İlkokulun ilk yıllarında ortaya çıkan belirtilerin göz ardı edilmemesi gerektiği vurgulanırken, aileler ve öğretmenler Rehberlik ve Araştırma Merkezlerine (RAM) yönlendirilmeye çağrılıyor.
Özel öğrenme güçlüğünün en belirgin işaretleri okuma-yazma hataları, harflerin karıştırılması, matematikte zorlanma ve dikkat sorunları olarak gösteriliyor. Uzmanlar, bu belirtilerin fark edilmesi durumunda çocukların hemen tembel ya da başarısız olarak etiketlenmemesi gerektiğini vurguluyor. Bunun yerine, doğru tanı ve destek için profesyonel yardım alınması gerektiği belirtiliyor.
Özel Eğitim Çalışanları ve Eğitim Derneği Başkanı Feyyaz Şentürk, yeni dönemde velilere ve öğretmenlere seslenerek, “Özel öğrenme güçlüğüne sahip çocuklar asla tembel ya da başarısız değildir. Onlar sadece farklı bir öğrenme yoluna ihtiyaç duyar. Erken tanı ve bireyselleştirilmiş eğitim programları ile bu çocuklar akademik ve sosyal yaşamda çok başarılı olabilir. Aile-öğretmen iş birliği bu sürecin en güçlü adımıdır” dedi.
Uzmanlar, toplumdaki farkındalığın artırılması gerektiğine dikkat çekiyor. Özel öğrenme güçlüğü yaşayan çocukların güçlü yönlerine odaklanılması ve etiketlenmek yerine desteklenmesi gerektiği belirtiliyor. Bu yaklaşımın, çocukların akademik ve sosyal başarılarını artırarak gelecekteki potansiyellerini tam olarak ortaya çıkarmalarına yardımcı olacağı vurgulanıyor.