Dünya çölleşmeye doğru gidiyor

TEMA Vakfı Rize Temsilcisi Nevzat Özer, Türkiye'nin her yıl 500 milyon ton, her saniye 16 ton tarım toprağını erozyonla kaybettiğini bildirdi.

TEMA Vakfı Rize Temsilcisi Nevzat Özer, ''17 Haziran Dünya Çölleşmeyle Mücadele Günü'' nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, bu yıl Dünya Çölleşmeyle Mücadele Günü'nün ana konusunun ''zengin toprak biyolojik çeşitliliği = canlılar ve ekosistemler için zenginlik kaynağı'' olarak belinlendiğini belirtti.

Toprağın oluşumunun çok uzun bir süreç olduğunu, 2 santimetre yüzey toprağının oluşumu için 500 yıldan fazla zamana ihtiyaç olduğunu vurgulayan Özer, şöyle devam etti: ''Toprağın verimliliği, toprak biyolojik çeşitliliğine bağlıdır. Buna rağmen ülkemiz her yıl 500 milyon ton, her saniye 16 ton tarım toprağını erozyonla kaybetmektedir. Ülke olarak zengin ve üretken topraklarımızı korumak için toprak biyolojik çeşitliliğini tehditlerden ve giderek azalmaktan korumamız gereklidir. Ancak bu ciddi tehdide rağmen Türkiye halen arazi kullanım planlamasını yapmış değildir. Bu nedenle tarım arazilerinin üzerine sanayi tesisleri kurulmakta, ormanlar yakılmakta veya işgal edilip yapılaşmaya açılmakta veya tarlaya çevrilmekte, sulak alanlar kurutulmaktadır.''

-DÜNYADA 4 MİLYAR HEKTAR ARAZİ ÇÖLLEŞME TEHDİDİ ALTINDA-

Özer, dünyada 250 milyonu aşkın kişinin çölleşmeden doğrudan etkilendiğini, dünya yüzeyinin üçte biri, bir başka deyişle 4 milyar hektarı aşkın arazinin çölleşme tehdidi altında olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: ''Bugün dünyada 135 milyon kişi çölleşme nedeniyle göç etme tehlikesi altındadır. Dünyanın içme suyu arzları 1950'den beri üçte iki azalmıştır. Her yıl 12 milyon kişi su kıtlığı ve kirli içme suyu nedeniyle ölmektedir. Bir çay kaşığı toprak, 6 milyon farklı türe ve bakteriye ev sahipliği yapabilir. Toprak biyolojik çeşitliliği, insanların hayatta kalmak için ulaşması gereken mal ve hizmetlerin belirleyicisidir. Toprak yüzeyinin altında yaşayan canlılar, topraktaki bitki besinlerini ve tarımsal ürünleri kimyasallardan ve hastalıklardan koruyan doğal kimyasallar oluşturarak biokütlelerini arttıran maddelere ayrıştırır ve toprağı kirleten toksinleri arıtır. Biyolojik çeşitlilik açısından zengin topraklar, tarımsal faaliyetler açısından da üretkendirler. Gelişmekte olan ülkelerdeki insanların yüzde 75'inin hayatta kalmasının tarımsal biyolojik çeşitliliğe bağlı olduğu düşünülürse, toprak biyolojik çeşitliliğindeki herhangi bir kayıp gıda güvenliğine de doğrudan etki gösterecektir.''

Rize Haberleri