Ovit Davası Devam Ediyor

Ovit Davası Devam Ediyor
Ovit Dağı Sivrikaya mevkiinde 18 kişinin bir midibüsün içerisinde mahsur kalmasının ardından midibüs şoförü ve firma yetkililerinin yargılanmasına devam ediliyor.

Rize-Erzurum Karayolu Ovit Dağı Sivrikaya mevkiinde 20 Kasım 2009 tarihinde yoğun kar yağışı ve çığ nedeniyle 18 kişinin bir midibüsün içerisinde 40 saat mahsur kalmasının ardından haklarında dava açılan midibüs şoförü ve firma yetkililerinin yargılanmasına devam ediliyor.

Mağdurların şikayeti üzerine İkizdere Cumhuriyet Savcılığı tarafından olayla ilgili başlatılan soruşturmada, olay gecesi görevli olan karayolları görevlileri; C.D, S.B, S.Ç ve F,B hakkında ‘taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına sebep olma, görevi ihmal ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlamaları’ ile dava açılmasına karar verilmiş ancak İkizdere Cumhuriyet Savcısı Şengün Karaman tarafından yapılan inceleme sonucunda “kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığı” sonucuna varılmıştı.

İkizdere Cumhuriyet Savcılığı tarafından, 18 kişinin mahsur kaldığı araç sürücüsü Hasan Arslan ve firma sahibi Şafak Nayir hakkında ise TCK’nın 89. maddesi kapsamında “birden çok kişinin taksirle yaralanmasına sebep olma” suçlaması ile açılan davanın ilk duruşmasında firma sahibi Şafak Nayir kendini savundu. Nayir, midibüslerinin İspir’den yola çıktıkları sırada yolda, yolun kapalı olduğuna dair hiçbir uyarı bulunmadığını ve yola girilmemesi gereken saatleri gösteren tabela bulunmadığını belirterek tabelaların olaydan sonra dikildiğini iddia etti. Nayir ayrıca, araç yola çıkmadan önce yaptıkları telefon görüşmelerinde yolun araç ulaşımına açık olduğu bilgisini aldıklarını söyledi.

Araç sürücüsü Hasan Arslan ise hakime verdiği savunmasında, “14.00’da Erzurum’dan yola çıktım. İspire vardığımda saat 16.30’du. Firma yetkililerinden benden önce yola çıkan aracın çığ nedeni ile yolda kaldığını ancak yolun açılmakta olduğu bilgisini aldım. 17.30 sularında Ovit Yaylası Biberoğlu mevkisine ulaştım. Önümüzde küçük bir kar kütlesi vardı. 200 metre ilerideki araçların yanına gittim. Orada iş makineleri yol açma çalışması yapıyordu. Yardım isteyince bana ‘mazotumuz bitiyor, niye yola çıktınız sizi nasıl alacağız’ diye sitem ettiler. Bir başka operatör ise yolu açarak bizi kurtaracaklarını söyledi. Bizi kurtaracaklarını söylediği için aracım ile geri dönmeyerek beklemeye başladım. Eğer yolu açmayacaklarını söyleselerdi yolcularımı önümüzdeki araca aktararak geri dönerdim. Tipi yüzünden yol iyice kapandı. Araçlar döndüğünde hareket edemez hale geldik. Aracımızın üstüne çığ düştü. Hareket edemez hale geldik. Üzerime atılan suçlamayı kabul etmiyorum. Beraatimi istiyorum” şeklinde konuştu.

Dava yeni tanıkların dinlenmesi için 31 Mayıs 2010 tarihine ertelendi.