Rize’de Ahilik Haftası Kutlandı
Ahilik kültürünün yaşatılması ve gelecek kuşaklara aktarılması amacıyla, bu yıl 22-26 Eylül tarihleri arasında kutlanan 38. Ahilik Haftası çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Rize Borsa İstanbul Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi bahçesinde düzenlenen programda, meslek lisesi öğrencileri ahilerle buluştu.
Törene, Rize Milletvekili Av. Harun Mertoğlu, Rize Valisi İhsan Selim Baydaş, Ticaret İl Müdürü Osman Köseoğlu ve Rize Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (RESOB) Başkanı Güven Aksoy’un yanı sıra çok sayıda protokol üyesi, esnaf, öğretmen ve öğrenci katıldı.
Yılın Ahisi Terzi Emin Karaali Oldu
Programda, Ahilik Komitesi tarafından yılın ahisi seçilen Terzi Emin Karaali’ye geleneksel Ahilik Kaftanı giydirildi. Yılın kalfası seçilen Efe Durmaz ve yılın çırağı seçilen Emirhan Kar’a da plaketleri takdim edildi. Etkinlik kapsamında öğrenciler tarafından hazırlanan "Şed Kuşanma Töreni" tiyatrosu büyük ilgi gördü. Ayrıca, meslek lisesi öğrencileri açtıkları stantlarda yaptıkları çalışmaları sergiledi. Katılımcılara kavurma, pilav ve lokma ikramıyla program sona erdi.
RESOB Başkanı Aksoy: "Yarının Ustalarına Ahiliği Anlattık"
RESOB Başkanı Güven Aksoy, konuşmasında Ahilik geleneğinin önemine vurgu yaptı. "Ahilik; dürüstlüğün, emeğin ve dayanışmanın simgesidir" diyen Aksoy, bu yıl etkinliği okul bahçesinde düzenlemelerinin en önemli amacının, yarının meslek sahibi olacak gençlere ahilik kültürünü aşılamak olduğunu belirtti. Aksoy, “Geleceğin güçlü esnaf ve sanatkârlarını bugünden yetiştirmek, hepimizin ortak sorumluluğudur” ifadelerini kullanan Aksoy, “Ahilik; dürüstlüğün, emeğin ve dayanışmanın simgesidir. Yüzyıllardır medeniyetimizin temel taşlarından olan bu kültür, ahlaki, sosyal, kültürel hayatımızın da mihenk taşıdır. Bizler inanıyoruz ki Ahilik, yeni yüzyılda da medeniyetimizin ana unsurlarından biri olmaya devam edecektir. Bu yıl Ahilik Haftası’nı, geleneksel olarak salonlarda değil; Borsa İstanbul Mesleki ve Teknik Anadolu Lisemizin bahçesinde kutladık. Burada olmamızın en önemli nedeni, yarının meslek sahibi olacak gençlerimize ahilik kültürünü, dürüstlüğü ve dayanışmayı küçük yaşlardan itibaren aşılamaktır. Çünkü geleceğin güçlü esnaf ve sanatkârlarını bugünden yetiştirmek, hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu vesileyle, Ahilik Haftamıza katkı sunan Rize Borsa İstanbul Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Sayın Belkız Delihan’a ve tüm paydaşlarımıza en içten teşekkürlerimi sunuyorum. Ahilik kültürüyle yetişen nesillerimiz sayesinde esnafımız daha güçlü, toplumumuz daha dayanışmacı, geleceğimiz ise daha aydınlık olacaktır” dedi.
Vali Baydaş: "Güven Toplumsal Kültür Olarak Yaşanmalı"
Rize Valisi İhsan Selim Baydaş ise konuşmasında Ahiliğin sadece esnaf ahlakı değil, bir toplumsal kültür ve ahlak olarak tüm yaşamda benimsenmesi gerektiğini kaydederek, “Aile içinde, alışveriş yaparken, anne-baba-evlat ilişkisinde; güven ilkesini, alışverişteki duruluğu, temizliği ve güven duygusunu verebilmemiz lazım. Bu sadece esnaflardan beklenen bir tutum değil; bir toplumsal kültür, toplumsal ahlak olarak hanede, okulda, derslikte, sokakta, iş hayatımızda ve tüm yaşamımızda yansıtabilmemiz lazım" diye konuştu.
Fatih Sultan Mehmet’in, "Ben bugün siftahımı ettim, git komşumdan al" diyen esnafları ziyaret ettiği hikayesini anlatan Vali Baydaş, bu tür bir ahlakın İstanbul’un fethinin anahtarı olduğunu dile getirdi. Vali Baydaş, "Bu güven ilkesini, alışverişteki duruluğu, temizliği ve güven duygusunu aile içinde, okulda, sokakta ve iş hayatımızda yansıtabilmemiz lazım" diyerek konuşmasını şu şekilde tamamladı: "Rivayet odur ki Sultan Fatih bir gün tebdil-i mekân ederek çarşıya, pazara çıkar ve esnafları dolaşır. Bir esnaftan alışveriş yapar. Öbür esnaftan başka bir mal almaya kalktığında, ‘Efendi, ben bugün siftahımı ettim. Yanımdaki komşumdan al’ der. Sultan, diğerine gider; oradan bir ürün alır. İkinci ürüne alışveriş yapmak istediğinde ise, ‘Efendi, ben bugün alışverişimi yaptım. Git, yanımdaki komşum siftah etmedi; ondan al’ der. Bu durum birkaç kez tekrar edince Padişah, ‘Elhamdülillah!’ diyerek memnuniyetini dile getirir.
Bu olayı yorumlayanlar, ‘İstanbul’un kapılarını açan şey, esnaf ahlakının ve toplumsal kültürün bu denli yüksek oluşudur. Bizi ayakta tutan da işte budur’ derler. Bunun yalnızca müfredatta yer alması değil, hanelerin müfredatında da bulunması gerekir.
Aile içinde, alışveriş yaparken, anne-baba-evlat ilişkisinde; bu güven ilkesini, alışverişteki duruluğu, temizliği ve güven duygusunu verebilmemiz lazım. Bu sadece esnaflardan beklenen bir tutum değil; bir toplumsal kültür, toplumsal ahlak olarak hanede, okulda, derslikte, sokakta, iş hayatımızda ve tüm yaşamımızda yansıtabilmemiz lazım."













