Trabzon Eczacı Odası'ndan Kronik İlaç Yokluğu Alarmı: "Her Yıl Aynı Dönemlerde Tekrarlanan İlaç Yoklarına Artık Son Verilmeli"

Trabzon Eczacı Odası'ndan Kronik İlaç Yokluğu Alarmı: "Her Yıl Aynı Dönemlerde Tekrarlanan İlaç Yoklarına Artık Son Verilmeli"
18. Bölge Trabzon Eczacı Odası Başkanı Ecz. Erhan Başer, Türkiye genelinde kronikleşen ilaç yokluğu sorununa dikkat çekerek, bu durumun halk sağlığını tehdit ettiğini ve eczacıları mağdur ettiğini belirtti.

Oda Başkanı Ecz. Erhan Başer, yaptığı açıklama ile sorunun temel nedenlerini ve acil çözüm önerilerini kamuoyu ile paylaşarak, Türkiye'de uzun süredir devam eden ilaç yokluğu probleminin her kur güncellemesi ve zam beklentisi döneminde daha da derinleştiğini belirtti. Özellikle kanser, diyabet, hipertansiyon gibi kronik hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlarla pediatri ilaçları ve bazı antibiyotikler gibi hayati önem taşıyan ürünlerin eczane raflarında bulunmadığını vurgulayan Başer, “Kronik bir problem haline gelen ilaç yokları, her kur güncellemesi ve zam beklentisi dönemi, kendini yakıcı bir biçimde hissettirmektedir. Kanser, diyabet, hipertansiyon gibi kronik hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar, pediatri ilaçları, bazı antibiyotikler ne yazık ki raflarımızda bulunmamaktadır. Bu durum, vatandaşlarımızın tedavi süreçlerini olumsuz etkilerken, eczacılarımızın da temel görevlerini yapmasını engellemektedir.” dedi.

İLAÇ YOKLARINI NEDEN YAŞIYORUZ?

Başer, ilaç yokluğunun temel nedenlerinden birinin Sağlık Bakanlığı’nın İlaç Fiyat Kararnamesi’nde belirlediği Euro kuru ile piyasa gerçekleri arasındaki fark olduğunu ifade ederek, “Sağlık Bakanlığının, İlaç Fiyat Kararnamesinde belirlediği Euro kuru ile gerçek yaşamda var olan kur arasında uçurum olmasından kaynaklı, İlaç Firmaları ve Ecza Depoları, zam beklentisi süreçlerinde piyasaya ilaç sunumunu yavaşlatmakta ya da durdurmaktadır. Güncelliğini yitirmiş İlaç Fiyat Kararnamesi, rasyonel bir ilaç temin politikasının olmayışı, yerli ilaç üretiminin yok denecek kadar az olması, uluslararası ilaç şirketlerinin ilacı bir kâr aracı olarak görmeleri gibi birçok sorun birleşerek karşımıza ne yazık ki bu tabloyu çıkarmaktadır.” diye konuştu.

İLAÇ YOKLARININ SORUMLUSU ECZACINIZ DEĞİLDİR

İlaç yokluğunun eczacıları da mağdur ettiğini belirten Başer, meslektaşlarının büyük bir zamanını depolardan ilaç temin etmeye çalışarak geçirdiğini ve bu durumun vatandaşlarla eczacıları karşı karşıya getirdiğini kaydederek, şöyle konuştu: “İlaç yokluğu halk sağlığı açısından bir tehdit oluştururken eczacılarımız için de büyük bir mağduriyet yaratmaktadır. Meslektaşlarımız vatandaşlarımızın tedavilerinin aksamaması için mesailerinin büyük bir kısmını depolardan ilaç temin etmeye, olmayan ilaçları aramaya çalışmakla geçirmektedir. Bu durum eczacıların hem mesleki yükünü artırmakta hem de vatandaşlarımızla karşı karşıya gelmelerine yol açmaktadır.

HALK SAĞLIĞI EKONOMİK SORUNLARIN KISKACINA TERK EDİLEMEZ

Toplum sağlığı ve vatandaşlarımızın ilaca erişimi, ekonomik sorunların kıskacında değerlendirilecek bir sorun değildir. Halk sağlığı, titizlikle ele alınması, tüm paydaşların çözüm üretmeye çalışması gereken bir alandır. Bu sorunun kronikleşmemesi için başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere, ilaç endüstrisi ve dağıtım kanalları görev ve sorumlulukları çerçevesinde sorunun krize dönüşmemesi için her türlü duyarlılığı göstermeli ve ciddi bir çabanın içinde olmalıdırlar.”

Başer, halk sağlığının ekonomik sorunların kıskacına terk edilemeyeceğini vurgulayarak, sorunun kronikleşmemesi için başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere tüm paydaşlara görev ve sorumluluklarını yerine getirme çağrısında bulundu.

Başer’in önerdiği acil çözüm adımları ise şunlar:

NELER YAPILABİLİR?

• İlaç kuru ve ilaç fiyat politikaları belirlenirken yalnızca Sağlık Bakanlığı ve İlaç Firmalarının anlaşmaya varması yerine tüm paydaşları kapsayan, şeffaf ve katılımcı mekanizmalar geliştirilmelidir.

• İlaçta belirli periyotlarla kur düzenlemesi yapılmalı ve bu düzenlemelerin hayata geçirilme süreçleri hızlı bir şekilde tamamlanmalıdır.

• Zam dönemlerinde ilaç tedarik zinciri etkin şekilde denetlenmeli bu konuda suistimallere izin verilmemelidir.

• Yerli ilaç politikalarına ağırlık verilmeli, ilaçta dışa bağımlılığın azaltılmasını sağlayacak politikalar geliştirilmelidir.

ECZACINIZ HER ZAMAN YANINIZDA!

18. Bölge Trabzon Eczacı Odası olarak Trabzon, Rize, Artvin ve Gümüşhane illerindeki eczacıların her koşulda halkın yanında olmaya devam edeceğini belirten Başer, “Tüm meslektaşlarımızla beraber bir sağlık hizmeti vermekteyiz. Eczacılar insan sağlığını önceleyen bir mesleğin mensuplarıdır. Aldıkları bilimsel akademik eğitimin yanı sıra sürekli devam eden meslek içi eğitimlerle birikimlerini güncelleyen sağlık profesyonelleridir. Eczacılarımız yaşadıkları tüm zorluklara rağmen, vatandaşlarımıza güvenle ilaç ve sağlık danışmanlık hizmeti vermeye devam edeceklerdir.” diye konuştu.

18-bolge-trabzon-eczaci-odasi-baskani-ecz-erhan-baser.jpg

HABERE YORUM KAT
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.