"Sanatta edep toplumda erdem" başlığıyla yayımlanan açıklamada, şehir etkinliklerinin popülerlikten ziyade topluma ve insanlara katkı sağlayacak nitelikte olması gerektiği vurgulandı.
Toplumsal Yozlaşma Tehlikesine Dikkat Çekildi
Platform, modern çağın en büyük hastalıklarından birinin toplumların hızla tüketim toplumuna dönüşmesi olduğunu belirtti. Açıklamada, bu durumun sadece seküler bir çerçevede değerlendirilmemesi gerektiği, insanların harcama alışkanlıkları ve sürekli tüketime duydukları ihtiyacın "çok daha vahim boyutlara ulaştığı" ifade edildi.
Açıklamada, toplumda artan şiddet olayları ile toplumu bir arada tutan değerleri zedeleyen pek çok sorunla yüz yüze gelindiği belirtilerek, aile içi şiddet, çocuk istismarı, alkol ve madde bağımlılığı gibi toplumsal hastalıkların yaygınlaşmasına dikkat çekildi. Milli İrade Platformu, bir toplumu sağlıklı bir geleceğe taşıyacak ilke ve erdemlerin, o toplumu oluşturan bireyler tarafından korunması ve yaşatılması gerektiğini vurguladı. Bu doğrultuda, öncelikli hedefin sağlıklı bireyler yetiştirmek olması gerektiği, nitelikli birey inşa edilmeden sağlıklı bir toplum ve devlet inşa etmenin mümkün olmadığı ifade edilerek, “Bu nedenle öncelikli hedefimiz, sağlıklı bireyler yetiştirmek olmalıdır. Nitelikli birey inşa etmeye yönelik bir anlayışa sahip olmadan, sağlıklı bir toplum ve dolayısıyla sağlıklı bir devlet inşa etmek mümkün değildir. Asırlardır milletimiz ferasetini bu şekilde koruyabilmiştir. Eğer milli ve manevi değerleri önceleyen bir medeniyet kuramazsak, tarihin tozlu sayfalarında kaybolmaya mahkûm oluruz.
Orta Asya’dan başlayan yolculuğumuz, İslam’la müşerref olduktan sonra şekillenmiş; ahlak ve adaleti temel alan bir medeniyet olarak dünyaya örnek olmuştur. Günümüzde tüm dünya hızla sekülerleşip değerlerini yitirirken, Anadolu insanı bu süreçte kadirşinas duruşunu koruyarak ahlaki ilkelerinden taviz vermemeyi başarmıştır.” Denildi.
Milli ve Manevi Değerler, Çağın Gerisinde Kalmak Değildir
Açıklamada, milli ve manevi değerleri önceliklendirmenin, insanların çağın gerisinde kalması ya da yeniliklere kapalı olması anlamına gelmediği ifade edildi. "Müslüman, vaktin çocuğudur" anlayışıyla, zamanın ortaya koyduğu yeniliklerin, ilkesel anlamda bir sorun teşkil etmemesi durumunda İslami bir filtreden geçirilerek rahatlıkla kullanılabileceği belirtildi. Aynı durumun eğlence anlayışı için de geçerli olduğu vurgulandı.
Kamu Kaynakları ve Sanatçı Seçimi Eleştirisi
Platform, son zamanlarda gençlerin eğlenceye olan ilgisini istismar eden, her türlü fütursuzluğu mübah sayan bir anlayışın yaygınlaşmasından duydukları derin üzüntüyü dile getirdi. Gençlerin doğal olarak eğlenebileceği ve sosyal etkinliklerde bulunabileceği kabul edilirken, bunun eğlencenin her türlüsünü meşru görmek anlamına gelmemesi gerektiği ifade edildi. Özellikle kamu kaynakları söz konusu olduğunda bu hassasiyetin daha da büyük önem kazandığına dikkat çekildi.
Açıklamada, kamu tasarruf tedbirlerinin gündemde olduğu bir dönemde, toplumun değerlerine saldıran veya bu değerlere saygı göstermeyen kişilere kamu kaynaklarıyla organizasyon düzenlemenin isabetli bir tercih olmadığı belirtildi. Toplumu kutuplaştıran, siyasileşmiş ve değerlere açıkça karşı duran sanatçıların toplum önüne çıkarılmasının doğru bulunmadığı vurgulandı.
Milli İrade Platformu, kamu kaynaklarının sanatını edeple, toplumsal değerlere uygun şekilde icra eden, milletine ve devletine bağlı sanatçılara sunulması gerektiğini savundu. Özellikle sosyal medya üzerinden Cumhurbaşkanına karşı saygısızlığı ve hakareti normalleştiren kişilerin şehir etkinliklerine davet edilmesini uygun bulmadıklarını ifade eden platform, Cumhurbaşkanına yönelik saygının sadece bir kişiye değil, milli iradeye gösterilmesi gereken bir saygı olduğunu ifade edilerek şunlar kaydedildi: “Kamu kaynakları; sanatını edeple, toplumsal değerlerimize uygun şekilde icra eden, milletine ve devletine bağlı sanatçılara sunulmalıdır. Özellikle sosyal medya üzerinden Cumhurbaşkanımıza karşı yalnızca fikir beyan etmeyi değil, saygısızlığı ve hakareti normalleştiren kişilerin şehirlerimize davet edilmesini uygun görmüyoruz. Cumhurbaşkanı bu milletin başkomutanıdır ve bu makama yönelik saygı, sadece bir kişiye değil, milli iradeye gösterilmesi gereken bir saygıdır.”
"Hakaret Edenler Kamu Desteğiyle Sahneye Çıkmamalı"
Platform, meselenin muhalif görüşlerin tercih edilmemesi değil, saygı sınırlarını aşan, Cumhurbaşkanına ve onu destekleyen insanlara hakaret eden kişilerin kamu desteğiyle sahneye çıkarılmaması olduğunun altını çizdi. Milli İrade Platformu, insanların fikrini özgürce ifade edebileceğini, ancak bu ifadelerin değerlere saldırmadığı, kamu menfaatlerini zedelemediği ve toplumu ayrıştırmadığı sürece saygıyla karşılanması gerektiğini vurguladı.
Son olarak, Milli İrade Platformu, topluma gerçek anlamda katma değer sağlayacak, kültürle bütünleşmiş, halkla kaynaşabilmiş sanatçıların Rize'de sahne almasını tercih ettiklerini yineledi. Bundan sonraki süreçte şehir etkinliklerinin popülerlik üzerinden değil, topluma ve insanlara katkı sağlayacak nitelikteki etkinlikler üzerinden şekillenmesini talep ettiklerini belirtti. Aksi takdirde, tüketim toplumu çılgınlığının sadece maddi kaynakları değil, milli ve manevi değerleri de tüketip yok edecek bir zemine dönüşeceği uyarısında bulunarak, platform olarak buna izin vermeyeceklerini ve değerlerin muhafızı olmaya devam edeceklerini dile getirdiler.