Türk Ocakları Rize Şubesi olarak bugün gündeme bomba gibi düşen kınalı kuzularımızı bir kez daha ebediyete uğurlamış olmak ve İsrail tarafından yıllardır oluşturulan terorist devlet imajının tekrarlanması sonucu sivillerin canlarına kast edilmiş olmasını bir insan olarak kendimize artık yediremiyoruz açıklamasında bulunan Türk Ocakları Rize Şubesi'nin açıklamasında şunlar kaydedildi:
PKK, İsrail ve gizli ve açık destekçilerini, PKK’yı bir terör örgütü olarak kınayamayanları lanetliyoruz. İsrail'i gerektiği gibi kınamayanları lanetliyoruz. Artık Türk Milleti başın Sağolsun demeye dilimiz varmıyor. “Kanları yerde kalmayacak” gibi klişe lafları duymak istemiyoruz. İsrail'in yapmış olduğu terorist devlet anlayışına Dünya yine arzulanan tepkiyi göstermemiştir. Acaba bu olanlar İsrail'e yapılmış olsa ortaya aynı tablo çıkarmıydı yoksa çok daha farklı mı olurdu? Bugün İskenderun dün Şırnak, Tunceli, Hakkari'de yada başka bir yerde hain bir pusu ve şehit askerler Türk milletinin yada körpe Türk gençliğinin kaçınılmaz kaderi olarak sürüp gitmeye devam ediyor. Artık laf değil icraatlar devreye girmeli günler laf kavgalarıyla değil çözümler aramak ve uygulamaya koymakla geçmelidir.
Bu olay İsrail’in “terörist devlet” yöntemleriyle hareket etmekte sakınca görmediğini ortaya koyuyor. Bu durum bölgede 60 yıldır gerçekleşmeyen barışın sağlanması yolunda başta Türkiye olmak üzere, birçok devletin yaptığı girişimlerin başarı şansının bulunmadığını gösteriyor. Acı olan, bütün Dünya’nın yaşanan trajedinin sorumlusunu görmesine rağmen, İsrail’i durduracak bir önlem alınamıyor; katliama seyirci kalınıyor. Bu tutum giderek insan hakları, hukuk ve adalet gibi evrensel değerleri olan inancın, saygının kaybolmasına, kuvvetlinin her şeyi yapacağı duygusunun zihinlere yerleşmesine yol açıyor.
Bu Yüce Millet tarihte çok büyük badireler atlattı. Eğer dünün yöneticilerinin tanımladığı gibi üç – beş eşkıya parçası karşısında aciz kalırsa, cihan devleti olması nasıl mümkün olsun? Karşımızda başa çıkamayacağımız bir güç olması mümkün mü? Bu milleti acziyet içine düşürenler tarih önünde ve millet önünde nasıl hesap verecekler?
Bıçak kemiğe dayandı ve kemiği zorluyor artık. Ortada Türk milletinin gözünün içine baka baka teröristleri kardeş görenler, PKK’yı terörist ilan edemeyenler, terörü lanetleyemeyenler şımarık biçimde dolaşırken, Türk milletinin sabrının sonu mu ölçülüyor? Bu sonda kendileri için de bir son(!) düşünüyorlar mı terörist destekçileri?..
Marksist bir terör örgütünün başlattığı bir hareketin nasıl milliyetçilik olduğunu, feodal – baskıcı bir aşiret toplumunda nasıl bir demokrasi ve özgürlük keşfettiklerini açıklayamayan, Türk Mehmetçiğini değersiz bir sayı gibi gören solcu-liberal-islamcı kırması aydınlar, bu millete karşı nasıl hesap vereceksiniz?
Devleti Türk milleti adına yönettiklerini düşünen bütün yetki sahipleri ve kendisini Türk devletinin ve milletinin bir ferdi hisseden herkes bir an durup düşünmek zorunda artık… Yol bitti artık! “Ya devlet başa, ya kuzgun leşe!” Bu saatten sonra gerisi teferruattır…
Başta Türk Silahlı Kuvvetleri bütün güvenlik güçlerimizin tam bir görev şuuruyla hareket ettiklerine ve edeceklerine inanıyor, onlara güveniyoruz.