Öz Gıda İş'ten ÇAYKUR İşçisi İçin Kadro ve Süre Çağrısı: "180 Gün Çalışıp 181. Günde İşsiz Sayılmak Adalete Sığmaz!"

Öz Gıda İş Sendikası Genel Başkanı Ramazan Gülpolat, ÇAYKUR'da görev yapan binlerce mevsimlik işçinin çalışma sürelerinin uzatılması ve kadro sorununun çözümü için hakkında açıklama yaptı.

Öz Gıda İş Sendikası Genel Başkanı Ramazan Gülpolat, ÇAYKUR'da çalışan mevsimlik işçilerin sorunlarına dikkat çekerek, yıllardır süreli çalışmanın, güvencesizliğin ve kadro belirsizliğinin yükünü taşıyan işçilerin haklarının teslim edilmesi gerektiğini vurguladı. Gülpolat, "ÇAYKUR’un emek Gücü: mevsimlik işçilerimizin sesi olmaya devam ediyoruz" dedi.

Binlerce mevsimlik işçinin sabahın ilk ışıklarıyla çay fabrikalarına koşarak ÇAYKUR'un üretim çarklarını döndürdüğünü belirten Genel Başkan Gülpolat, bu durumun artık sadece bir kurum meselesi olmadığını, adalet ve insaf meselesine dönüştüğünü belirterek, “Türkiye’nin çayını sevgi ve emekle yoğuran, sabahın ilk ışıklarıyla çay fabrikalarına koşan binlerce mevsimlik işçi kardeşimiz, yıllardır ÇAYKUR’un üretim çarklarını döndürüyor. Bu kardeşlerimizin her biri, sendikamız Öz Gıda İş çatısı altında örgütlü, alın teriyle ekmeğini kazanan onurlu emekçilerdir. Ne var ki, yıllardır süreli çalışmanın, güvencesizliğin ve kadro belirsizliğinin ağırlığı omuzlarında taşınmaktadır. Bu mesele artık bir kurum meselesi değil, bir adalet ve insaf meselesidir.” dedi.

Sendikanın örgütlü mücadelesi sonucu çalışma sürelerinin 120 günden 180 güne çıkarılmasının önemli bir kazanım olduğunu belirten Gülpolat, bu adımın yeterli olmadığını net bir dille ifade etti.

Gülpolat, sorunun özünü şu ifadelerle dile getirdi: "180 gün çalışıp 181. günde 'işsiz' sayılan işçi, adaleti tam olarak yaşamıyor demektir. Emekçinin sigortası, geçimi, emekliliği 6 aylık takvime sığmıyor. Bu tablo, sosyal devlet anlayışına da sığmaz."

Gülpolat, ÇAYKUR işçilerinin taleplerinin net olduğunu belirterek, insanca yaşamak, insanca çalışmak ve alın terinin karşılığını tam olarak almak istediklerini dile getirdi. Bu doğrultuda atılması gereken adımları sıralayan Gülpolat, toplu iş sözleşmesinin Geçici Madde 2'sine uygun olarak çalışma sürelerinin en az 11 ay 29 gün olarak uygulanması gerektiğini belirterek şöyle konuştu: “Bugün ÇAYKUR işçilerinin talebi karmaşık değildir. İstedikleri tek şey; insanca yaşamak, insanca çalışmak ve alın terinin karşılığını tam olarak almak. Bunun için atılması gereken adımlar da nettir: İmza altına alınan ve yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinin Geçici Madde 2’si uyarınca, çalışma süresinin en az 11 ay 29 gün olarak uygulanması, ayrıca boş bulunan norm kadroların, ilgili kanunda belirtilen usul ve esaslara uygun şekilde; aynı kurumda görev yapan ve mevzuatta aranan şartları taşıyan geçici ve mevsimlik işçiler tarafından doldurulması süreci gecikmeksizin tamamlanmalıdır. İşsizlik ödeneği ve sosyal haklardan eksiksiz yararlanma sağlanmalıdır. Sigorta prim günleri tamamlanmalı, emeklilik hakları güvence altına alınmalıdır. Kamu Kurumları arası farklı uygulamalara son verilmeli, eşitlik ilkesi hayata geçirilmelidir.”

Gülpolat, her yıl yinelenen belirsizliğin emekçiyi yorduğunu belirterek, "Bu insanların hayatı, 6 aylık bir bordroya sığmaz" ifadeleriyle tepki gösterdi. Yıllardır süren belirsizliğe rağmen sendika olarak mücadelelerine devam edeceklerini kaydeden Gülpolat, "Seneye çözülecek" denilmesini dinlemekten artık yorulduklarını dile getirerek, “Bu insanların hayatı, 6 aylık bir bordroya sığmaz. Her yıl aynı belirsizliği yaşamak, her yıl aynı sözü duymak, her yıl “seneye çözülecek” denilmesini dinlemek artık emekçiyi yormuştur. Devletimize saygımız tam, ama sessizliğe tahammülümüz yok. Biz bugüne kadar emeğin diliyle konuştuk; kavga değil çözüm istedik. Bu ülkenin çayını içen herkes, o çayı toplayan işçinin alın terine borçludur. Verilen sözler kâğıtta değil, hayatın içinde karşılık bulmalıdır.
Siyaset, eğer bu sese kulak vermezse; sadece bir kesimi değil, bir bölgenin güvenini kaybeder.
Biz devletimize güveniyoruz; ama devletin adalet eli, bu defa gerçekten ÇAYKUR işçisinin omzuna dokunmalıdır.” şeklinde konuştu.

Başkan Gülpolat, sendika olarak ÇAYKUR işçisinin hakları tam olarak teslim edilene kadar mücadelelerini sürdüreceklerini bir kez daha vurguladığı açıklamasında, son söz olarak şunları söyledi: "Bu mücadele ne dün başladı, ne de bugün bitecek. Biz, üyelerimizin hakkı teslim edilene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. ÇAYKUR işçisi yalnız değildir. Çaykur işçisinin yanında örgütlü gücüyle Öz Gıda İş Sendikası vardır. Bizim kavgamız, ekmek kavgasıdır. Bizim davamız, emeğin kavgasıdır. Ve biz, bu onuru sonuna kadar koruyacağız"

Yorum Yap
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Yorumlar (22)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Rize Haberleri