*“Aramızdaki ‘iki İrlandalı’nın asılsız iddiaları Çay Kanunu sürecini akamete uğrattı”*
Karal, “Çay tarihinde yapılan en kapsamlı ve bilimsel çalışma 2017’de hazırlanmış; ancak aramızdaki ‘iki İrlandalı’nın organik tarıma geçiş üzerinden ortaya attığı asılsız iddialarla süreç akamete uğratılmıştı. Gelin, bu tasarıyı hep birlikte Meclis’ten geçirelim.” ifadelerini kullandı.
DEVA Partili Hasan Karal, Yeni Yol Grubu adına Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesi üzerine yaptığı konuşmada, çay üreticisinin emeğinin fırsatçılara terk edildiğini belirterek, çözümün yıllardır bekletilen Çay Kanunu’nda olduğunu ifade etti.
*“2017 taslağı çayın tüm yapısal sorunlarına çözüm getiriyordu”*
Karal, çay sektörüne ilişkin bugüne kadar yapılmış en ciddi çalışmanın, dönemin Tarım Bakanı Faruk Çelik döneminde tamamlanan 2017 Çay Kanunu taslağı olduğunu hatırlattı. Bu çalışmanın; sivil toplum kuruluşları, bilim insanları, bürokratlar ve kendisinin de aralarında olduğu bölge siyasetçilerinin ortak katkısıyla hazırlandığını vurgulayan Karal, taslağın çayda kalite, fiyat istikrarı ve üretici korunmasını esas aldığını söyledi.
Söz konusu taslağa göre kuru çayın borsa dışında alım satımının yasaklanarak piyasanın disipline edileceğini belirten Karal, yaş çay üretilen Rize, Artvin ve Trabzon dışındaki illerde paketleme tesisi kurulmasının engelleneceğini, böylece denetimlerin güçleneceğini ifade etti. Karal, özellikle son dönemde sektörü olumsuz etkileyen boyalı çay gibi hileli uygulamaların da bu sayede önlenebileceğini kaydetti.
*“Organik havza ve referans fiyatla üretici korunacaktı”*
Taslağın en önemli başlıklarından birinin organik çay üretimi olduğunu dile getiren Karal, Doğu Karadeniz’in bir bütün olarak organik havzaya dönüştürülmesinin hedeflendiğini söyledi. Bu sayede hem toprağın hem de su kaynaklarının kimyasal girdilerden arındırılacağını belirten Karal, bunun aynı zamanda büyük bir çevre kazanımı anlamına geldiğini ifade etti.
Karal, bölge insanını doğrudan ilgilendiren en kritik düzenlemenin ise yaş çayda referans fiyat uygulaması olduğunu vurgulayarak, “Bu tasarıyla devletin açıkladığı taban fiyatın altında yaş çay alımı kesin olarak yasaklanıyordu. Yani hiçbir özel sektör kuruluşu üreticinin emeğini ucuza alamayacaktı.” dedi.
*“İlgili, yetkili herkese açık bir çağrı yapıyorum”*
Bir yılı aşkın teknik ve bilimsel çalışmanın ardından Tarım Bakanlığı ve ilgili tüm kurumların onayını alan taslağın Cumhurbaşkanlığına sunulduğunu anımsatan Karal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tasarı tam Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşınacakken, içimizdeki ‘iki İrlandalı’nın, organik tarıma geçiş konusunda Sayın Cumhurbaşkanını yanıltmaya dönük ortaya attıkları birtakım tezviratlar ve ‘rekolte düşer’ gibi asılsız iddialar sonucu süreç akamete uğramış ve bu kadar emek verilen çalışma ne yazık ki rafa kaldırılmıştı. Şimdi buradan ilgili, yetkili herkese açık bir çağrı yapıyorum: Güneşte, yağmurda, çamurda bin bir zahmetle yeşil altını üreten; alın teriyle ayakta duran emektar çay üreticisi analarımızın, bacılarımızın, babalarımızın, kardeşlerimizin emeğinin fırsatçılara peşkeş çekilmemesi için; gelin, AK Parti iktidarında, yine AK Partili bir bakan tarafından hazırlanmış bu tasarıyı kanunlaştıralım. Biz de arkadaşlarımızla birlikte, bu tasarının her bir maddesine bütün gücümüzle destek verelim ve el birliğiyle Meclis’ten geçirelim.”