Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Rize İl Başkanı Saltuk Deniz, İl Başkanlığı binasında düzenlediği basın toplantısında Rize'nin geleceksiz yatırımlarına ilişkin eleştirilerini dile getirdi. İl Başkanı Deniz, "Beş sene önce, on sene önce ne konuşuyorsak bugün yine aynı şeyleri konuşuyoruz" diyerek kentin vizyon eksikliğini sert bir dille eleştirdi.
İl Başkanı Saltuk Deniz, partisinin 28-30 Kasım 2025 tarihlerinde Ankara Spor Salonu'nda gerçekleştirilecek 39. Büyük Kurultayı öncesinde düzenlediği basın toplantısında hem ulusal siyasi gündemi hem de Rize'nin yerel sorunlarını sert bir dille eleştirdi. Deniz, konuşmasının ilk bölümünde hakkında yürütülen yolsuzluk soruşturması nedeniyle görevden uzaklaştırılan eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik hukuki sürece değinerek, CHP'nin anketlerde birinci parti çıkmaya başlamasından sonra yoğun bir saldırı ve baskıyla karşı karşıya kaldığını belirtti. İmamoğlu hakkındaki iddianameye değinen Deniz, "Saldırmak serbest, hakaret etmek serbest, suçlamak serbest ama hakkınızı aramanız yasak" diyerek hukukun zorlandığını ve Ekrem İmamoğlu'nun sosyal medya hesaplarının kapatılmasının hak arama mekanizmalarının tüketilmek istendiği bir dönemi gösterdiğini söyledi. 4000 sayfalık bir iddianamenin aslında "hiçbir şey yok" anlamına geldiğini belirten Deniz, İmamoğlu'nun yargılandığı bu süreçten %100 aklanarak çıkacağına inancının tam olduğunu vurguladı.
Ayrıca, çay tarımı ve Çay Kanunu üzerine yapılan tartışmalara değinen İl Başkanı Deniz, çay üreticilerinin haklarının korunması ve çayın kalite standartlarının yükseltilmesi için somut adımlar atılması gerektiğini söyledi. Deniz, özellikle 2020 yılından bu yana gündemde olan Çaykur'un özel sektöre kuru çay satış politikasının ticari mantıktan yoksun olduğunu savundu. Deniz, "Rekabet halinde olan firmalara kendi çayınızı işletiyorsunuz. Onlar bunu kendi markalarıyla paketleyip sizin kaliteli çayınızı kendi çaylarıymış gibi pazarlıyorlar. Bu, dünyanın hiçbir yerinde böyle bir ticari zekâ örneği yok" diyerek uygulamanın Çaykur'un kendi pazar payını yok etme anlamına geldiğini belirtti.
İl Başkanı Saltuk Deniz, çay sektöründeki sömürünün son bulması için Çay Kanunu'nun çıkarılmasının şart olduğunu belirterek, çayın Rize'ye getirilmesinin bir devlet politikası olduğunu ve 3788 sayılı yasa ile devletin üreticiye çayı satın alma garantisi verdiğini hatırlattı. Deniz, "Çay Kanunu çıkartmak, çayda satın alma garantisi vermek, devletin vatandaşa görevidir" diyerek Cumhuriyet Halk Partisi'nin bu konudaki sorumluluğunu bildiğini ve iktidara geldiklerinde Çay Kanunu'nu mutlaka çıkartacaklarını açıkça söyledi. Deniz, yıllardır çıkarılamayan Çay Kanunu'nun üretici üzerindeki sömürüyü korumak amacıyla engellendiğini iddia etti.
İl Başkanı Deniz, Rize Ticaret Borsası'nın (RTB) Çaykur'un mali durumu hakkındaki açıklamalarına da sert tepki gösterdi. Başkan Deniz, RTB'yi kendi sorumluluk alanlarına odaklanmaya ve şeffaflığa davet ederek, “Rize Ticaret Borsası, Çaykur'un borcu gibi kendisini ilgilendirmeyen konular yerine, kendi topladığı paraları ne yaptığını ve kaç Rizeli’ye kaç çay üreticisi öğrenciye burs verdiğini açıklasın” dedi.
Başkan Deniz,"Rize Ticaret Borsası açıklama yapıyor kendisini ilgilendirmeyen bir konuya. Çaykur’un kârlılığının ne olduğu Rize Ticaret Borsası'nı ilgilendirmez. Kendisi onu yapacağına çevresinden toplamış olduğu paraları ne yaptıklarını açıklasınlar. Her yıl dünyanın parasını topluyorlar, bunlarla ilgili ne yapıyorlar?" diye konuştu.
Deniz, RTB'den şu soruların cevabını talep etti: “Toplanan paralar ne yapılıyor? En basiti, kaç tane Rizeli ya da Çaykurcu öğrencisine burs veriliyor? Çaykur'un şu kadar borcu var diyorlar, kendilerinin ne kadar borcu var?”
Başkan Deniz, RTB'nin "zekâ oyunu" yapmayı bırakıp, topladıkları paraların bedellerini ve nereye harcandığını kamuoyuna açıklaması gerektiğini vurguladı.
