Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Lojman Kira Zammı ve İcra Tehdidine Sert Tepki: "Mesele Zam Değil, İtibarımız"

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Lojman Kira Zammı ve İcra Tehdidine Sert Tepki: "Mesele Zam Değil, İtibarımız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın memleketi Rize'deki RTEÜ'de 497 personel, lojman kira zammı şoku yaşıyor. Yüzde 400'e varan artışlar ve ardından gelen icra tehdidi kurumsal krize yol açtı. Eğitim-Bir-Sen, hukuki hak arayışının suç gibi gösterilmesine tepkili.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ana baba ocağı Rize'de kendi adını taşıyan Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'nde (RTEÜ) aralarında çok sayıda akademisyenin de bulunduğu 497 üniversite personelini icra ile karşı karşıya bırakan yüzde 400’e varan lojman kira artışları, kurumsal krize yol açtı. Eğitim-Bir-Sen Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Şubesi, lojman kiralarına yapılan yüzde 200 ile yüzde 400 arasındaki fahiş zammın yanı sıra, personelin hukuki hak arayışının "suç gibi" gösterilmesini sert bir dille eleştirdi.

Eğitim-Bir-Sen Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Şubesi'nden yapılan yazılı açıklamada, lojmanların üniversite için stratejik bir sosyal imkân olduğu vurgulandı. Ancak Türkiye genelinde emsali bulunmayan yüzde 200 ile yüzde 400 arasında değişen oranlardaki zam oranının eşitlik ilkesine aykırı olduğu belirtildi. Sendika, asıl sorunun zam miktarından ziyade, personelin hukuki hak arama sürecinin suç gibi gösterilmesi ve bu durumun akademik ve idari personelin itibarsızlaştırılmasına yol açması olduğunu ifade etti.

Hukuk Mücadelesi ve Ardından Gelen İcra Tehdidi

Sendika, üniversite yönetiminin tek taraflı zammına karşı hukuki süreç başlattığını ve yerel mahkemeden lehlerine karar çıktığını, ancak üst mahkemenin kararı bozduğunu duyurdu. Bu süreç sonrasında yaşananlar ise tansiyonu yükseltti.

"Mesele Zam Miktarı Değil, İtibar ve Hak Arama Özgürlüğüdür"

Açıklamada, yargı süreci sonunda oluşan yüksek kira farkının tek seferde toplu olarak maaşlardan kesileceği ve bu kesintiyi onaylamayanlar hakkında icra işlemi başlatılacağı yönündeki üslup ve ifadelerin kabul edilemez olduğu belirtildi. Sendika, bu üslubu "tehditkâr ve yargılayıcı" olarak nitelendirerek, akademik camiaya yakışmadığını ifade etti. Ödeme planının taksitlendirilmesi talebinde bulunan Eğitim-Bir-Sen, eşitlik ilkesinin korunması, kurumsal huzurun sağlanması ve personelin onurunun zedelenmemesi adına sürecin takipçisi olmaya devam edeceklerini duyurdu.

Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: “Eğitim-Bir-Sen Üniversite Şubesi olarak, üniversitemiz akademik ve idari personelinin menfaatlerini doğrudan etkileyen, kurumsal huzuru zedeleyen ve eşitlik ilkesiyle bağdaşmayan uygulamalar hakkında kamuoyunu bilgilendirme zorunluluğu doğmuştur.

​Lojmanların Önemi ve Kurumsal Kimlik

​Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Lojmanları, Sayın Cumhurbaşkanımızın iradesiyle yaptırılmış, nitelikli akademik ve idari personelimizin barınma ihtiyacını karşılayarak, üniversitemizde kalifiye personelin istihdamını kolaylaştıran ve kurumumuzdan ayrılmasını zorlaştıran stratejik bir sosyal imkân olarak hayata geçirilmiştir. Bu tesisler, sosyal devlet anlayışının bir gereği olarak, personelimizin refahına katkı sunan önemli bir kazanımı temsil etmektedir.

