İlhan Palut: "İlk Yarıdan Memnunuz, Ama İkinci Yarıdaki Düşüş Üzücü"
Palut, maçın ilk yarısı için olumlu konuştu. "Maçın başlangıcına ve ilk yarının büyük bölümüne baktığınız zaman sahada istediklerimizi yaptık. Bunları pozisyon olarak da destekledik" diyen tecrübeli hoca, ilk yarıda en az iki farklı skorla öne geçebileceklerini belirtti. Defansif anlamda rakibin direk toplarına iyi karşı koyduklarını da ekledi.
İlk yarıda en az iki farklı skorla öne geçebileceklerini ifade eden Palut, “Evet, ilk maç iyi bir sonuçla ayrılmak istiyorduk. Oyuna girelim. Göztepe takımının önde baskı yapabileceğini ve direk toplarla pozisyon arayabileceği, analizlerimizde beklediğimiz bir durumdu. Maçın başlangıcına ve ilk yarının büyük bölümüne baktığınız zaman sahada istediklerimizi yaptık. Bunları pozisyon olarak da destekledik. Rakibinin işte taçlar, kornerler ve direk toplarla oluşturmak istediği karamboller vardı. Onlara da defansif olarak iyi karşı koyduk. Baktığınız zaman ilk yarı en az iki farkla içeri galip girebilirdik. Bu ilk yarıdaki kısmı.” dedi.
Palut, ikinci yarıda maçın dengede başladığını ancak 52. dakikada yedikleri golle oyunun seyrinin değiştiğini vurguladığı konuşmasında, “İkinci yarıda dengeli başladı. İki takım adına. Ama işte 52. dakikada yediğimiz bir gol var geçişten. Ondan sonra maçın bizim için kötü periyodu başladı. Evet, Rakip son dakikalar içerisinde iki gol daha bulmuş gibi görülse de biz o aradaki periyotta gerekli olan kreasyonu kuramadık, gösteremedik, baskıyı kuramadık. Bir Zeqiri’nin pozisyonu dışında da 1-0 mağlupken etkili olamadık. Sonuna kadar 1-0 maçı zorlamamız, şansımızı sürdürmemiz gerekirken de ikinci golü maalesef kötü bir şekilde yedik ve zaten puan alma şansımızı yok ettik.” şeklinde konuştu.
"Sahadaki kreatif oyuncularımızdan yorgunken de aslında enerjileri bitmişken de maçı çevirme adına reaksiyonlar bekledik. Ama bu da olmadı" diyen teknik direktör İlhan Palut, “Genel baktığınız zaman evet, 3 -0 'lık bir ilk iç saha mağlubiyeti, memnun olmadığım taraflar kesinlikle var. Memnun olduğum bölümler var. Bu bölümleri daha uzun periyodlara yaymamız, maçın geneline yaymamız gerekiyor. Neden bu düşüş olduğu ikinci yarı? Bunun sebepleri tabii ki ben de var. Beklediğim bir durumdur. İçeriye yüksek enerjili oyuncuları atmak gibi bir planımız vardı. Ama bu oyuncular maç yenikken, yenik durumdayken bizi alıp galip duruma götürecek oyuncu tipleri değildir. Onun için sahadaki kreatif oyuncularımızdan yorgunken de aslında enerjileri bitmişken de maçı çevirme adına reaksiyonlar bekledik. Ama bu da olmadı. Dediğim gibi, bunun sebeplerini biliyorum ama bunlar bugün için bahaneden öteye gitmez. Birinci golden sonrası için üzüleceğiz. İlk yarıda oynadığımız oyunu unutmayıp bunu skor artı daha uzun zamanla destekleyeceğiz. Maalesef kötü bir mağlubiyet. Rakibimizi tebrik ediyorum. Evet, taraftarlarımız üzüldü. Biz de üzgünüz.” diye konuştu.
