Davutoğlu, Hükümetin Seçim Sonrası Programını Açıkladı

Başbakan Davutoğlu, 8 Haziran'da hükümet programında öncelikle yer verecekleri 10 maddenin ilk üç sırasında Anayasa, Çözüm Süreci ve toplumsal uzlaşının yer aldığını bildirdi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, iktidar olmaları durumunda 8 Haziran'da hükümet programında öncelikle devreye alacakları yapısal konuları içeren 10 maddeyi tespit ettiklerini belirterek, bunları, anayasa, Çözüm Süreci, toplumsal uzlaşı, ekonomide yapısal reform, istihdam, değişik toplum kesimlerinin taleplerini çözmek, şeffaflıkla ilgili yasayı devreye sokmak, yargı reformu, yıpranan bürokrasiyi yeniden yapılandırmak ve bütün şehirlerin yeniden yapılandırılması için ayrı master planı hazırlamak olarak sıraladı.

Davutoğlu, Habertürk televizyonundaki, "Türkiye'nin seçimi 2015" programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

"7 Haziran'a çok az bir süre kaldı, muhtemeldir ki AK Parti daha çok oy alacak ve Hükümeti kurmakla görevlendirileceksiniz. Yazmaya başladınız mı, hükümet programını" şeklindeki soru üzerine Başbakan Davutoğlu, AK Parti'nin kongresinde görevi devraldıktan sonra açıkladıkları hükümet programının, 8-9 aylık bir hükümet programı gibi yazılmadığını belirterek, şunları kaydetti:

"8 HAZİRAN'DA ÖNCELİKLE ELE ALACAĞIMIZ 10 MADDEYİ TESPİT ETTİM"

"O günden bugüne alanda bizzat durumu görmeye çalıştım. Bakanlıkları gidip yerlerinde ziyaret ettim ve çok sayıda paket açıkladık. Birçok reform paketine öncülük ettik. Sonra da seçim beyannamemiz oluştu. Seçim beyannamesinden sonra, Türkiye'nin her yerine giderek ihtiyaçları da bir anlamda toplumsal karşılığı olan ihtiyaçları da tespit ettim. Başlattığımız ama süreç olarak devam eden konular vardı. Dolayısıyla dün itibarıyla gece sabah namazından döndükten sonra son yaptığım çalışmaları da gözden geçirip, arkadaşları talimatlandırdım. Burada birkaç görüşmemiz oldu bakan arkadaşlarla, 8 Haziran'da öncelikle ele alacağımız 10 maddelik, acil eylem planı demeyeyim, çoğu yapısal konuları içeren ama benim gündemime girecek olan 10 maddeyi tespit ettim. Tabi bu 8 Haziran sabahından itibaren bir kısmı hemen yapılacak, bir kısmı süreç içinde gerçekleşecek bir yaklaşım."

Davutoğlu, söz konusu 10 maddenin, hükümet programının çerçevesini oluşturacağına vurgu yaparak, "Başka maddeler de olacak. Hükümet programı çok daha geniş ama bunlara öncelik vereceğim" dedi.

Başbakan Davutoğlu, hükümet programının çerçevesini oluşturacak 10 maddeden birincisinin "Anayasa" konusu olduğunu söyledi. Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Seçim neticesi ne olursa olsun buradan da muhalefet partilerine sesleniyorum, Türkiye artık 12 Eylül anayasasını taşıyamıyor. Onun için yeni toplum sözleşmesini bizzat kaleme almıştım. 8 Haziran'dan itibaren muhalefet partilerine çağrı yapacağım, gerekirse bir araya gelelim, şimdiden söylüyorum, şimdiden bunu davet olarak kabul edebilirler, birlikte oturup şimdiye kadar gerçekleşmemiş bir şeyi birlikte yapmaya çalışalım. Anayasa, sivil bir anayasa. Güçler ayrılık prensibinden insan onuruna dayalı bir özgürlükçülük anlayışından güçler ayrılık prensibine, Başkanlığa kadar bir perspektif var ama biz bunu kimseye empoze edecek değiliz. Herkes kendi elindekini ortaya koysun ve makul, iletişime açık bir şekilde yeni bir anayasanın temellerini atalım."