Çaykur'un mali tablosu hakkında RTB'nin verdiği rakamların gerçeği yansıtmadığını savunan Deniz, gerçek bilgilerin Çaykur Genel Müdürü tarafından açıklanması gerektiğini belirtti. Deniz, Çaykur Genel Müdürü'nün çıkıp RTB'ye cevap vermesi gerektiğini ve "Sen bizim 22 milyar borcumuz olduğunu söylüyorsun ama gerçek bu değil. Bizim kredi borçlarımız budur. Yılsonuna kadar şu kadar satış yapacağız, bu kredi borçlarımız bu kadar düşecek" demesi gerektiğini ifade etti. Başkan Deniz, Çaykur Genel Müdürlüğü'nün açıklama yapmamasını siyasetin baskısına bağlayarak, "Siyaset orada Çaykur Genel Müdürlüğü'nü baskı altında tutuyor" iddiasında bulunarak, "İnsanlar Çaykur’u işte tokatlayacağımız kum torbası gibi göremezsiniz biz buna izin vermeyiz. Herkes kendi işini yapsın." Dedi.
Deniz, Lipton örneği üzerinden, özel sektörün Rize'de üretilen çayı başka illerde paketlemesini eleştirerek, bunun Rize'nin ekonomik gücünü ve katma değerini başka yerlere aktardığını söyledi. Rize'de toplanan çayın Sakarya gibi başka bir yerde paketlenmesine kimsenin itiraz etmemesini ve Rize Ticaret Borsası'nın buna izin vermesini eleştiren Deniz, "Ticari mantıklı böyle bir ticari mantık olabilir mi? Sen burada üretilmiş olan katma değeri başka bir yere aktarıyorsun" diyerek Rize'nin ekonomik güçlerini bu duruma müdahale etmeye çağırdı.
İl Başkanı Deniz, kurumların görevlerini yapması gerektiğini belirterek, Çaykur Genel Müdürlüğü'nün en net bilgilere sahip kurum olarak RTB'nin açıklamalarına karşı kamuoyunu bilgilendirmesi gerektiğini yineledi.
Başkan Deniz, konuşmasında Rize'deki yatırımların geleceğe dönük bir vizyon taşımadığını savundu. Rize’nin geleceğine yönelik yatırımların yetersiz olduğunu ve kentte vizyoner projelerin hayata geçirilmesi gerektiğini ifade eden Deniz, eğitim, altyapı ve ekonomik kalkınma gibi konuların öncelikli olarak ele alınması gerektiğini belirtti. Rize'de yapılan yatırım ve projelerin geleceğe dönük bir vizyon taşımadığını söyleyen İl Başkanı Deniz, yerel yöneticilere şu soruyu yöneltti: "Sorduğum zaman Rize'yi geleceğe taşıyacak hangi yatırımınız var? Yol geleceğe taşımaz... Rize on yıl sonra nasıl bir Rize tasarlandığını hangimiz biliyoruz? Geleceğe dönük insan eğitimi, yetiştirilmesi hangi aşamada? Bunların hiçbirisi konuşulmuyor."
Deniz, CHP olarak hem Rize'de hem de Türkiye genelinde halkın sorunlarına çözüm üretmek için çalıştıklarını belirtti. Çay üretimi, yerel yatırımlar ve ekonomik kalkınma gibi konularda somut adımlar atılması gerektiğini vurgulayan Deniz, "Rize’nin geleceğini konuşmak zorundayız. 10 yıl sonra Rize’nin nasıl bir şehir olacağını planlamalıyız" diyerek çağrıda bulundu.
Deniz, ayrıca, CHP'nin Kürt sorununa ilişkin tavrının net olduğunu yineleyerek, çözümün adresinin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) olduğunu, terör örgütü ve liderlerini ise muhatap almadıklarını bir kez daha vurguladı.
Türkiye'nin ekonomik olarak kötü yönetildiğini, insanların yoksulluk çektiğini ve ülkenin ilk 10 ekonomi hedefinden uzaklaşarak eski sıralarda (16. sırada) kaldığını belirtti. Yapılan köprü ve yol gibi yatırımların devletin zaten görevi olduğunu, bunların "marifet" olmadığını ekledi.
CHP'nin Cumhuriyetin kuruluşuyla var olan ve Türkiye var olduğu sürece var olacak kurumsal bir parti olduğunu vurgulayan Deniz, parti örgütlerinin her türlü baskıya karşı mücadele geleneğine sahip olduğunu dile getirdi.
Bu hafta sonu yapılacak kurultaydan sonra yeni yönetim ve parti programının belirleneceğini söyleyen Deniz, Rize'de tüm sandık görevlilerinin hazır olduğunu ve saha çalışmalarını daha aktif bir şekilde sürdüreceklerini kaydetti.
Toplantıya, İl Yönetim Kurulu Üyeleri Osman Kaptan, Osman Delihasan ve Hüseyin Yanık ile İl Sekreteri Özlem Kulelioğlu Çemberci ve Merkez İlçe Başkanı Necati Topaloğlu da katıldı.