Gazetecilerin futbolcuların etkisiz ve formsuz olmaları ile kaleci sorununu değerlendiren Palut, şunları kaydetti: “Bazı oyuncuların antrenmanlara katılım tarihleri en ideal tarihler değildi açıkçası. Ve bu oyuncular bizim vazgeçilmez oyuncularımız. Bazı oyuncularımız kampın arasında sakatlık sorunuyla belli periyotları kayıp olarak geçirdiler. Ben aslında bunları çok bahane gibi söylemek istemiyorum ama siz açtınız. Evet, fizik olarak en net durumda, en iyi durumlarında olmayan oyuncularımız var. Ama bugün şöyle bir çelişki içerisinde kaldık. Bu oyuncularımız tam hazır olmasa da potansiyel olarak sahada bir şeyleri değiştirebilecek güce sahipler. Diğer yandan diğer oyuncularımızın enerjisi evet vardı. Saha kenarından gelebilecek ama burada üretim anlamında sıkıntı yaşayabilirdik ama günün sonunda şunu da söyleyebilirsiniz. Onlar varken de üretim anlamında sıkıntı yaşadık. Ben sorunuzun tam cevabını daha net bir fizik durumuna gelmemesi gerektiği çabucak buna bağlıyorum ve karşımızda da gerek bu parametrede belki de bugün ligin en iyi takımıyla karşılaştık. Bugün o düşüşün, o reaksiyonsuzluğun bence ana nedeni iki takım arasındaki fizik farkıydı.
Kalecimiz bizim oyuncumuz, bizim değerimiz. Tabiki sizin değerlendirmeniz o kelime. Ben öyle bakmıyorum. Çok kötü bir maç oynamıyordu. İkinci golü tabii ki yemeyebilirdik. Ama dediğim gibi takımın enerjisi düşüktü. Bunu direkt Erdem’le ilişkilendirmek doğru olmaz. Kaleci çalışmalarımız uzun süredir devam ediyor. Şöyle bir durum var. Çok iyi kalecilerle görüşüp görüşmeye devam ediyoruz. Ve diğer seçenekler bu görüştüğümüz kalecilerin altında ve onlara yönelmekte tereddüt ediyoruz. Çünkü daha iyisi var. Belki evet zaman aldı ama bu hafta içi zaten Erdem'in performansından bağımsız bir kaleci almak istiyorduk. Bu hafta içi o kalecinin geleceğini düşünüyorum.
İstatistik olarak biz topa daha çok sahiptik ama bu çok önemli midir futbolda hayır. Bu yüzde 70 olsa bile 3-0 mağlup olduktan sonra bunun önemi yok. Aslında sizin bahsettiğiniz top kayıplarıyla fiziksel durumumuzdaki düşüşün, ikinci yarıdaki düşüşün aslında birbiriyle bağlantısı çok net. Hani şöyle düşünemeyiz yani topla pas hataları yapmak ayrı, takımın fiziksel karşılık verebilmesi ayrı değil zaten. Çok yorgunken, kendini yorgun hissederken, karar mekanizmanda yavaş yavaş çözülmeler başlarken pas hataları geliyor. Herkes en iyi durumda pası çok rahat verebiliyor ama dakika dakika oyundan düşüp yediğiniz bir golle de demoralize olduktan sonra rakibin baskı altında evet pas hataları yaptık, sorunluluk alacak oyuncu bulmakta sahada zorlandık. Bu karakteristik bir durum değil. Dediğim gibi bir didişmeden galip gelme gereksinimini biz bugün karşılayamadık. Totalinde aslında bu maçta çok başka şey sorsanız söyleyecek bir şeyim yok. Hepsini de söyledim. İyi bir ilk yarı oynadık. Topla kaleye belki gitmedi ama net pozisyonlarımız vardır rakibe göre. Ama golden sonra dakika dakika aşağı inmeye başladık, reaksiyon veremedik. Hem bunun nedenlerini hem de bildiğimiz eksik büyüklerimizi gidermeye çalışacağız. Evet üçüncü sene başı, üçüncü sene başı ve yine de gidermeye çalışacağız. Yapacak bir şey yok bu işimiz. Daha iyi bir sonuçla başlamak isterdik maalesef bugün üzgün bir şekilde başta taraftarlarımız evlerine dönüyorlar. Ve biz.”