ÇÖZÜM SÜRECİ

Davutoğlu, söz konusu maddelerden ikincisinin Çözüm Süreciyle ilgili olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

"İkincisi, en çok acil ve hiçbir zaman gündemimizden düşmeyecek olan Çözüm Süreci, Diyarbakır'dan bunu zikrediyorum. Bugün Diyarbekirli sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya geldiğimizde de üzerinde durdum. Seçim neticesi ne olursa olsun çözüm süreci istikametinde devam edecek. Yeni durumu değerlendirerek, kurmuş olduğumuz çözüm süreci mekanizmasını hemen işletmeye başlayacağız. Yani yeni hükümet, ilk toplantısından hemen sonra çözüm sürecinde atılacak adımlar konusunda yine bir şekilde sürecek."

Davutoğlu, üçüncü maddenin ise "toplumsal uzlaşı" olduğunu kaydetti. "Burada kastettiğim, bütün toplum kesimlerinin, görüşlerini ifade edebileceği, bir iletişimin canlı olacağı bir dönem" diyen Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Çünkü eğer bir Anayasa reformu yapabilirsek durum farklılaşabilir ama nihayetinde 4 yıl seçimsiz bir dönem olacak, ilk defa. Bu dört yıl içinde katılımcı demokrasiyi teşvik edecek şekilde şu veya bu sorunları bünyesinde taşıdığı düşünüldüğü bütün toplum kesimleriyle yani derdi olan herkesle yeni bir iletişim kanalının açılması. Biliyorsunuz, Hacıbektaş'ta yaptığım konuşmada, Tunceli'de yaptığım konuşma ve arkasından Alevi kanaat önderleriyle yaptığım konuşmalardan sonra zaten Alevi vatandaşlarımızın sorunları veya kanaatleriyle ilgili yine zihinlerde tebellür etmiş bir yaklaşım vardı, başta bu olmak üzere, bunu seçim döneminde yapmak istemem, çünkü bunun seçim malzemesi gibi görülmesini ben arzu etmem. İnsan haklarıyla ilgili konular, seçim malzemesi gibi yansıtılamaz. Yine farklı inanç guruplarının talepleri, sivil toplum kuruluşlarıyla kuracağımız ilişkiler ama inşallah 8 Haziran'da bu emaneti devraldığımda, sadece Bakanlar Kurulu, bürokrasi değil toplumun her kesiminin sivil toplum kuruluşlarıyla yeni bir katılımcı demokrasiyi nasıl inşa edeceğimizi ilk andan itibaren şimdiden düşünüyorum."

EKONOMİ YÖNETİMİ MEKANİZMASI

62. Hükümeti kurarken Çözüm Süreci ve güvenlik mekanizmalarını kurduklarını hatırlatan Başbakan Davutoğlu,"Yeni dönemde bir de ekonomi yönetimi mekanizması şeklinde, bizzat başkanlığımda ve ilgili bütün birimlerin olduğu, ekonomide yapısal dönüşümü takip eden bir mekanizma kuracağız" diye konuştu.

Davutoğlu, bizzat yöneteceği mekanizmada bütün ekonomik birimlerin olacağını belirterek, "Burada da o büyük ekonomik yapısal dönüşümü, 25 öncelikli programla ilgili yapısal dönüşümü tek tek takip edeceğiz. Çünkü o yapısal dönüşüm bizi orta gelir tuzağından çıkaracak olan temel konu" ifadesini kullandı.

GENÇLERİN İSTİHDAMI

8 Haziran'dan itibaren hayata geçirecekleri yapısal maddelerin beşincisini "istihdam' oluşturacağını ifade eden Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi:

