Hak-İş Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan Rize’nin İkizdere İlçesinde katıldığı sendika içi eğitim toplantısı sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Arslan, çözüm sürecinden dönüşün Türkiye için yıkım olacağını belirterek, “Bu süreç geriye dönülmez bir süreç olmuştur artık. Bundan sonra geriye dönüş Türkiye’nin yıkımı olur. Bölgenin yıkımı olur. Buna asla asla izin vermemek gerekir. Dün sayın Başbakan’ın yaptığı konuşmaları medyadan takip ettim. Konuşmalarını cesaret verici buldum. Sürecin devam etmesinden yana kararlılıklarını ortaya koydular. Bu açıkçası beni de heyetimizi de mutlu etti” dedi.
Doğu Anadolu Bölgesi’nin yüzde 72’sinin bölünmeyi istemediğini belirten Arslan “Bir süredir patlamayan silahlar hakikaten bölgede memnuniyet oluşturmuştur. Biz Ağrı dağının eteğinde ilk kez kuzuların meleştiğini gördük. İlk defa barış türkülerinin söylendiğini gördük. Hakkari’nin Sümbül Dağı’nda halkın hayvanlarını otlattığını gördük. Bu bölgede barış ortamının ne anlama geldiğinin açık göstergesi. Bölge halkının yüzde 72’si eşit yurttaşlık temelinde bir çözüm sürecinin tamamlanmasını istiyor. Türkiye’nin Doğusu da dahil; bölünmek isteyen, özerklik isteyen, otonomi isteyen insanlara rastlamadık. Tam tersi eşit yurttaşlık ilkesinde beraber yaşamak istiyorlar. Buda bu projenin Türkiye için ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Türkiye’nin yüzde 82.5’i bu süreci destekliyor. Hakikaten bu çok büyük bir oran. Süreç devam ettikçe desteğin artacağını düşünüyoruz” diye konuştu.
"SOKAK OLAYLARI SÜRECİ OLUMSUZ ETKİLEDİ"
Arslan, Reyhanlı, Gezi Parkı ve Lice olaylarının çözüm sürecini olumsuz etkilediklerini ifade ederek “Elbette ki Reyhanlı olayları, Gezi Parkı'nın ötesine geçen gösteriler ve Lice’de yaşanan olaylar bu sürece olumsuz yansımıştır. Ama ben sürecin taraflarının başta hükümet olmak üzere asla vazgeçmeden, asla geri adım atmadan mutlaka süreci tamamlama konusunda kararlılıkla devam edeceklerine inanıyorum. Bu gereklidir. Çünkü Türkiye’nin projesi bu. Türkiye’nin 21. yüzyılda oyun kurucu ülke olarak, Türkiye’nin bölgesinde etkin ve güçlü bir ülke olması için mutlaka bu süreci başarı ile tamamlaması gerekiyor” şeklinde konuştu.
"ÖCALAN’IN SERBEST KALMA TALEBİ YOK"
BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in çözüm sürecinin sağlıklı ilerlemesi için Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması yönündeki talebini de değerlendiren Arslan, Öcalan’ın bile böyle bir talebi bulunmadığını ifade ederek Öcalan’ın bu çıkışlardan duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Arslan, “Bu süreci bir al ver süreci olarak görmelerinden bu kaynaklanıyor. PKK, BDP ve onun unsurlarının, süreçte daha talepkar olarak süreci kendi lehlerine dönüştürme gayretindeler. Abdullah Öcalan’ın kendisinin bile serbest bırakılma talebi yok. Bu süreçte kendi konumunun tartışılmasından bile rahatsızlık duyduğunu belirtiyor. O nedenle bence çözüm sürecinin gündeminde bu tür talepleri siyasi talepler olarak görmek lazım. Çözüm sürecinin esası bu değil. Çözüm sürecinin esası Türkiye’nin bütünleşme sürecidir. Türkiye’nin demokratikleşme sürecidir. Türkiye’nin insan hakları konusunda atması gereken adımların atılması sürecidir. Resmin geneline bakmak lazım. Bu tür talepleri tamamen İmralı’ya selam olarak görüyorum” ifadelerini kullandı.