​Eşitlik İlkesine Aykırı Fiyat Artışı ve Hukuk Mücadelemiz

​Söz konusu lojmanların yönetimi, mevcut Türkiye genelindeki lojman yönetmeliklerine uygun olarak sürdürülmesine rağmen, maalesef Türkiye genelindeki hiçbir lojmanda emsali olmayan bir fiyat artışı üniversitemiz yönetimi tarafından belirlenmiştir. Bu tek taraflı karar, akademik ve idari personelimizin aleyhine bir durum yaratmıştır. Sendika olarak, personelimizin hakkını ve hukukunu koruma sorumluluğumuz gereği bu kararı yargıya taşımış bulunmaktayız. Yerel mahkemede lehimize karar çıkmasına rağmen, üst mahkeme süreci aleyhimize sonuçlanmıştır.

Mesele Zam Miktarı Değil, İtibar ve Hak Arama Özgürlüğüdür

​Özellikle belirtmek isteriz ki; buradaki temel sorun, ücretin miktarı değildir!

​Üniversitemizin akademik ve idari personeli, hiçbir zaman kamu kurumunu zarara uğratacak bir zihniyet içerisinde olmamıştır. Yasal ve hukuki anlamda zorunlu olan her türlü ücreti ödemekten imtina etmeyecek kadar Kurum bilincine sahiptir.

​Mesele şudur: Personelimizin, bir hakkın tespiti noktasında demokratik ve hukuki bir arayış içerisinde olması, üniversite yönetimi tarafından adeta bir suç olarak kabul edilmiş ve bu durum, kamuoyu nezdinde lojmanlarda kalan personelimizin küçük düşürülmesine neden olacak söylemlere zemin hazırlamıştır.

​Personelimiz, kanunların kendilerine tanıdığı haklar çerçevesinde lojmanlarda ikamet etmiş, herhangi bir hukuksuzluk veya ayrıcalık içerisinde bulunmamıştır. Ancak maruz kalınan muamele, personelimizi sanki kurumu zarara uğratan bir pozisyona düşürmektedir ki bu durum kabul edilemez.

​Kabul Edilemez Muamele ve Üslup

​Yargı sürecinin ardından oluşan ücret farkının, tek seferde ve toplu olarak maaşlardan kesileceği yönünde, personele gönderilen yazılı beyan ve bu kesintiyi onaylamayanlar hakkında icra işlemi başlatılacağı yönündeki ifadeler camiamıza yara vermiştir.

​Bu ifadeler;

​Hukuk Devleti sınırları içinde hakkını arayan, demokratik yollarla itiraz eden personeli suçlu ilan eden bir tavrı yansıtmaktadır.

​Bir akademik camiaya yakışmayan, tehditkâr ve yargılayıcı bir üsluptur.

​Kurumsal kimliğe ve nezakete uygun düşmeyen bu yaklaşım, üniversite yönetimi ile personeli arasında ayrışmaya neden olmaktadır.

​Talebimiz ve Kararlılığımız

​Tek Seferde Kesinti Kararından Vazgeçilmelidir: Oluşan fark ücretinin tek seferde kesilmesi, personelimizin mali durumunu olumsuz etkileyecektir. Ödeme planının makul taksitler halinde yeniden düzenlenmesi acil bir beklentimizdir.

​Saygınlık ve Eşitlik İlkesi Korunmalıdır: Hukuki hak arayışından dolayı personelimizin hedef gösterilmesinden derhal vazgeçilmelidir. Ayrıca, diğer kamu kurumlarında uygulanan daha düşük lojman ücretleri ile karşılaştırıldığında, sadece üniversite personelimize yönelik yüksek fiyat uygulaması eşitlik ilkesiyle uyuşmamaktadır.

​Kurumsal Huzur Sağlanmalıdır: Akademik başarımızın hızla yükseldiği bu dönemde, personelimizin üniversitesine olan bağlılığını zedeleyecek bu tür bir üslup ve davranış modelinden vazgeçilmelidir. Üniversite yönetimi ve personeli tek vücut olarak hareket etmeli, başarılarımızı birlikte inşa etmelidir.

​Eğitim-Bir-Sen üniversite şubesi olarak, bu konunun ve personelimize yönelik yargılayıcı üslubun sonuna kadar takipçisi olacağımızı; hukuki mücadelemizi, personelimizin onurunu ve mali haklarını koruma adına kararlılıkla sürdüreceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz.”

İLGİLİ HABERİMİZ

RTEÜ Rektörü Yusuf Yılmaz 497 Üniversite Personelini İcraya Verecek!

HABERE YORUM KAT
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
6 Yorum