" Bu seçim çerçevesinde bütün Türkiye'yi gezdim ve gördüm ki birçok sorun var ama bizim geleceğe dönük en önemli meselemiz ekonomik istihdamı arttırmak, özellikle de genç istihdamı, gençlerin istihdamı. Caddelere çıktığımızda her şehirde çocuklar karşılıyor. Dinamik bir nüfusumuz var ve bu dinamizmin sürmesini istiyoruz. Ama onun için istihdamın artması lazım. Türkiye istihdamı en iyi şekilde arttıran ülkelerden biri ama yetmiyor. Nüfusumuz daha hızlı artıyor. Bu çerçevede ilk ele alacağımız hususlardan, zaten Milli Eğitim Bakanlığı ile TOBB ile iş adamları ile görüşmüştüm. Mesleki eğitimi tümüyle gözden geçirip, özel sektörle Milli Eğitim'in, hükümetin birlikte oluşturacağı bir ara model geliştirmeyi düşünüyorum. Böylece uzun yıllar eğitimde vaktini harcamak, harcamaktan kastım sonunda üniversiteli işsiz durumuna düşmeyecek şekilde, herkesin en süratle istihdama katılacağı bir model. Organize sanayi bölgelerinin hepsini istihdam okulları halinde düşüneceğiz. Yani tekstil organize sanayi bölgesi ise oradaki işadamları ile birlikte tekstil okulu kuracağız. Süratle ara elemanı oradan istihdam edecek şekle sokacağız. Bunların hepsi de genç istihdamı olacak. 15-17-18 yaşlarında meslek yüksek okullarına daha sonra gidecek öğrenciler, daha erken yaşta süratle istihdama sevk edecek bir çerçeve."

TAŞERON İŞÇİLER

Değişik toplum kesimlerinin hepsini kuşatmaya çalıştıklarını ifade eden Davutoğlu, "Bu toplum kesimlerinin ekonomik taleplerini tek tek ele alacak bir yaklaşım sergileyeceğiz" dedi. Esnafa, emeklilere, çiftçilere, işçilere yönelik 8 ay içinde birçok paket açıkladıklarını anımsatan Başbakan Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Bunların bir kısmı daha hazmedilmedi bile. Bazen soruyorum, 'Şunu gördünüz mü?' Bir talep geliyor halbuki biz bunu aylar önce yapmışız ama daha muhataplarımız, o toplum kesimleri hissetmemiş. Bu çerçevede ilk yapacağımız şeylerden biri taşeron sorununu kökünden çözeceğiz. Bu, dinledikçe üzüldüğüm hususlardan biridir. Bir yan sektör, istihdam alanı oluşmuş. Denetimi için çok tedbir alınmış ama önümüzdeki dönemde bunun netliğe kavuşması lazım. Asıl işte çalışan hiç kimse taşeron işçisi olmayacak. Bunun tasnifini yapacağız, kategorilerini kesin olarak ayıracağız."

"KILIÇDAROĞLU'NUN VAAT GİBİ SÖYLEDİĞİ ŞEYİ BİZ ZATEN VERİYORUZ"

Emeklilerle ilgili yapılan şeylerin çoğunun bilinmediğini dile getiren Başbakan Davutoğlu, "Emekli maaşlarının hepsinde 5-10 misli, tarım emeklisi 66 liradan 816 liraya çıkmış, 13 misli. Hangi kategoriyi alırsanız alın bizim dönemde büyük hamleler yapıldı" diye konuştu.

İntibak yasasının çıkarıldığını anımsatan Davutoğlu, şunları söyledi:

"Son yaptığımız şey emeklilerimize, seyyanen 100 lira zam. Ne demek bu biliyor musunuz, bin liranın altında bu şu demek, yılda bin 200 lira. Yani aslında Kılıçdaroğlu'nun vaat gibi söylediği şeyi biz, yılda 1,5 maaş takriben veriyoruz. 'Vereceğiz' demiyorum. Kanun çıktı temmuzdan itibaren 800 lira alan bir emekli için yılda bin 200 lira demek, seyyanen ayda 100 lira. Ne anlama gelir? Yılda 1,5 ikramiye demek zaten. Halk bunu daha almadığı için, 1 Temmuz'dan itibaren, bunu hissetmiyor. 1,5 maaş zaten biz veriyoruz. Onun muhayyel vereceğim dediği şeyi biz bütçeyi etkilemeden veriyoruz zaten. Burada, haklı bir talep ben onu arkadaşlara da söyledim, bin 100 liraya kadar biz bu düzenlemeyi yapmıştık. Bu da emeklilerimizin yüzde 60'ını kapsıyordu. Şimdi bunu bütün emeklileri kapsayacak şekilde, onlara da bir intibak imkanı sağlayacak şekilde, oranları farklı olabilir ama bütün emeklilerimize enflasyon üzeri bir gelir verecek bir düzenleme yapacağız. Bunu Kılıçdaroğlu veya başkaları gündeme getirdiği için değil, zaten biz yaptığımız için açık yüreklilikle söylüyorum. Yaptığımız bir şey. Dolayısıyla bunun kapsamını genişletmeyi düşünüyoruz."

