum ve hoşgörü içinde yaşadığı bir şehir olduğunu ifade etti.

''Kayseri'de bize verilen mesaj neyse, Mardin'de verilen mesaj da aynı'' diyen Erdoğan, ''Ben daha önce 'anneliğin siyaseti, ideolojisi yoktur' demiştim. Kayseri'deki anne de Mardin'deki anne de yaşadığı evlat acısıyla bize aynı şeyleri söyledi ve söylüyor. Kayseri'deki anne Türkçe olarak, Midyat'taki anne Arapça olarak, Kızıltepe'teki anne Kürtçe olarak, bize 'kanı durdurun' diyor'' şeklinde konuştu.

Başbakan Erdoğan, geçen hafta Diyarbakır'dan Çanakkale'ye götürülen çocukların son derece saf ve temiz mektuplarını aktardığını ifade etti. Anneler gibi çocukların da samimiyetin dili ile konuştuğunu, akan kandan şikayet ettiklerini belirten Erdoğan, ''Başta CHP Genel Başkanı olmak üzere, bazıları, çocukların bu samimi çağrılarına kulak vermek yerine, işin magazin yönüne takılıp kaldılar'' dedi. Erdoğan, o mektuplardan bir tanesini şöyle okudu:

''Sayın Başbakanım, bizi bu geziye gönderdiğiniz için teşekkürlerimi sunuyorum. Sizin sayenizde ilk defa uçağa bindim. Diyarbakır'da fabrikalar açılsın, insanlar iş bulsunlar. Sokakta hırsızlık yapıp polisimize taş atmasınlar. Akan kanı durdurmanızı istiyoruz. Kan akmasın, Çanakkale'de olduğu gibi, ikisi de bizim kardeşlerimiz, ağabeylerimiz. Akan kanın durmasını istiyoruz. Sizi çok seviyoruz, lütfen bu sorunlarımızı halledin, lütfen kan akmasın artık. Bu arada bizi gönderdiniz, öbür arkadaşlarımızı da Çanakkale'ye göndermenizi istiyoruz.''

Erdoğan, ''Eğer söz konusu olan vatansa, bayraksa, topraksa, bağımsızlıksa 76 milyonun tamamı inanıyorum ki gözünü kırpmadan şahadete yürür, gözünü kırpmadan kanını bu topraklara feda eder'' dedi.