Rize İl Başkanı Muhittin Bayrak, Çay Kanunu'nun çıkarılması çağrısını yineleyerek, özel sektörün taban fiyat altı alımlarının yasaklanmasını talep ederek üretici yerine sömürücülerin denetlenmesini istedi. İl Başkanı Bayrak, iktidarın bu konudaki suskunluğunu eleştirerek, özel sektör patronlarının iktidarla olan bağlantısına dikkat çekti. "Çay stratejik ürünse, kanunla üretici korunsun, aksi takdirde bu tiyatronun sorumlusu herkes olur" dedi.
Meydan Yine Özel Sektöre Kaldı
Bayrak, yaptığı yazılı basın açıklamasında yaş çay alım sürecine dair sert eleştirilerde bulunarak şunları kaydetti: “Yıllardır değişmeyen senaryo, bu yıl da tekerrür etti. ÇAYKUR, yaş çay alım sezonuna ‘dekara 100 kg kontenjan’ diyerek başladı, ardından kısa sürede bu rakamı 50 kiloya, sonrasında da 25 kiloya düşürdü. Bu durum üreticinin kaderini bir kez daha özel sektörün insafına terk etti. Çünkü üretici ne yaparsa yapsın çay beklemiyor; dalında bırakılırsa hem kalitesini kaybediyor hem de suyu kaçıyor, kilo düşüyor, gelir yok oluyor.”
Her yıl aynı filmi izliyoruz
Kontenjan uygulamasının üreticiyi mağdur ettiğini kaydeden Bayrak, “Önce ‘sabırlı olun’ telkinleriyle üretici avutuluyor, sonra da özel sektör taban fiyatın altında – kimi zaman vadeli ödeme vaadiyle – çay almaya başlıyor. Üretici mecbur, çünkü çayı bekletirse kilo kaybediyor. Peki bu filmi yazan kim? Elbette iktidarın ÇAYKUR’u yönetemeyen, üreticinin sesini duymayan, kulakları özel sektör patronlarına açık olan siyasi aktörleri.
Defalarca söyledik, Bu kontenjan uygulaması üreticiyi mağdur eder. ÇAYKUR özel sektörün hızına yetişemiyor. Elektrikli motorlarla bir günde tonlarca çay toplanıyor ama ÇAYKUR bu çaya yetişemiyor, üretici mağdur oluyor. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da aynı hataları tekrar eden ÇAYKUR, üreticiyi değil, siyasi direktifleri dinlemeye devam ediyor. Bu mudur devlet aklı?
Tüm uyarılarımıza, tepki göstermemize rağmen bazı fabrikaları kapatıp birleştirdiler. İki fabrikayı tek fabrikaya düşürdüler. Bu kararın üreticiye değil, plansızlığa hizmet ettiğini herkes gördü ama yine siyasi irade galip geldi. Çünkü ÇAYKUR’un aldığı kararlar artık teknik değil, tamamen siyasidir. Kurum, kendi içinde bile irade kullanamıyor. Tüm düğmeler siyasi aktörlerin dudaklarının arasında. Sözde ‘kamu kurumu’, özde talimat makamı.” diye konuştu.
Çay Kanunu'nu çıkarın, üreticiyi koruyun
Bayrak, Çay Kanunu'nun çıkarılması çağrısını yineleyerek, “Biz aylardır haykırıyoruz: Çay Kanunu'nu çıkarın! Özel sektörün taban fiyat altında çay almasını yasaklayın. Üreticiyi değil, alın terini sömürenleri denetleyin. Ama iktidar suskun, çünkü özel sektör patronlarının önemli bir kısmı aynı zamanda siyasi iktidarın parçaları. Kendi çıkarına çalıyor, kendi oyuncağında oynuyor. Üretici yok, emek yok, alın teri yok; varsa yoksa yandaş var, kazanç var, sessizlik var.
Bugün Rizeli üreticiye ‘sabırlı ol’ diyenler, aslında onun sırtındaki kamburu büyütüyor
Kimse bize ‘çay stratejik üründür’ deyip ardından üreticiyi özel sektöre teslim etmeye kalkmasın. Gerçekten stratejikse, o zaman kanunu çıkar, üreticiyi koru! Yok eğer niyet başka ise, o zaman bu tiyatroyu oynayanlar da, seyredenler de aynı sorumluluğu taşıyor.” ifadelerinde bulundu.
Bir gün çayın da hesabı sorulur
Bayrak, konuşmasını, “Bir kez daha uyarıyoruz: Rize’de, Artvin’de, Trabzon’da üreticiler artık sabrının son noktasında. ÇAYKUR işlevsizleşiyor, özel sektör palazlanıyor, üretici yalnızlaşıyor. Bu düzen böyle devam edemez. Ve unutulmasın, bir gün çayın da hesabı sorulur.” sözleriyle tamamladı.