Davutoğlu, sosyal yardımların çok geniş bir perspektifte gerçekleştirildiğini vurgulayarak, "Bunları tek bir şemsiyeye toparlamak için bir çalışma yürüteceğiz. Dolayısıyla 6. ana gündemimiz değişik toplum kesimlerinin taleplerini çözecek, bu yaz içinde bunların hepsinin çözüme kavuşturmak. 'Bir yıl' demiyorum bunun için bu yaz için. Ekonomik reformlar daha zaman alır" diye konuştu.

ŞEFFAFLIK

"Önümüzdeki dönemde özellikle siyasetin, ekonominin ve siyaset ekonomi ilişkilerini tanımlayacak şeffaflıkla ilgili yasayı süratle devreye sokacağız" diyen Davutoğlu, bu konuda açıklama yaptığını da hatırlattı. Başbakan Davutoğlu toplumun, siyasilerin ve bütün kesimlerin şeffaf şekilde kamuoyunun önünde olması gerektiğini vurguladı.

YARGI REFORMU

Başbakan Davutoğlu, 8 Haziran'da acil devreye alacakları 10 maddeden sekizincisinin yargı reformu olduğunu bildirdi.

Yargı reformu stratejisini daha önce açıkladığını hatırlatan Davutoğlu, Türkiye'de artık yargının çok ciddi şekilde kendisini yenilemesine ihtiyaç bulunduğunu vurguladı.

Yargı reformu stratejisini de adım adım uygulayacaklarını kaydeden Başbakan Davutoğlu, birçok yargı biriminin yeniden yapılandırılması yanında yargıya güveni tam tesis edecek bir eylem planı ortaya koyduklarını anlattı.

Başbakan Davutoğlu, bunu uygulamada yakından takip edeceklerini dile getirerek, "Tuz kokarsa diye bir tabir var. Yargıya güvenin tam ve mutlak olması lazım" dedi.

YIPRANAN BÜROKRASİ YENİDEN YAPILANDIRILACAK

Acil devreye alacakları 10 maddeden dokuzuncusunun yıpranan bürokrasiyi yeniden yapılandırmak olduğunu açıklayan Davutoğlu, "Paralel yapılar, diğer şeyler, KPSS birçok şeyler yaşandı. Geçmişte de başka türlü yıpranmalar vardı. Bürokrasiyi rasyonel zeminde, ehliyet ve liyakat sistemine göre yeniden yapılandıracağız" diye konuştu.

Bürokrasinin engelleyici bir güç gibi görünmesinin de yanlış olduğunu söyleyen Davutoğlu, bürokrasinin kendi içinde mücadele alanı olarak görülmesinin, bir devletin sonunu getireceğine işaret etti.

Bu nedenle bürokrasiyi baştan itibaren bütünüyle gözden geçireceklerini kaydeden Başbakan Davutoğlu, "Gerekirse bazı bakanlıklar yeniden yapılandırılabilir. Gerek görürsek bakanlıkların da yeniden yapılanmasıyla bazı bakanlıkların işlevsel olarak güçlendirilmesi veya yeni bir yapılandırmaya tabi tutulmaları mümkün olabilir" şeklinde konuştu.

ŞEHİRLER, YENİDEN YAPILANDIRILACAK

Başbakan Ahmet Davutoğlu, devreye alacakları 10 maddeden sonuncusunun da bütün şehirlerin yeniden yapılandırılması için ayrı master planı hazırlamak olduğunu bildirdi.

Özellikle tarihi dokuya sahip, ekonomik gelişme sağlayan, sosyolojik yapısı, nüfusu artan şehirlerin tek tek yeniden yapılandırılmasını sağlayacaklarını belirten Davutoğlu, şehirlerin tarihi dokusunu, kimliğini koruyarak, ihtiyaçlarının karşılanması çerçevesinde her şehir için ayrı master planı hazırlayacaklarını anlattı.

Davutoğlu, bütün şehirlerin 10-20-30 yılını perspektif olarak görecek, düzensiz imarlaşmayı kesinlikle kontrol altına alacak, şehrin kültürü, tarihi, kimliğiyle bütünleşecek bir imar faaliyetinin önünü açacak çerçeve hazırlayacaklarını ifade etti.

Siyaset Haberleri